21. Bölüm: "Pikachu"

2.9K 185 687
                                    

♫Günün şarkısı; Hande Ünsal - İyi misin?

Herkese merhaba, öncelikle!

#Evdekal!

Yorumlarınızı bekleyeceğim. Seviliyorsunuz <3

Bölüm sonundaki fotoğraflara bakınız.

12. 04. 2020

Bölüm. 21

    Onun yerde yatan bedenine doğru koşarken, "Oğlum!" diye bağıran Gülümser annenin sesine karşın bedenim uyuşmaya başladı. Geriye çevrilmeksizin Yavuz'a doğru koştum. Gülümser annenin şimdi gelip gelmediğini bilmiyordum, fakat tahmin ettiğim tek şey vardı, o da ikimizin kavgasına şahit olduğu idi.

Yavuz'un iri cüssesinin yanına çöktüm. Yüzünü buruşturmuştu. Baygın değildi, kendindeydi ve acı çektiği belliydi. Sol kaşının kenarı, dudağının üst kısmı ve sağ yanağı yaralanmıştı ve kanıyordu.

"Hayatım, çabuk ol, hastaneye götürmemiz lazım!" dedi kadın. Yavuz'un yaralı elini tuttum. Sıcacık eli buz kesilmişti sanki.

"Ambulansı aradım!" dedi, Berat bey. "Ambulans gelene dek müdahele etmemiz doğru değil!"

Yavaşça onun bedenine baktım. Alnına düşen saçlarını okşadım."İyi olacaksın."

"İyiyim ben, Bahar." dedi Yavuz sıkılı dişleri arasından. "İyiyim, sakin ol. Anneme de söyle, sakin olsun."

"Yavuz..." dedim hıçkırıklarım arasından.

"Bahar, sakin ol!" dedi Yavuz acı ile. Nefes nefese kalmıştı.

"Oğlum! Evladım!" diye bağırıyordu Gülümser anne o sırada. Yavuz'un dediklerini hatırlayıp kafamı ona çevirdim.

"Gülümser anne, sakin ol ve Mücahit'lere haber ver. Yavuz'un bilinci yerinde!" dedim.

"Ambulans geliyor!" dedi, Berat bey.

"Anne, onunla gideceğim!" dedim Gülümser annenin gözlerine bakarken. "Lütfen, lütfen, dediğimi yap ve eve git, Hamit babamlara haber ver!"

Gülümser anne ellerinin tersi ile gözlerini silip koşarak konağa gitti. Uzaklarda biryerde ambulansın sirenini işitir gibi oldum. Burnumu çekip, "İyi olacaksın..." diye fısıldadım. "İyi olmak zorundasın..."

***

Doktor odadan çıktığında ben hala ağlamaktaydım. Bir türlü sakin olamıyordum ve bu durum içinde en garibi ise Berat beyin yanındaki kadının Elif olması idi. Fikri'nin karısı olan Elif. Buna şaşırmam gerekirdi belki ama, şaşıramamıştım. Çünkü aklımdaki tek şey Yavuz idi. Gülümser annelere hastaneyi konum atmıştım. Birazdan burda olacaklarını biliyordum. Konuşacak yüzüm dahi yoktu.

Kapı aralandı ve doktor odadan çıktı. Kalbim ağzımda atıyor gibiydi. Kahvelerimi doktora çevirdim. Yüzündeki soluk tebessüm her şeyin iyi olduğunu ama aynı zamanda da kötü oluğunu belirtiyor gibiydi.

"Öncelikle geçmiş olsun." dedi doktor. "Durumu iyi."

"Frenleyebildiğim kadar frenledim arabayı!" dedi Berat üzgün çıkan sesi ile.

Doktor kafasını salladı. "Ama, bir sorun var."

"Nedir o?" dedim hızla.

"Kaval kemiğinde bir sorun olduğunu düşünüyorum. Çatlak ya da kırık. Büyük ihtimal çatlak. Yine de dakikleştirmek adına bir röntgen çekmem lazım. Duruma göre bakacağız."

Mavi UmutlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin