click26

3.4K 242 142
                                    

Karnım ağrıyordu ve Yoongi denilen adam -evet sonunda onunla da tanışmıştım- bana bir hap içirmiş, karnımın ağrısını dindirmeye çalıştığını söylemişti.

Jimin'in sevgilisi olduğunu bildiğim Yoongi'yi hatırlıyordum. Bu garipti ancak onu unutmamış bile olabilirdim, ilk gördüğüm gibi aklıma benimle güldüğü, kahkaha attığı anlar aklıma doluşmuştu. Biraz vakit geçirdikten sonra da diğerleri yavaş yavaş gelmişti.

Bunu söylemek istememiştim çünkü Jimin üzülebilirdi, ki üzülüyordu da zaten. Jungkook'un ne zaman geleceğini sorduğun günden bu yana iki hafta geçmişti ve o hala ortada yoktu. Onu görmek istiyordum.

Ve belki de öpmek.

Çünkü videolarımızı birçok kez izlemiştim ve birçok kez gülümseyip birçok kez kendimi tatmin etmiştim. Artık gerçek Jungkook'u görüp gerçek şeyler yaşamak istiyordum. Elbette cinsel anlamda da ama ilk önce onun sevgisini hissetmek istiyordum.

Jimin'e ne zaman geleceğini sorup duruyordum ve o da biraz işleri olduğunu söylüyordu. Beni seven birisi nasıl olurdu da bunca ay yanıma gelmezdi anlam veremiyordum. Olayların saçmalığına mı, bir sevgilim olduğuna mı, hafızamı yitirdiğime mi şaşırıp sinirleneceğimi bilemiyordum.

Duygu durumlarım sürekli değişiyordu ve Yoongi bunun normal olduğunu söylüyordu. Doktor olarak düzenlice bir şeyleri ölçüyordu. Gerek tansiyonumu gerek ateşimi ya da kan tahlilleri. Her bir değişimimi saptıyordu ve bana söylemiyordu.

Jungkook şu an gelmiş olsa bile ona vereceğim tek tepki yüzüne bakmak olurdu çünkü bu zamana dek yanıma gelmeyen bir kişinin beni sevip sevmediğinden şüphe ediyordum.

Şu an utfakta masada oturuyorum ve ellerim, yüzüm dahil her yanım un olmuştu. Jimin moralinin bozuk olduğunu söyleyip mutfakta kek yapmaya başlamıştı, tabii ki beni de buna dahil etmişti.

Bu sırada benim hafızam birçok kez daha kendini yormuş ve Jimin ile ilgili anılarımızdan bazıları aklıma doluşmuştu. Hemen söylememiştim ama mutlu olması için söylemeyi düşünüyordum.

"Zaten beni dinlemiyor ve kafayı yedirtiyor."

Unlu ellerimi umursamadan saçlarımı karıştırdım ve elimin birisini çeneme koyarak onu izlemeye başladım.

"Ne oldu ki tam ben anlamadım."

"Çünkü Jungkook'u düşünüyordun, değil mi?"

Yalan söylemek istemediğimden kafamı salladım ve bir daha söylemesini bekledim. Bu sırada ellerini yıkıyordu ve bana iğrenç bir şeymişim gibi bakıyordu.

"Unlu çocuk, Yoongi beni dinlemiyor ve annesine saygı duymayı reddediyor. Annesi ve babası boşanalı baya oluyor ve annesi ikinciye evlenmek istiyormuş."

Sürahiye uzandım ve bir bardak su doldurdum. Dokunduğum her şey un olduğunda kendimi Frozen'daki Elsa gibi hissetmiştim.

"Annesine saygı duymayı öğrenecektir. Dert etme."

Yanımdaki sandalyeye oturdu ve burnumun üstündeki unu alıp parmağını pantolonuma sildi.

"Jungkook gelecekmiş bu gece."

Yüzümde tek bir mimik oynamamıştı ve tek bir tepki vermemiştim. Dudaklarımı ıslatmış ve kuruluk hissinden kurtulmuştum.

"Heyecanlanmadın?"

Alaya alır gibi güldüm ve birden ciddiyete bürünüp konuştum. "Çünkü beni seven ve benim aşık olduğum kişi bunca aydır yanımıza uğramayan kişi olamaz."

Kaşlarını kaldırdı ve kafasını salladı. Kafasını sola yatırdı ve gözlerini kıstı. Bu çocuk Yoongi yokken gerçekten çok bebek tavırlara sahip olabiliyordu. Yataktaki hallerini biliyordum ancak normalde bebek gibi olmayı, ilgiyi seviyordu.

"Beni hatırladın mı? Yani bak şu kadarcık bile mi hatırlayamadın?"

Parmağının ucunu gösterip sormuştu ve istemsizce beni güldürmüştü. O kadar masumca sormuştu ki tatlılığı gülümsememe sebep oluyordu. Unlu ellerimle yanaklarına uzandım ve sıkıp durdum. Yanaklarından öptüm ve biraz daha yanaklarını sıktım.

"Hatırladım."

"Tamam bak söyleme çünkü üzülüyorum. Hatırlamadığın için- Bir dakika ne dedin sen?"

Kıkırdamıştım ve kıkırtılarım kahkahaya dönmüş, Jimin üzerine atlamıştı. Sandalyeden düştüğümde o da üzerime abanmıştı ve biz yerde yatar pozisyonda kalmıştık. Bana sarılıyordu ve beni kahkahalara boğuyordu.

Youngjae gelmiş ve konuşmuştu ancak ne dediğini anlamamıştım. Birkaç saniye sonra üzerimde daha fazla ağırlık hissettiğimde bir çığlık attım ve yardımıma yine yeni tanıştığımız Hoseok koştu. Youngjae'yi kucağına alıp odadan çıkarken defalarca kez teşekkür etmiştim.

Jimin üstümden kalktığında saçımız başımız un olmuştu ve ikimizin de duş alması gerekiyordu.

Ayağa kalktım ve odama doğru ilerledim. Banyoya kendimi attığım gibi üzerimdekilerden kurtuldum ve fıskiyeyi takıp suyu açtım. Suyu ılık bir dereceye getirdiğimde esneyerek duşa girdim ve bedenimin gevşemesine izin verdim.

Aklım sürekli Jungkook'taydı ve bu his iğrençti. Yanımda olmasını istiyordum, onu hatırlamak istiyordum. Uyumak ve eski ben olarak uyanmak istiyordum. Kalbime giren ağrıları bırakmak istiyordum.

Hızla işlerimi bitirip bornozuna sarıldım ve dışarı çıktım. Gri bir eşofman ve giyilmiş olduğunu düşündüğüm beyaz bir tişört giydim. Saçlarımı kurutma gereği duymayıp kendimi yatağıma attım. Jungkook'u düşünerek uyumuştum.

*

Aralık olduğunun farkında olduğum dudaklarımın üzerindeki dokunuşlar ve baskılara rağmen gözlerimi açamıyordum. Gözlerim açılmıyordu çünkü çok yorgun hissediyordum. Dudaklarımı kapattım ve dudaklarımı yalarken kendim dışında bir şeye de dilim değdi. Dişlerimi sıkarak doğrulmaya çalıştığımda bileğim bir el ile sarıldı.

"Şt. Benim, Jungkook."

Açılmayan gözlerim birden fal taşı gibi açıldı ve onun kolları bedenime sarıldı. Dudakları ensemde dolaşıyordu ve ben hiçbir şey diyemiyordum. Kontrol tamamen ondaydı ve ben ne yapacağımı bilemiyordum.

Sarılmayı bitirdiğinde beni tekrar yatağa yatırdı ve kolunu belime atarak beni kendisine doğru çekti. Gözlerimi kapattım ve tekrar uykuma devam ettim. Ben uyuyana kadar birisi hep konuştu ancak ben ne dediğini bilmiyordum ve kim olduğunu da bilmiyordum.

Uyku mahmurluğu ile ne olduğunu çözememiş ve olduğum gibi kalakalmıştım. Ertesi gün uyandığımda Youngjae rüya görmüş olacağımı çünkü Jungkook'u hiç görmediğini söylemişti.

Ve ben buna inanmak istememiştim.

selamm

tatmin edici bir bölüm değildi evet biliyorum....

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

rainism'taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin