Kafama yediğim yastık ile kaşlarımı çattım ve Jungkook'un telefonunun ekranını kilitleyip karşımdaki kameraya tekrar döndüm. Kafama atılan ve sonra çarpıp yere düşen yastığı yerden kaldırıp sırtımın arkasına koydum. Beş altı tane çekeceğimizi düşündüğüm videolardan hiçbirisini çekememiştik, yani ben öyle sanıyordum. Nasıl videoya gireceğimi bilmiyordum ve Youngjae yanımda sırıtırken ciddi kalamıyordum işte.
"Aptal, youtube'a video mu çekiyoruz?"
Giriş cümleme ithafen söylediği şeyle gözlerimi kısıp dilimi çıkarttım ve karşılığInda kafama bir fiske yedim. Jimin de bizi ayırmaya çalışırken sinir krizi geçirecek gibi duruyordu. Sakinleşmeye çalışırken saçlarını karıştırdığından saçları karman çormandı ve komik görünüyordu.
"Bakın, düzgünce çekelim şunu. Eğer bu kez düzgünce çekebilirsek size önemli bir şey söylerim."
Artık güçlerimiz eskisinden kat ve kat daha az, hatta hiç olmadığı için söylediği şeyi bilmek istesek de bilemediğimizden bize böyle bir şey söylemişti ve ne yalan söyleyeyim ben aşırı meraklanmıştım. "Tamam bu sefer olacak."
"Başla."
Önce kameraya şirince gülümsedim ve yanımdaki Jae'nin omzuna elimi atıp derin bir nefes aldım. "Merhaba, sanırım şu an ne izlediğini sorguluyorsun ve saçma da geliyor fakat biz yani ben Taehyung ve yanımdaki arkadaşım Youngjae birer deneğiz. Rainism denen garip kimyasal şeyleri karnımıza yerleştirdiler ve bizim saçma sapan güçlerimiz oldu."
"Hey güçlerime saçaüma deme, ben onları seviyordum!"
Youngjae'ye güldüğümde bacaklarını kalçasının altına aldı ve dudaklarını büzüp saçma sapan hareketler yapmaya başladı. Kahkaha atmamla birlikte cıvıtmaya başladığımızı fark eden Jimin kaşlarını çatıp öyle bir bakış attı ki, Youngjae' ye bir çimdik atmıştım.
"Bu güçler havanın kaç derece olduğunu bilmek ve sokaktan geçen bir kadının ne konuştuğunu duymak gibi olağanüstü şeylerdi ve ilk zamanlar elbette çok korkmuş ve epeyce küfür etmiştim fakat sonrasında Jungkook ,yani sevgilim olur kendisi, beni kötü adamların elinden kaçırdı, ona güvenmemi sağladı. Asla ama asla bana zarar vermedi. Ona karşı çekim hissetmeye başladım ve sonra birden öpüşürken kendimizi bulduk. Bilirsin, yakışıklıları asla kaçırmam."
"Jungkook'tan bahsedip duruyorsun ve ben kıskanmaya başladım Taehyung."
Dudaklarını büzüp kollarını kendine bağlayan Jae'ye Jimin ve ben birlikte kahkaha atmıştık. Çok sevimli görünüyordu. Bu görüntüsünü videodan fotoğraf olarak alacaktım.
"Jungkook'la bir sürü macera yaşadık ve bunları sana ,yani aslında kendime, Jungkook ile video çekerken anlatacağım. Youngjae ile Hoseok sayesinde tanıştık. Hoseok ve Jungkook aynı işi yapıyor, ikisi de birer NASA ajanımsı çalışanlarılar. Oraları tam belli değil, neyse Youngjae'ye de aynı ben gibi rainism denen şeylerden vermişler ve Hoseok da onu kurtarmış. Hoseok ile Jungkook en yakın arkadaşlar zaten. Onlar sayesinde tanıştık ve kısa sürede yakın olduk. Umarım onu hatırlarsın, yani hatırlarım ve eğer hatırlamazsan da onunla arkadaş ol çünkü iyi anlaşacağına eminim. Bir de Jimin'imiz var bizim. Jimin yanımıza gelsene."
Kamera arkasından kafasını kaldırıp şaşkınca bakarken gülümsemişti. Hepsiyle ayrı ayrı videolar çekeceğime şu an ikisi yanımdayken video çeksem de olur diye düşünmüştüm. Sonuçta hemen sıkılan birisiydim ve eğer tüm videoları izlemeye üşenirsem arkadaşlarımı hatırlayamayabilirdim. Jimin yanımıza gelip benim boş olan yanıma oturdu.
"İşte hacker Jimin. Her şeyimizi o temizledi ve her bilgiye de o erişti, çok tatlı birisi ama sadece bizim yanımızda. Jungkook beni kaçırdığı ilk an Jimin bana iyi davranmış, burada kalbe sahip olan tek insan olduğunu düşünmüştüm. O zamanlar Youngjae falan yoktu daha. Jimin'i de hatırlamazsan arkadaş ol, Seokjin'i nasıl seviyorsan Jimin ve Youngjae'yi de sev. Ben yani sen, of her neyse işte, Jimin ve Youngjae'yi çok seviyoruz. Lütfen hatırla ve hatırlamana yardımcı olacağım bu videoların hepsini izle."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
rainism'taekook
FanfictionKaçırdığı deneği kendisi kullanacaktı, tabi aşık olmasaydı.