WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)

☆42☆

'ÇARKLAR,

ILGAZ'DAN

Dudakları sanki kendimi daha çok kaybetmemi ister gibi fazla sıcak gelmişti dudaklarıma.

Bir an kendimi kaybedip dudaklarımı oynatıyor gibi olsam da ikimiz de aynı anda geri çekildik.

Kalp atışlarımı düzenleyemezken istemsizce dudağımı ağzımın içine yuvarlamıştım.

Eylül'se kaşlarını çatmış başını aşağı eğmişti. Duraksamasının ardından, " Bu yaptığın çok yanlış bir şey." diye mırıldandığını duydum. " Kafam pek yerinde değil ama bana kötü hissettirdin."

Karşımda bir çocuk gibiydi.

Gözlerimi kapatıp kendime gelmeye çalıştım.

Eylül'ün her hareketinden etkilenmeyi bırakmalıydım artık!

Ayrıca o sadece Eylül değildi.

En yakın arkadaşımın sevgilisiydi!

Ve ben en yakın arkadaşımın sevgilisini onun hiçbir şekilde izni olmadan öpmüştüm.

Resmen sarhoşluğundan faydalanmıştım.

Daha fazla Eylül'le aynı ortamda bulunamayacağımı fark edip kaçarcasına odama gittim ve kapımı kapattım.

Siktir!

Ne yapmıştım ben?!

Suçluluk bütün hücrelerimi kaplarken odanın ortasına dikilip kaldım.

Eylül de Rüzgâr da bir daha yüzüme bakmayacaktı.

Duygularını kontrol edemeyen şerefsizin tekiydim.

Duygularını kontrol edemeyen aşağılık herifin tekiydim.

○●○●○●

Odam yeni aydınlanmaya başlamıştı ki gıcırdayan kapı kolumla kulağımdaki kulaklığı çıkardım.

Doğrulmuştum ki kapı beni uyandırmak istemiyormuşçasına yavaşça açıldı.

Eylül beni görünce gözlerini kırpıştırmıştı. "Uyanık mıydın?"

Kalbim hızlanırken yutkundum.

Ne diyecektim?

Özür dilerim mi?

" Ağrı kesici alacaktım. Başım çok kötü." dedi gayet normal bir şekilde.

Gözlerini yorgunca ovuşturup dağılan saçlarını düzene sokmak istercesine iki eliyle geriye atmıştı. " Dün ne kadar içtim ben?"

" Sen..." dedim şaşkınlığımı gizleyemeyerek. " Dün geceyi hatırlamıyor musun?"

Bunu sormamla kaşları çatılmıştı. " Böyle deyince çok yanlış bir şey yapmışım gibi geliyor. Ne oldu ki dün gece?"

Gerçekten hatırlamıyor muydu?

Ne diyeceğimi bilemeyerek ona bakıyordum. Sonra da aklıma ilk gelen şeyi söylemiştim. " Rüzgâr'ı öldürmeye gidecektin ve ben seni zar zor durdurdum. Öyle saçma şeyler yaşandı."

Gözlerini etrafta dolandırdı. İfadesi üzgün bir hâl almıştı. " Hatırlamıyorum." dedi sonunda. " İkinci kadehten sonrası yok."

Rahatlamamı engelleyememiştim.

Umarım asla hatırlamazdı.

Asla...

" Ağrı kesici demiştin." dedim konuyu değiştirme isteğimle. Çekmecemden istediği ilacı çıkarıp ona uzattım.