rüzgar.kargın: heyecanlanınca güzel oluyorsun biliyor muydun?
Diyecek bir şey bulamayarak telefonla bakışmaya devam ettim. Yüzüm yanıyordu.
rüzgar.kargın: Vazgeçtim
rüzgar.kargın: Hem utanıp hem heyecanlanınca çok daha güzel oluyormuşsun.
Anında k...
İlk iki gün yaşadıklarımızdan sonra akşamları sarılıp uyumamız dışında okula uymuş, burada gezilecek neresi varsa gezmiştik neredeyse.
Rüya gibi bir iki hafta geçirmiştim.
Hayal bile edemeyeceğim Rüzgâr'la geçen iki hafta...
Şimdiyse yatağımızda o benim göğsüme uzanmışken onun kirpikleriyle oynuyordum.
Gülümsememek elde değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tam ona dalıp gitmiştim ki çalan kapıyla Rüzgâr üzerimden kalktı; ister istemez suratım asılmıştı.
Rüzgâr'ın kapıdaki kişiye İngilizce ben de seni bekliyordum gibi bir şey söylediğini duymuştum. Yanıma geri döndüğündeyse ellerinden birinde şampanya şişesi, diğerinde de iki şampanya bardağı vardı.
Gülümseyerek bardakları komodinin üzerine koydu ve " Sadece buraya veda ediyoruz." dedi.
Ardından geri çekilip şişeyi sallayarak ,şampanyayı yere de dökerek, tek seferde onu patlatmıştı.
Hemen bardağa doldurup içkiyi bana uzattığında salak bir sırıtışla onu izliyordum.
Kendisininkini de alıp yatakta karşıma ama aynı zamanda yakınıma oturmuştu.
Kadehlerimizi tokuşturup ağızlarımıza götürdük.
Daha önce içtiğim şampanyadan güzeldi...
" Seninle bir gün sarhoş olalım." dedi Rüzgâr. " Daha doğrusu sen ol, ben de seni izleyeyim."
" Hı hı." dedim alayla. " Sonra üzerine kusayım hep birlikte cenazemi verelim."
Omuz silkti. " Senden iğrenmem ki."
" O kadar emin konuşma." dedim hemen.
" Genel olarak insani özelliklerimizden ciddi anlamda iğrenen biri olarak söylüyorum: senden iğrenmem."
'Nereden bu kadar eminsin?' diyordum ki her zamanki gibi ben soramadan cevapladı. " Eminim çünkü iğrenecek olsaydım çoktan iğrenirdim." Duraksamıştı. "Yanlış anlama iğrenilecek bir şeyin yok."
" Ne o zaman?"
İç geçirdi. " Kolay kolay biriyle sevişmem Eylül. Bu söylediğim şey ön sevişme kısmını da kapsıyor."
Demek istediğini birkaç saniye sonra anladığımda kan yanaklarıma hücum etmişti.
Gözlerimi ondan çektim ve şampanyamı yudumladım. Tam yutacakken, " Yutma." dedi aniden ama yutma eylemi bir refleks olduğundan dediğini yapamamıştım.
