30. Bölüm: "Seni çok özledim"

2.4K 165 318
                                    

♫Günün şarkısı; Enbe Orkestrası & Bengü & Doğukan Medetoğlu - Yorma

Selamun Aleyküm, okurcancağazlarım!

Nabaysınız, nediysınız? :D

Muhteşem bir şekilde geri dönüş yaptım ama bu o demek değil ki "Dediler öldü, şimdi yazın Qıraliçe geri döndü" . Maalesef sıcaklar, ağustos, pandemi, yorgunluk (= yiyip+yatma) ve nice şeyler mood düşüklüğü yaptığı için bölüm yazamayrum! Bunun için özür diliyorum ama yani idare ediniz :( 

Hadi bakalım, sizi çok yormayayım da, hemen bölüme geçin. 

Not: Ben böyle olsun istemedim, bu iki gerizekalı iki romantik olunca hemen ilişkilerine nazar değdiriyorlar. Ne kemgöz çıktı ayol bunlar :D

 Ne kemgöz çıktı ayol bunlar :D

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

30. Bölüm

Gözlerimi yavaşça aralamayaçalıştım ve bunu başardığımda karşılaşmayı hiç beklemediğim o manzara ile karşı-karşıya geldim; Uyuyan bir adet Yavuz Karasu ile. Şaşırmıştım, çünkü günlerdir onu sadece akşam yemeğinde görebilmiştim.

O günün ertesi sabahı evimize Hatice ile alakadar gelivermiştiler. Ailenin durumunu, Hatice'nin mutluluğunu görünce yasal olarak. Yani mahkeme kararı ile bir yıllık izlenme süremiz başlamıştı. Hatice bir yıl boyunca bizimle kalacaktı ve bu durum devlet tarafından izlenecek, yıl sonunda ona iyi bir aile olmayı başarabileceğimiz taktirde, sosyal inceleme raporu da içeren dosya bir ay içinde ilgili mahkemeye evlat edinme davası açılmak üzere hazırlanacaktı.

Bütün bunlar yaşanırken bir hafta geçivermişti. Yasal evraklar olsun, iş hayatı olsun derken bu yolda en çok yorulan kişi de hali ile Yavuz olmuştu. Buyüzdendir ki sabahları erken saatlerde evden çıkıp giderken, onu yatakta bulamayan ben ilk sabahlar oldukça şaşırmış ve kendimi tenhaymışım gibi hissetmiştim. Bu süre zarfında hayatımdaki yerini çok daha iyi bir şekilde görebilmiştim. Meğerse ne büyük yer edinmişti Yavuz hayatımda.

Onu göremediğim birkaç saat bile bana sıkıcı ve yorucu gelmişti. İşteyken bile sürekli aklımdaydı ve onu istemsizce merak ediyordum. Akşam yemeğine yetişiyordu. Gün boyunca beş dakika bile süremeyen telefon görüşmelerimizin ardından onu akşam görebildiğim için çok mutlu hissetmiş, gereksizce heyecanlanmıştım, fakat bu duygular başta bana çok yabancı gelse de, gün geçtikçe alışıvermiştim.

Buna rağmen bütün hevesim kursağımda kalıyordu, çünkü Yavuz o kadar bitkin bir şekilde masaya oturuyordu ki onun adına çok üzülüyor, sırf o daha çok yorulmasın diye fazlası ile konuşmuyor ve yemeğimiz bitince onun peşinden odaya gelsem bile onunla pek uğraşmıyordum. Zaten o da pek havasında olmuyor ve kendini yatağa atıp direkt mışıl-mışıl uyuyordu.

Mavi UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin