'SÖZ,
" Devamsızlığını boş yere kullanıyorsun." dedi babam. " Daha ne kadar okula gitmeyeceksin?"
Bugün son, diye geçirdim içimden. Bu akşam her şeyi öğreneceklerdi.
" Bilmiyorum baba," diye mırıldandım. Konuşmaya devam ediyordum ki annem araya girdi.
" Senin bize anlatmadığın bir şey mi var?"
Bilerek en normal hâlimi takındım. " Var." dedim. "Eşcinsel olduğumu açıklamaya karar verdim." Fısıldayarak söyleyip sonra da gülmüştüm. Annemse buna tepki olarak göz devirdi.
" Hadi hadi geç kalıyorsunuz!" dedim sesimi yükselterek. " Bugün büyük gün. Bitsin de artık şu projeniz, kurtulalım. Ne zamandır doğru dürüst yüzünüzü görmüyorum be."
Babam çayının sonunu da içip ayaklanırken, " Bitecek işte artık. Sonunda." dedi. Annem de onu destekler bir şeyler mırıldandı. Masadan kalkmalarının ardından hızlıca kahvaltıyı toplayıp, onları yolcu etmiştim.
Arkalarından bakarken iç geçirmeme engel olamadım.
Hayatım hangi ara bu kadar karışmıştı?
○●○●○●
Gerinerek masadan kalktım. Gün geçtikçe daha mı normalleşiyordum sanki?
Tabi bunun nedeni doğru düzgün insan yüzü görmemem olabilirdi.
Artık umursamayı bırakmıştım. Hatta içimde o konuda bir şeyler yapma hevesi bile kalmamıştı.
Büyük bir olay atlattıktan sonra düzlüğe çıkınca afallıyordunuz.
Evet dediğim gibi büyük bir olaydı ama ben büyütmeyi istemiyordum.
Her insan bunu yaşayabilirdi. Evet çok adiceydi, çok acımasızcaydı ama her insan bunu yaşayabilirdi. Önemli olan yıkılmadan hayata devam etmekti değil mi?
Tam olarak bunu yapıyordum.
Bugün de normal bir günmüş gibi saatlerce odama kapanıp ders çalışmıştım. Beynimi yormak hoşuma gidiyordu. Çelikten ellerin bana yaklaşmasına artık izin vermiyordum.
Nasıl olayı bu kadar kolay kapattın hiç bir şey olmamış gibi, dediğinizi duyar gibiyim.
Kapatmamıştım. O kadar basit değildi...
Bu yüzden bu gece olanları aileme anlatacaktım ya. Aslında bunu yapmamın iki sebebi vardı.
Birincisi bir bedeli olmalıydı. Beni bir peçeteymişimcesine kullandıktan sonra hatta bir de üzerime iftira attıktan sonra bu kadar çabuk her şeyden sıyrılmalarına izin veremezdim.
İkincisi ve daha önemli olanı ise bir başkasının bunu yaşaması ihtimali bile midemi bulandırıyordu. Kimse böyle bir şey yaşamamalıydı. Hiç kimse. O olay olurken her saniyesinde yavaş yavaş benden bir şeylerin kaybolduğunu hissetmiştim.
Eğer Ilgaz gelmeseydi belki de ben diye bir şey kalmayacaktı ortada.
Hayata devam etmek adlı projemde yürütmem gereken bir başka mevzu ise köpeğimdi. Hayır, gerçekten. Onu artık yürütmem gerekiyordu.
Bakın kelime esprisi bile yapabiliyordum!
İnsanlardan uzak olmak her yönden iyi bir şeydi.
" Yürüyüşe çıkalım mı bebeğim?" dedim ona yaklaşırken. Her zamanki gibi garip şekillerde yerde uzanıyordu.
Ama ifadesinden bana kırgın olduğunu anlayabiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)
Teen Fictionrüzgar.kargın: heyecanlanınca güzel oluyorsun biliyor muydun? Diyecek bir şey bulamayarak telefonla bakışmaya devam ettim. Yüzüm yanıyordu. rüzgar.kargın: Vazgeçtim rüzgar.kargın: Hem utanıp hem heyecanlanınca çok daha güzel oluyormuşsun. Anında k...