19. Bölüm:"Teşekkür öpücüğü"

3.4K 214 476
                                    

♫Günün şarkısı; Kıraç - Yıllar Sonra. 

Herkese merhaba, öncelikle!

#Evdekal!

Yorumlarınızı bekleyeceğim. Seviliyorsunuz <3

03. 04. 2020 

Hiç tahmin etmezdim, böyle bol YavBah'lı bölümün dizinin yıldönümüne denk geleceğini. Dün yarısını yazarken farkettim. Ne güzel bir tesadüf oldu.

Bölüm. 19

        Nerede olduğumu bilmeksizin göz kapaklarımı ağır-ağır araladım, zira göz kapaklarımı kaldıracak bir damla gücü bile kendimde bulamayacak kadar yorgundum. Boğazım kurumuştu, bir yudum su istiyordum. Göz kapaklarımı tam aralayıp etrafıma bakındım. Tanımadığım bir odada, tanımadığım bir yataktaydı. Doğruldum, yatağın içinde oturdum. Komodinin üzerinde bir bardak su ve ilaç vardı; Baş ağrısı için. İlacı ve suyu aldım. Başım adeta çatlıyordu.

"Yavuz?" dedim bardağı tekrar komodinin üzerine bırakırken. "Yavuz, neredesin?"

Ses gelmeyince yorganı üzerimden çektim ve yataktan çıkacakken aniden kulaklarıma doluveren ses ile durakladım. Önce bir sinyal sesi duyuldu, sonra ise bir kilit. Kapı açıldı ve Yavuz içeriğe girdi. Onun olduğunu sesinden anlamıştım, çünkü telefonla konuşuyordu.

"Anladım. Teşekkür ederim, kardeşim." Durakladı. "Ha, bu arada şimdilik nerede olduğumuzu kimseye söyleme." Güldü. "Keşanlı, bak senin ağzında bakla ıslanmıyor ha! Söylersen yakarım çıranı. Hadi görüşürüz, herkese çokça selam söyle."

Biraz sonra, "Yavuz?" dedim. "Orda mısın?"

"Bahar?" diyerek hızlı adımlarla odaya girdi. Onu göreceğime bu kadar sevineceğimi hiç tahmin etmezdim, edemezdim. Hemen gelip yatağın kenarına oturdu ve o an ikimiz de hiç tereddüt etmeden birbirimize sarıldık.

"İyi misin, canım?" Ayrılıp yüzümü avuçladı. "Nasıl oldun?"

"İyiyim," derken kafamı salladım. Ellerimi bileklerine bastırdım. "Uyanınca başım ağrıdı o kadar, hemen ilaç aldım sonrasında. Saat kaç? Kaç saattir uyuyorum?"

"İyi yapmışsım... Daha on bir. İki üç saattir uyuyorsun." diyerek ellerimi avuçladı. "Ellerin buz gibi olmuş. Oda soğuk mu? Üşüyor musun? Isıtıcının ısısını arttırayım mı?"

"Sakin ol!" dedim kendimi tutamayıp gülerek. "Her şey yolunda."

"Üzgünüm, fazla endişeliyim sadece. İyi olmanı istiyorum." deyip avuç içlerimi öptü. "Ellerin gerçekten soğuk ama."

"Küçükken de soğuktu..." dedim dudaklarımı bükerek. "Kendimi bildim bileli soğuklar zaten."

"Anladım ben," dedi imalı bir şekilde.

"Neyi? Bana da söyle."

"Önce bana da yer aç bakalım," diyerek yorganı kenara ittirdi. "Yanına uzanmam için."

Dediğini yaptım ve kenara kaydım. Yorganı kendime doğru çekiştirdim ve o, yerini rahatlatınca yorganı üzerine kapattım. Kolunu kaldırıp omuzlarıma sardığında ve beni göğsüne çektiğinde sessiz kalmayı tercih ettim. Elleri sıcacıktı. Nasıl bu kadar sıcak olabilirdi ki?

"Derler ki," dedi ve boğazını temizledi. "Elleri soğuk olanın, kalbi sıcak olurmuş."

"Yalan atmışlar." derken buldum kendimi. "Senin ellerin de çok sıcak, o zaman kalbin soğuk mu?"

Mavi UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin