ALİHANDAN3 ay, aradan tamamen 3 ay geçmişti. Elfidadan ne ses ,ne seda vardı. Mehmet te yerini söylemiyordu. Her gün, her akşam, durmadan onu aradım. Hiçbir yerde yoktu.
Bu akşamda her günüm gibi. Önce hapishaneye gittim. Mehmetin yanına, görüşmeye gittim.
Mehmet küçük pencere gibi, tel duvarların arkasından bana pişmiş kelle gibi gülüyordu.
"bana elfidanın yerini söyle "
"Alihan. Alihan. Yapma böyle. İnsan bir gelir halini, hatırını sorar"
"sana. Elfidanın. Yerini. Söyle. Dedim" yumruğumu. Sertçe duvara vurarak. Öfke, özlem. Acımı benden tamamen alıp götürmüştü.
Sonra, Mehmet gülerek.
"Alihan. Sana onun yerini asla söylemem. Çok beklersin canım" dedi ve büyük bir kahkaha attı."
Yanımdaki gardiyana dönerek."
"görüşme bitmiştir. "dedim.
Hapishaneden çıkıp, elfidayla piknik yaptığımız yere gittim.oturdum. sadece onun , hallerini, doğal hallerini düşündüm.
Ben ne ara ona aşık oldum. Daha ondan nefret ederken, şu anda onu düşünüyorum.
Göle bakarak.
"seni seviyorum elfida. Senden vazgeçmeyeceğim. Seni sevdiğimi geçte anlasam. Seviyorum seni. Ve güçlü duracağım."dedim.
"bence de güçlü dur"dedi. Arkamdaki kadın sesi.
Kadın hızla yanıma gelip oturdu. Ben ona git diyecek ken. O benden önce davrandı.
Bana bakarak ."sevmek güzel bir şey. Onun yanındayken, kokusu burnuna gelince cennette gibisin. Sanki onun kokusu. Dokunuşu, seni tamamlıyor gibi. "dedi.
O kadar anlamlı şeyler söyledi ki kalbime işledi sanki .sonra bana yaklaştı ben de ona yaklaştım. Nefeslerimiz artık, birbirimize değiyordu. O çoktan gözlerini kapatmıştı. Ona daha da yaklaşarak dudağından öpecekken. Kokusunu içime çektim. karşım da elfidayı görünce geri çekildim. Şok olmuş gibi ona bakıyordum. sonra duyduğum sesle irkildim. Yerine elfida gidip, yanıma oturan kız geçti.
"ne oldu. "
"yok. Yok. Bir şey olmadı" dedim.
Hızla yerimden kalktım. Kadını arkamda bırakarak. Koşarak arabama binip gittim. Eve hızlıca sürdüm. Bir an önce elfidanın odasına gitmek istiyorum.
Eve geldiğimde. Herkes ağlıyordu. Merak ettim. Anneme mi bir şey oldu acaba. Dedi.
İçeri girdiğimde annem orda ağlıyordu. Hızla gidip ona sarıldım.
"çok şükür iyisin anne. Kime ne oldu anne "dedim. Ona bakarak, ama annem bana bakmıyordu.
"anne ne oldu dedim "
"oğlum" dedi. Bir hıçkırık kopardı
"elfida"
"ne olmuş elfidaya "
"oğlum ölmüş o. "
"ne diyorsun anne. O ölmemiştir. Beni bırakmaz o "dedim. Kendimden emin bir şekilde. Annem bana daha sıkı sarıldı.
"oğlum. O. Yanarak ölmüş"
"anne ne saçmalıyorsun sen. "dedim.
"oğlum. Şu anda hastanenin morgunda. Üzerinde kişisel eşyaları çıkmış. Yüzü. Vücudu. Her yeri yandığı için tanınmayacak halde"
"e annem kendin diyorsun. Tanınmayacak haldeymiş"
"o oğlu. O!" dedi bağırarak.
Hızla yerimden kalkarak, hastaneye gittim. Morga giderek, görevliye.
"elfida, elfida burada değil demi. O değil."
"siz nesi oluyorsunuz bey efendi ."dedi. hızla yakalarından tutarak.
"o benim. Karım. Siz yanılıyorsunuz. O beni bırakıp gitmez." dedim. yan taraftaki, kişiler gelip beni ayırdılar adamlardan.
"peki madem elfidaymış gösterin bakalım "dedim. Bana yolu göstererek, elfidanın olduğu çekmece gibi yeri açarak.
"buyrun"dedi torbayı açtı. Yüzü kıpkırmızı, bir haldeydi. Ona dah da yaklaştım. Kokusunu içime çektim. Biraz yanık koksa da, onun kokusunu tanıyordum. Onun kokusu değildi. Bu yabancı bir okuydu. Adamalara hızla dönerek.
"bu değil. Bu elfida değil" dedim. Adamlar bana inanmaz gözlerle baktılar. Bakışları umursamayarak.
"bu değil. Bu değil" diye sürekli tekrarladım. O değil di gerçekten de, insan onun kokusunu içine çekince huzur buluyordu, cennetteymişsin gibi.
Artık orada durmaya bir nedenim yoktu. Oradan çıkıp. Bu haberi anneme vermem lazım.
.............................
Annemler hala bıraktığım yerde, bıraktığım yerdeydi. Hızla yanına gittim.
"anne o değil. Onun kokusunu tanıyorum. O değil. Beni bırakmaz dedim sana"
"oğlum onu nasıl koklayabilirsin. O. O yandı"
"hayır. Anne. Hayır. O değil diyorum neden anlamıyorsun "
Ayağa kalkarak, bana bir tane tokat attı" yeter Alihan. O. Kabullen. O elfida "
"asıl sen anlamıyorsun. Değil diyorum "dedim. Odama giderken, bir yüz gördüm. Ve sinirim al üst oldu. Gelmiş ağlıyor burada.
Yanına giderek "neden geldin. Çık dışarı!" diye bağırdım. O sadece yüzüme bakıyordu.
"duymadın mı ceren çık dışarı" dedim. Fakat hala oturuyordu. Kolundan hızla tutarak. Kapıya kadar sürükledim. Arkamdan annem bağırsa önemsemeyip dışarı fırlattım.
"umarım. Patronunla mutlusundur "
"hayır Alihan, özür dilerim. Allah belamı versin de kabul etmeseydim. "
"ceren elimden bir kaza çıkmadan. Defol git!" dedim, suratına kapıyı kapatarak. Sonra hızla elfidanın odasına gidip, yatağına yatıp, kendimi onun kokusuyla uykuya teslim ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elfida
RomanceBazen sevmek zor bir şeydir. Aşk, mutluluk, bunlar hiçbir zaman altın tepside sunulmaz. Sabretmek gerek. Seviyorsan gerçekten eğer, beklersin. &&&&&&&&&&&& Bende Alihanı hep bekledim. Gençken sevdim, bekledi. Evlendim yine bekledim. Bu süreç içind...