'Bir şey mi dedin?'
Telaşla kafamı iki yana sallıyorum.
'Yok, hayır. Öyle laflar ediyorsun ki diyecek söz bırakmıyorsun.'
Önüme koyduğu kahveden bir yudum alıyor beğeniyle mırıldanıyorum.
'Nasıl oluyor da bu kadar lezzetli oluyor anlayamıyorum.'
Bardakları kurularken cevap veriyor.
'Yapandan kaynaklı ya da senin bugün cidden keyfin yerinde.'
Omuzlarımı silkiyorum umursamazca ve neden geldiğimi hatırlıyorum.
'Evan. Bayan Raphael' de garip bir şeyler var. Seziyorum. Hatta bu durumdan Marcia' nın bile haberi yok gibi. Bir işler çeviriyor. Fakat durma noktasındayım. Ne yapabilirim?'
Elleri bir saniyeliğine duraksıyor, kaşlarını kaldırarak bana bakıyor.
'Böyle düşünmenin sebebi ne?'
Cevap veremeden Shal' in sesini duyuyorum.
'Burada olduğunu tahmin etmiştim. Merhaba Evan.'
Kolundaki çantayı yanındaki sandalyeye bıraktıktan sonra gülümseyerek bana dönüyor.
'Akşam yapılacak mangal partisini duydun mu? Havalar serin fakat güzel olacağa benziyor. Ateşin etrafında müzikler, danslar... Gelirsin değil mi? Tabi Evan sen de.'
İçeri girer girmez soluklanmadan konuşmasına hayret ediyorum.
'Merhaba Shalinda. Aslında kafeyi Ted' e bırakırsam gelebilirim.'
Ellerini çırpıyor heyecanla.
'Harika. Alissa senin seçme şansın kalmadı. Herkes geliyor çünkü.'
Kalabalıktan hoşlanmasam da soğuk havalarda ateşin başında kedi yavrusu gibi oturmaya bayılıyorum. Gencinden yaşlısına dans eden insanları izlemek, aşık olduğum yıldızların ahenge eşlik etmesi... Güzel hissettiriyor. Tek kelime etme ihtiyacı duymuyorum bu yüzden. Saat geldiğinde kabanlarımızı giyip ferahlığın içine atıyoruz kendimizi. Kollarımı sıvazlamam Evan' ın dikkatini çekmiş olmalı ki ceketini çıkarmaya girişiyor.
'Hayır Evan. İyiyim ben, ateşin dibine oturunca geçer. Teşekkür ederim yine de.'
'Peki.' Dese de omuzlarıyla beni sarmayı ihmal etmiyor. Shalinda' nın imalı bakışlarına aldırmadan kendi düşüncelerime dalıyorum.
Seslerin mor yankıları gözüme çarpınca çantamdan çıkarttığım soğuktan koruyucu kulaklığımı takıyorum. Brad' in sırf pembeden nefret ediyorum diye doğum günümde aldığı aklıma geliyor. O zamanlar burun kıvırsam da faydalarını göz ardı edemiyorum.
Vardığımızda bonus kafasıyla Brad' in el salladığını görüyorum. Nerede olsa fark ediliyor. Yanına gittiğimizde birer ekmek arası tutuşturuyor elimize.
'Onu bitirdikten sonra bir tane daha vereceğim küçük hanım. Özellikle senin çok dikkat etmen gerekiyor. Ne kadar zayıfladığının farkında mısın?'
Kaşlarımı kaldırarak kendimden gayet emin bir şekilde konuşuyorum.
'Herkes zayıflamak için bu kadar çaba harcarken benim böylesine kolay vermem bence takdire şayan.'
Savunmaya kalkarken imalı bakışlarla daha dibe battığımı fark edince susuyorum.
Ayaküstü konuşmamız bittiğinde sessiz sakin bir köşe bulup oturuyoruz. Aldıklarımızı yerken bir yandan sohbet ediyor diğer yandan ara ara gelen geçen insanlarla selamlaşıyoruz.
Brad ikinciyi uzattığında beni kurtaran Shal oluyor. Gözlerimle teşekkür ettiğimde gülümsüyor. Biz ortama dalmışken bacağımda bir hareketlilik hissediyorum. Ne ne ara yanıma geldiğini anlamadığım Carina mutlulukla bana bakıyor. Ben de onu kucağıma oturtturuyorum hemen. Diğerleriyle tanıştırdığımda biraz soğukluk gösterse de gülümseyerek el sallıyor.
'Annenlerin haberi var değil mi burada olduğundan? Merak etmesinler seni.'
Eliyle babasının olduğu tarafı gösteriyor. Bay Raphael' in karanlıkta siyaha dönen mavi gözleriyle karşılaşınca refleksle gülümsüyor, başımla selam veriyorum. O da aynısını yapıyor. Normalde öfkeyle dolmam gerekirken verdiğim tepkiye şaşırıyorum. Fakat fazla üzerinde durmuyorum. Valerie ise bizden tarafa dahi bakmıyor.
Ateşin çevresindeki yerimizi aldığımızda aklıma eski günler doluşuyor. Büyük babamın vefat etmediği zamanlar.
Özlemle, heyecanla bekliyoruz bu günü. Kasaba halkıyla olan güzel dostluklar, ortamdaki samimiyet küçük yaşıma rağmen beni cezbediyor. Sevdiğim yiyeceklerle bir güzel karnımı doyuruyorum. Nihayet eğlence bölümüne geçtiğimizde hayranlıkla büyükbabamın büyükannemi dansa kaldırışını, havaya inat gözlerinin sıcaklıkla parlamasını izliyorum. O çocuk aklımla prensimi bulduğumu hayal ediyor ve böylesine güzel bir aşk yaşadığımda neler yapacağımı düşünüyorum. Brad' in omzuna başımı koyup bu tablonun yüreğimi ısıtmasına izin veriyorum. Sonra büyükbabam dayanamayıp yanıma geliyor ve beni diğer çiftlerin arasına çekiyor. Kahkahalarım dansa karışıyor. Beceriksiz adımlarım, büyükbabamın profesyonel adımlarına eşlik ediyor. Büyükannem ise somurtarak oturan Brad' i eğlendirmeye çalışıyor.
Gözümden ne ara aktığını anlamadığım yaşı bana fark ettiren minik bir el oluyor. İşaret diliyle 'Lütfen ağlama.' dediğinde yüreğimin kanatlanıp uçtuğunu zannediyorum.
Herkes birilerini teselli edebiliyor. Herkes birilerini sevebiliyor. Fakat bir çocuğun kalbinde yer edinmek öylesine kocaman bir duygu ki hiçbir şeyle ölçülemiyor. Küçücük bir gülümsemenin dudaklarımı ele geçirmesine izin vererek kafamı sallıyorum. Carina' yı eğlendirmek adına dansa kaldırıyorum. Aynı büyükbabamın yaptığı gibi. Yorulduğunu hissettiğimde ayaklarım geri geri giderek dans eden Raphael çiftinin yanına ulaşıyorum. Ben geldiğimde dansı bırakarak bana dönüyorlar.
'İyi akşamlar.'
'İyi akşamlar Bayan Fern. Carina' yla ilgilendiğiniz için çok teşekkür ederiz. Sizin yanınıza gelmek için ısrar edince kıramadım.'
'Ne demek, onunla ilgilenmek benim için zevkti.'
Onlar toparlanmak için harekete geçince ben de Carina' yla vedalaşmak için dizlerimin üzerine çökerek boyunun hizasına geliyorum.
'Yine görüşürüz tatlım. Kendine iyi bak olur mu?'
Valerie' nin bakmadığından emin olduktan sonra ellerini aceleyle kıpırdatıyor.
'Keşke benim annem sen olsaydın.'
Öylece kalakalıyorum. Tepki vermeme fırsat bırakmayan Carina' nın uzaklaşmasını izliyorum. Bir kez olsun normal dünyada kalmayı başaramayan zihnimi yerine getiren Evan' ın bana uzanan eli oluyor. Kendimi akışa bırakmaya karar veriyorum ama ne mümkün! Memnuniyetle teklifini kabul ediyorum, eksik olmayan soru işaretlerimle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Evenness Kasabası
Mystère / Thriller'Yıllar önce heyecan, koşturmaca, telaş burayı terk etmiş geriye sadece valizine sığmayan huzuru bırakmış.' denilen bir kasabanın, ölümün sisiyle griye bulanmasının hikayesi.