Yirmi beş yaşındaki Bahar, günün birinde manevi ailesinin ölümü ile sarsılır. Biolojik annesinden aldığı bir mektupla rüya gibi devam eden hayatı adeta bir kabusa dönüşür. Yıllar önce manevi ailesi ile giden Bahar, yıllar sonra yeniden biolojik aile...
Merhaba! İnstagram üzerinden küçük bir anket yapmış ve sonuç olarak mafya ile töre daha çok istenmişti. İkinci bir anket ile töre yazmamın oranı daha yüksek olduğu için töre'ye ait bir kitap yazacağım.
Birtakım şeyler;
ஐKitabı Bahar ve Yavuz'un, gerekirse yazar'ın gözünden okuyacağız.
ஐKitap tam olarak komedi değil. Ortaya karışık bir şey. Yani her şeyden biraz olacak.
ஐBölümler daha gelmeyecektir. Geldiği gün ise bölüm günleri ayıracağım. Eylül'de ilk bölümün gelmesini umuyorum.
ஐKaç bölüm olacağı belli değildir. Senaryo gereği devam edeceğim.
ஐAğırlık YavBah olacak ama diğer çiftleri de göreceğiz.
ஐTanıtım ilginizi çekti ise bölüm bildirimlerini anında görmek için, kitabı kütüphanenize ekleyiniz.
*Kitap kapağı şahsıma aittir*
§Tanıtım
Bir toplulukta benimsenmiş, yerleşmiş davranış ve yaşama biçimlerinin, kuralların, görenek ve geleneklerin, ortaklaşa alışkanlıkların, tutulan yolların bütünü, âdet..
Bahsettiğim bu uzun cümleyi tek bir kelimeye sığdırmıştılar. Orta Asya Türk devletlerini saran bu yazısız hukuk kuralları töre kelimesi ile bütünleşmişti.
Çoğu senaristlerin kaleme aldığı bu lanet kelime ile bütünleşen senaryolar sadece bardağın görünen tarafıydı. Bu illeti yaşamadan, ne olduğunu anlayamadan televizyonlara diziler olarak yansıtıyor ve en sonunda müthiş bir finalle çoğu gencin bu örgüte karşı ilgisinin artmasını sağlıyorlardı.
Töre..
Sadece dört harif değil mi?
Ancak bu dört herifin ardında en az dört yüz tane cümle vardır. Hatta ben o cümleleri kuyruk kuyruğa bağlasam, dünya gibi kocaman bir gezegeni en az iki yüz kere turlayacağına yemin edebilirdim..
Töre ne miydi?
Töre demek, namus demekti.
Töre demek, kadın bir obje demekti.
Töre demek, erkek yüceliği demekti.
Töre demek, kız çocuğunu diri diri gömmek demekti.
Töre demek, yaşayan bir ölü olmak demekti..
Bir de töre de namus suçları denilen bir şey mevcuttu. Batılı kaynaklarda genellikle "onur suçları" diye geçerdi.
Bu namus suçları -özellikle ataerkil toplumlarda- aldatmak, zinâ etmek, evlenmeyi reddetmek, boşanmaya çalışmak, tecavüze uğramış olmak gibi nedenlerle, başta kadınlar olmak üzere aile fertlerine yöneltilen şiddetti.
Kısacası, yine olayın merkezinde kadın duruyordu;
Bir kadın kocasından şiddet görüp boşanmak istiyor diye öldürülüyordu!
Bir kadın tecavüze veya tacize uğradı diye öldürülüyordu!
Bir kadın dedesi yaşındaki bir adamla evlenmek istemedi diye öldürülüyordu!
Bir kadın okumak istiyor diye öldürülüyordu!
Bir kadın kadın olduğu için öldürülüyordu!
Ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonunun tahminlerine göre dünyada her sene yaklaşık 5000 kadın veya genç kız töre ve namus cinayetlerine kurban gidiyordu.
5000!
İnanın bana her şey bu kadar da değil. Bu hayatı yaşamadan, kimsenin anlamasını da beklemiyorum zaten.
Bu arada ben, Bahar Kutlu.
Töre'nin bir sonraki kurbanlarından biri. Aynı zamanda da töre'yi kendine kurban seçen biri..
"Kadınların haklarını yerine getirme husûsunda Allâh'tan korkunuz! Zîrâ siz onları Allâh'ın bir emâneti olarak aldınız."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
