'ALKIŞ,
" ANNE NE GİYECEĞİM ANNE?!"
" Ne yani şimdi biz kendi kızımızın çaldığı davete giremeyecek miyiz?" dedi beni umursamadan.
Açıkçası annemler gelince heyecanlanıyordum. İstesem gelebilirlerdi de...
İstemiyordum.
" Bilmiyorum anne boş verin önemli bir şey değil zaten ama NE GİYECEĞİM?"
Üzerimde bornozum, odamda fink atıyordum.
Çünkü ne giyeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.
" Sakin ol bir kızım. Beni de stres ettin he," Ayağa kalkıp dolabıma yürüdü ve kıyafetlerime göz gezdirmeye başladı.
Sunduğu ilk üç elbiseye bakmamıştım bile.
" Bu nasıl?" diye sordu parıldayan gözleriyle annem. Gösterdiği elbiseyi o almıştı da...
" Anneci'm bebeğim çello çalacağım çello. Dar elbise seçmesene ya!"
" Doğru," diye mırıldanıp tekrar dolabıma döndü.
Ben hayatım boyunca kararsız bir insan olmuştum ve ne zaman gerçekten kıyafetime özenmem gereken bir yere gidecek olsam aynı telaşı yaşıyorduk.
" Bunu giy işte." dedi askısından çıkardığı elbiseyle. " Altına da kurdeleli topukluları giyersin."
Gösterdiği yıllar öncesinden kalma bir elbisemdi.
Onu eskiden çok severdim. Ama şimdi baktığımda hâlâ çok sevdiğimi fark etmiştim.
Elinden askıyı alıp üzerime tuttum ve aynada kendime baktım.
Fazla mı açıktı?
Elbisenin dışı tamamen transparandı; içindeyse mini siyah, büstiyerli bir elbisesi vardı.
" Deneyeyim bir." diye mırıldandım.
" Dene bakalım." dedi ve odamdan çıkarak beni yalnız bıraktı.
Stev alışmış gözlerle bizi izliyordu.
Elbiseyi giydiğimde önce emin olamasam da ayakkabılarla deneyince güzel göründüğüme kanaat getirmiştim.
Saate baktığımda Ilgaz'ın beni almasına yarım saat kaldığını gördüm.
Yine, her zamanki gibi annem ve babama giydiklerimi gösterdikten sonra ayakkabılarımı tekrar giymek üzere kenara fırlattım ve saçımla makyajımı tamamlamak üzere evde koşuşturmaya başladım.
Bir yandan da notaları unutmayayım diye aklımda şarkıları çalıyordum.
Yine kararsızlığım tuttuğundan saçımı ne yapacağımı karar verememiştim. Dördüncü denememde sıkıldım ve dağınık bir at kuyruğu yaptım.
Artık evden çıkmak istiyordum!
Makyajımı da halledip tekrar aşağı indiğimde annem fotoğraf çekilip çekilmeyeceğimi sormuştu.
Önce istemesem de Rüzgâr'ın bu hâlimi görmesini istediğimi fark etmiştim.
Ne?
Her kız isterdi.
Annem ayaklanırken onu geri oturtup kendim çekilmek üzere banyoya gittim ve büyük aynanın önüne oturdum.
Sadece bir fotoğraf çekilmiştim ki Ilgaz beş dakikaya geleceğini bana mesajla bildirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WİNDOW //don't talk about it (TAMAMLANDI)
Genç Kurgurüzgar.kargın: heyecanlanınca güzel oluyorsun biliyor muydun? Diyecek bir şey bulamayarak telefonla bakışmaya devam ettim. Yüzüm yanıyordu. rüzgar.kargın: Vazgeçtim rüzgar.kargın: Hem utanıp hem heyecanlanınca çok daha güzel oluyormuşsun. Anında k...