rainism'taekook

click11

Nefes almak basit bir eylem fakat her nefes aldığınızda hissettiğiniz duruma göre bu değişir.

Yaklaşık iki haftadır Jungkook yok ve bunu nasıl anlatmalıyım inanın bilmiyorum.

Sanırım ona karşı hissettiklerimi benimsemeye ve kabullenmeye başladım.

"Yani işte annem sürekli bana sürtük derdi."

Kaşlarını çatmış elindeki dondurmaya bakan Jimin ilk kez gerçekten sinirli görünüyor olabilirdi.

"Sırf eşcinselsin diye sürtük demiş. Yazık."

Hafifçe gülümsemiştim.

"Yine de babamın onu öldürmesini istemezdim."

Derin bir nefes almış ve önüme dönmüştüm. Gözlerim dalmıştı ki Jimin beni kendime getirdi.

"Hadi git kalk giyin bir göreve gideceğiz. Zaten Yoongi de Jungkook'u alacak."

Sorgulamadan odama doğru hızla ilerledim. Siyah bir kot ve beyaz bir üst giydim. Hızla aşağı inerken, Jimin cebine fındık dolduruyordu.

"Koltuğun üzerinden arabanın anahtarını al."

Arabanın anahtarına uzanıp almış ve ayakkabılarımı giymeye başlamıştım. Cebine doldurduğu fındıkları daha evden çıkmadan yemeye başlamıştı.

Anahtarı atmam için ellerini açtığında anahtarı ona fırlatmıştım. Ayakkabılarını giydi ve dışarı çıktık.

Benden önce arabanın yanına gitti. "Hadi atla."

Arabanın ön koltuğuna oturduğumda bir müzik açtı ve sonrasında tam gaz hızla evi arkamızda bıraktı.

Bir süre ilerledikten sonra bana bir flash bellek uzattı.

"Taehyung bu flash belleği cebine koy. Bunu seni götürdüğüm yerdeki bir odanın bilgisayarına takacaksın ve tüm dosyaları taratacaksın. Yapabilirsin değil mi?"

Kafamı sallamış ve yapabileceğimi söylemiştim.

"Tamam yapabilirim ama neden?"

Güldü ve hafifçe bana döndü.

"Büyük ihtimalle, deneklerle ilgili bir projeleri var ve seni hesaba dahil etmediler. Bu yüzden yapmalısın, kendin için. Flash belleğin içinde bilgisayarın çöpe atılmasını sağlayacak kadar güçlü bir virüs var ve sen bu flash belleği ana bilgisayara takacaksın."

Duyduklarımla Jimin'in zekasını bir kez daha adeta ayakta alkışlamıştım.

"Bu durumda sen nerede olacaksın?"

"Cazibem ile o odada duran sekreteri baştan çıkartmak da benim görevim."

Bana neden bu görevi verdiğini anlamak zor değildi. Kızlarla ilgili bir temasımda etkilenmediğimi, sevişsem de sırf sevişmek için seviştiğimi biliyordu.

"Anlaştık."

Gaza yüklendikçe yüklendi ve ben de müziği değiştirip durmuştum. Sonunda bir binanın önüne geldiğimizde arabadan indik.

Jimin bana kısaca nasıl yapacağımı anlatmıştı. Sonra da beni odaya yollamış sekreter kızı yollamamı söylemişti.

Keşke bunu nasıl yapacağımı da söyleseydi.

Kapıyı çaldım ve içeriden ses gelip gelmemesini önemsemeden odaya girdim.

Kırmızı rujlu ve kısa siyah etekli bir kadın duruyordu karşımda. Beni önce süzmüş sonra da dudağını ısırmıştı ve bu cidden iğrençti.