Bölüm 14

11 5 0
                                    




           

ALİHAN DAN

Ceren vurulur, vurulmaz. Merih gitmişti. Sonrada koşarak Elfida. onlar gidince. Bende araba atlayıp peşlerinden gittim.  Hastanenin önüne geldim, içeriye 5-10 kala yerde bir telefon gördüm. Sahibini bulmam için ekranı açtığımda. Elfidayla birlikte çekilmiş bir fotoğrafımız vardı. Belki yere düşürmüştür diye hemen hastaneye gittim. Danışmaya. Ceren Arslanoğlu nerde diye sorup, hızla yoğun bakıma gittim. Gittiğimde, merih tek başına etrafta dönüp duruyordu. Merihin yanına gittim.

"merih. Ceren nasıl"

"bilmiyorum abi. En son arabadaydı "

"nasıl bilmiyorum !bir geliyorum telefonu yerde "

"abi, buraya hiç gelmedi ki "

"merih nerde peki "

"bilmiyorum ama hastanenin güvenlik kamerasından öğrene biliriz "

"tamam hadi" dedikten sonra hemen hastanenin güvenlik müdürüne gittik. Biraz zorlansakta baka biliyorduk sonunda. Bilgisayarı açtı.

İşte ordalar. Merih, cerenle çıkıyor. Sonra arkadan elfida çıkıyor. Hastaneye girecekken. Arkadan yüzü maskeli adamlar elfidaya bir şey koklatıp götürüyorlar.

"merih. Elfidayı kaçırmışlar. Kim. Kim kaçırdı ya. Kafayı yiyicem "

"tamam abi sakin ol "

"ne sakin olucam. Bırak beni" dememle . Merihi itekleyip o sırada içeriye bir hemşire girdi.

Nefes nefese

"merih bey. Ceren hanım uyandı"der demez koşarak cerenin odasına girdim. Yatakta yatmış öylece tavanı izliyordu.

""ceren kim. Kim yaptı "

"Alihan bunu elfidaya. En yakın dostları ve ayrıca aile avukatları Mehmet yaotı. "

"neden."

"para. Ve annesi için "

"annesi mi "

" evet onu seviyormuş. Onun olması için elinden geleni yapmış."dedi. sonra karnının üst bölgesini tutarak inledi. Arkadan bir hemşire geldi.

"ceren. Nerede bu Mehmet"

"evindedir. "der demez. Hızla odadan çıktım.arabama binerek Mehmet şerefsizinin evine sürdüm. Çok sürmeden eve geldim. Kapıya geldim. Evin önünde adamları vardı, bana yaklaştıklarında arkadan bir ses geldi.

"polis. Çabuk silahını yere at" dedi.

Adamlar silahlarını yere attılar, sonra polis kelepçeleyip götürdüler. Bende hızla evin kapısını yumruklamaya başladım. Çok sürmeden bir hizmetçi kız gelip açtılar

"buyrun. Beyefendi "kızı itekleyerek

"çekil şuradan "dedim. Evin her yerini aradım. Çalışma odasına girdim son olarak.

Bulmuştum, o şerefsizi bulmuştum. Yakasına yapışarak. Yüzüne, yumruğumu geçirdim.

"elfida nerede lan "

"vay demek öğrendiniz "dedi kanlı dişlerinin altında.

"sana. Elfida. Nerede. Dedim "

"onu asla bulamayacaksın "

"seni sürüm sürüm süründürürüm "

"hayır. O ukala kızın yerini söylemem "

Adama bir yumruk daha atacakken. Arkadan biri tarafından tutuluyordum

"bırak. Bırak şu ............ çocuğunu öldürüyüm "

"şş. Sakin ol"dedi. Sonra adamdan ayırdılar beni.

Adamı alıp gittiler. Bense evin ortasında öylece duruyordum. Yer. Zaman, mekan. Unutmuş bir şekilde.

Sonra merih. Beni alıp, eve götürmüştü. Elfidanın odasına gittim, yatağına yatıp. Yastığına sarılıp, kokusunu içime çekebildiğim kadar çektim.

Gerçekten. Her şey güzelken neden birden tepe takla oldu her şey. Ben daha sevdiğim. Aşık olduğum kadını yeni bulmuşken. Birden kaybedemem.

                   YAZARDAN

Alihan, yastığa sarılı bir şekilde hala kokusunu içine çekiyordu. Gözünden bir damla yaş, iki derken. Gözyaşlarını ardı arkası kesilmiyordu.

Kim derdi erkek adam ağlamaz diye. Aşktı bütün kuralları, ezberleri bozan. Eğer bir erkek sevmeyi biliyorsa ağlamasını da bilir.  Sevmek kimi zaman kaynağı kimi zaman üzülme kaynağı. Ama hayatta bu  duyguları yaşamadan hayat olmuyor. Sevmek de hayatta olan bir şey, üzülmek te.

ElfidaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin