Bay Ukala

8. Bölüm ''Sadece Benim Olsun''

SİLAM ^-^

ÖNCELİKLE SİZDEN VOTE VE YORUM DIŞINDA BİŞE İSTİCEM GSDHJFSDGJ KAPAK FOTOĞRAFINI DEĞİŞTİRİP DAHA DİKKAT ÇEKİCİ BİR ŞEY YAPMAK İSTİYORUM. KAPAK FOTOĞRAFI YADA NE BİLEYİM SHOP YAPMAKLA İLGİLENEN VARSA BANA MESAJ ATABİLİR. BEN BU KONULARDA BİRAZ BECERİKSİZİM DE -,-

NYS BU BÖLÜMDE ÇOĞUNUZUN İSTEDİĞİ BİR ŞEYLER OLMUŞ OLABİLİİİR ^-^

YORUM VE VOTE'LARINIZI ESİRGEMEYİN.

BU ARADA BUGÜN BENİM DOĞUM GÜNÜM GSDHFJ İSTEYENLERE ADRES MESAJ ATAYIM DA BELKİ HEDİYE GÖNDERİRSİNİZ :D HİÇ Mİ OLMZ? PEKİ TŞKKRLR .S

MEDIAA :3

Resmen şu an kapıyı Bay Ukala'nın ve yanında ona yaslanmış duran, bacaklarını kısa bir etekle sergilemiş Melis'in yüzüne kapamamak için zor tutuyordum kendimi. İkisi neden yan yana, benim otel odamın önünde bekliyorlardı? Tekrar sevgili mi olmaya karar vermişlerdi yoksa? Daha da ilginci ben bunu neden bu kadar kafaya takıyordum?

Sinirden mi yoksa üzüntüden mi bu tepkileri verdiğimi bilemesem de umurumda değilmiş gibi göstermek zorunda olduğumu biliyordum. Boğazımdaki yumrudan kurtulmam için iki kere yutkunmam gerekmişti ve sonrasında yaptığım tek şey ise yüzümdeki sahte gülümsemeyle "Selam." demek olmuştu. Çınar mahcupça bakıyordu. "Şey, ım...hazır mısın diye bakmaya geliyordum. O sırada Melis'le karşı-" Ben onu umursamazca dinlerken araya Melis'te girdi. Bir sen eksiktin canım ya. "Evet, bu akşam ben de sizinleyim. Kaan davet etti, sağolsun." dedi ağzını yaya yaya konuşarak.

Ya şu kızı ailesine götürüp "Yaptığınızı beğendiniz mi?" diyesim var cidden. Hem Kaan niye bu kızı davet ediyor Allasen? Gerekli miydi bu kız bu akşam da? İlla tatilimize sıçması mı gerekiyordu yani? "Tamam Asya sakin. Kendine gel, kazasız belasız atlat şu akşamı." İç sesim ne ara benden taraf olmuştu bilmiyordum ama imana gelmesi beni mutlu etti. Arada doğru konuşuyordu çünkü. "Tamam çıkalım o zaman." dedim, Defne hazır bir şekilde yanımda dikilip, gözlerini önümüzdekilere diktiği sırada. Bay Ukala bana son bir kez bakıp Melis'le uzaklaşmaya başladı.

Bana meraklı, sabırsız ve aynı zamanda kızgın bakışlarını yollayan Defne'ye döndüm. "Bu ne kızım?" Bir iç geçirdikten sonra "Sorma." dedim. Çantamı koluma asıp ikisinin arkasından yürümeye başladım. Cidden ikisini öyle yan yana gördüğümde neden kalbim teklemişti, boğazım kurumuştu yada yüzüm düşmüştü ki? Kendine gel Asya!

***

"Ee, napıyoruz?" diye sordu Eylül kolunu Burak'a dolayarak.

Akşam yemeğinden sonra ne yapacağımızı bilmiyordum ama Melis burda durup imalı bakışlarını bana yollamayı sürdürürse, daha da kötüsü masada Çınar'a bu kadar yakın durmaya devam ederse odama çıkıp uyumayı tercih edecektim. "Antalya sokaklarını keşfedelim." Yiğit'in gülerek ve Defne'ye bakarak söyledikleri, bende Defne'ninki gibi bir heyecan oluşturamamıştı. Aksine kendimi daha çok fazlalık gibi hissetmemi sağladı. Arkadaşlarımın hepsi yanındaki taşlarla eğlenirken ben burada sap gibi duruyordum. Oğlum göz hakkı lan. Azck vrsnz svglilernizdn? Hç mi olmz? Pki teşkkürlr.

Ne saçmalıyorum ben ya? Yüzümü buruşturup telefonuma gelen mesajı açtım.

Gönderen: Yakışıklı Piç.

Biliyorum, mesajı okumayacağımı sandınız belki ama merak ederim lan ben, icimde kalır yani. Hızlıca okumaya başladım.

Mesaj: 2 dk sonra sahile gel.

Hıh? Kendini ne sanıyor bu ya! Başımı çevirip, masanın karşısında Melis'le oturan Çınar'a baktım. Bana bakıyordu.

Büyük ihtimal tepkimi bekliyordu. Bense, içimden gülümsemek gelse de kaşlarımı çatmıştım. Bay Ukala ayağa kalktı ve dışarı yöneldi. Muhtemelen beni sahilde bekleyecekti. Her ne kadar gidip gitmemek arasında kalsam da sonuçta bu kadar tepki vermemin sebebini kendime bile açıklayamazken Çınar'a nasıl açıklayacaktım? 'Cnm yha bn sni kskndm snrm. O yzdn trip atp sahile glmdm' Bugün iyice apaçiye bağladım. Yether!