1. Bölüm: "Töre"

4.8K 307 423
                                    

♫Günün şarkısı; Sezen Aksu-Ünzile

Beni gaza getiren AsyaOrakc9 ve secret_damla ithafen.

Sadece dursun burda. Belki bir gün devam ederim.


§Bölüm. 1

On üç yıl önce kurtulduğunuz zindana tekrar kendi ayaklarınızla döner miydiniz?

Ben dönmüştüm. Tesadüfen elde ettiğim bir mektup sonucu hayallerimi ardımda bırakarak geri dönmüştüm..

Durdum ve etrafıma bakındım. On üç yıl önce terk ettiğim bu yer-Mardin- yine nefesimi boğazımda düğümledi. Buraya değil gelmek, adını duymak bile kanımı donduruyordu.

İşte buradaydım. On üç yıl önce kurtulduğumu sandığım bu deliğe yeniden geri dönmüştüm. Bir kara delik gibi beni içine çekmişti yeniden. Ruhumu, kadınlık gururumu ezmek için çağırmıştı koynuna. Ama bu sefer olmayacaktı. Ben bu şehrin kurbanı olmayaktım. Hatta bu şehir benim kurbanım olacaktı..

Gözlerimden yaşlar tekrar boşaldı. Ağlamamak için direnmem mümkün değildi. Direndikçe boğazımın ortasında oluşan top nefes alış-verişimi engelliyor, ruhuma binlerce bıçak saplıyordu.

Benliğim bu şehrin havasını soldukça eziliyordu.. O iğrenç çocukluğum bir film şeridi gibi kayıp gidiyordu gözlerimin önünden..

Sertçe yutkunup ilerlemeye devam ettim yeniden. Bir zamanlar umutla yürüdüğüm bu eve gidiş yolunu, bu sefer nefretle yürümeye başladım. Hem de sadece tesadüfen bulduğum bir mektup yüzünden..

Geçmişe göz atarsak, ağır bir çocukluğum olduğuni apaçık görebilirsiniz.

Ben, âşiret denilen bir topluluğun  bireylerinden sadece biriydim. Benim gibi nice kızla, kadınla birlikte töre denilen o örgütün kurbanıydım.

Babamın bir türlü sevemediği, gördükçe nefret ettiği, bir an önce kurtulmak istediği bir kız çocuğuydum.

En kötüsü ne biliyor musunuz?

Ben iki yaşındaki çocuğu kız doğdu diye diri-diri gömmek isteyen, karısını erkek çocuk doğurmadı diye döven bir yaratığın kızıydım..

Ta ki on iki yaşıma kadar.

On iki yaşım benim kurtuluşumdu. Bu cehennemden tek çıkış yolum, aynı zamanda annem ve kız kardeşimi de kurtarmamın tek çözümüydü..

O yıl, doğduğumdan beri benden nefret eden babam, karşı komşudaki Rıfat'ın benden hoşlanması ile âdeta yeniden doğmuştu. Sonunda benden kurtulmanın verdiği mutlulukla üç gün boyunca yüzüme gülmüştü.

O üç gün, hayatımın en güzel günüydü diyebilirim. Artık benim de babam beni seviyor diye düşünürken, bir sabah uyandığımda 'Akşama seni istemeye geliyorlar' diyerek tüm dünyamı yıkmıştı.

Kırk yaşındaki karşı komşumuz Rıfat, beni istemeye geliyordu.

On iki yaşındaki kız çocuğunu!

Beni o herifle evlendirmemesi için ağlamış, ayaklarına kapanmış, hatta yalvarmıştım. Acımamıştı. Beni küçük gelin yapmayı o kadar istemişti ki, her zamankinden daha çok dövmüş, küfürler etmiş, 'Onunla evleneceksin' diye hırpalamış, bu olaya karşı çıkan annemi bile demir çubukla dövmüştü.

Mavi UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin