WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)

☆5☆

'ÇORAPLAR,

" Ne yapıyorsun?" Zorla da olsa konuşabilmiştim.

Kapıdan uzaklaşıp bana doğru yavaş bir adım attı. Bu sırada hafif iç çeker gibi olmuştu. " Bir bilsem..."

Kaşlarımı çatıp ben de geriye bir adım attım. " O ne demek?" Fısıltıyla konuşuyordum ama bunun sebebi ses çıkarmamam gerektiği değildi; ses çıkaramıyordum.

Beni baştan aşağı süzerken bir adım daha attı. Refleksmiş gibi ben de geriye bir adım attım ama artık gerçekten kaçacak yerim yoktu. Banyo dolabının tam yanına, duvara pusmuştum.

" Neden benden kaçıyorsun?"

Sorduğu soruyla daha da paniklesem de kendimi sakin olmaya zorladım.

Rahat olmalıydım. Rahat.

Tamam bir banyodaydık. Evet onların banyosundaydık. Evet içeride ailelerimiz vardı. Evet şu an sadece ikimizdik.

Ve evet kapı kilitliydi.

Telaş yapacak ne vardı yani?

" Senden kaçmıyorum." Sesim istemsizce fısıltısından kurtulmuştu. ÇÜNKÜ TELAŞ YAPMIŞTIM.

" Öyle mi?"

Aramızdaki mesafeyi çok aza indirecek bir adım attığında yine istemsiz kendimi geriye, duvara daha çok bastırdım.

Hareketimle alayla sırıtıp tek kaşını kaldırdı.

O bu kadar yakınımdayken odaklanamıyordum ki! 

Sakalları vardı ve gözleri ve çok düzgün bir burnu ve sakalları.

Ah sakalları yüzündendi her şey işte!

Sadece bir an o sakalların boynuma hafifçe battığını hayal etmiştim ve bu yersiz düşünce anında kıpkırmızı olmama yetmişti.

Dediğim gibi şu durumda yersizdi. Çok yersiz.

Gözlerimi göğsüne indirdim.

" Ne düşünüyorsun?"

Sakallarını üzerimde hissetmek istediğimi.

" Şu an neden burada olduğumuzu."

" Çünkü seninle konuşmak istedim." dedi benim aksime rahatça.

" Dışarıda da konuşabilirdik." 

Yutkundum. Kokusu hoşuma gitmişti.

O kokuyu daha çok almak istiyordum ama hareket etmemem gerektiğini bilecek kadar kendimdeydim.

" Peki." diye mırıldandı. " O zaman geri dönelim ve ailelerimizle beni nasıl dikizlediğini tartışalım."

Utanç bütün bedenimi sararken böyle hissetmeme sinirlenip tekrar yüzüne baktım. " Bence beni demin nasıl taciz ettiğini konuşsak daha iyi olur."

Bir an güler gibi olup dudağını ısırdı. " Taciz ettim demek." Durup aralık olduğunu o bakınca fark ettiğim dudaklarıma bakmıştı. " Nasıl?" dedi fısıltıyla karışık. Şimdi biraz daha heyecanlı gibiydi gözleri.

Bir elini belime diğerini ise deminki gibi sağ bacağımın iç kısmına koyduğunu hissettim. Ve anında bütün vücudum kasıldı. " Böyle mi?"

Ve bacağımdaki eli çıplak tenimde yavaşça yukarılara çıkmaya başladı.

Yine o sıcaklığı hissedince kendime gelip telaşla onu ittirmeye çalıştım. " Dokunma bana."