cinsel gerilim | boyxboy • texting

Bölüm • 22

''Rolling In The Deep'' bu bölümün şarkısı olsun. 

Dün İnegöl'de olan kazada trafikte tam 6 saat bekledim. Sanırım hayatımızın nasıl bir pamuk ipliğine bağlı olduğunu anladım. Eğer otobüsüm 10 dakika rötar yapmasaydı bende o kazada olabilirdim. Neyse çok konuştum ama paylaşmak istedim.

İyi okumalar :)

***

Gözlerimi açtığımda pembe duvarlara asılmış dantelli siyah yelpazeleri gördüm ilk olarak. Zar zor nefes alarak doğrulmaya çalıştığımda Alp'in sesini işittim. 

''Yavaş.'' Sanırım o yavaş bir sürü şeyi kapsıyordu. Şuan nerede olduğuma dair en ufak bir fikrim bile yoktu ama neler yaptığımı çok iyi hatırlıyordum. Hemde en ufak detayına kadar. 

Üzerimdeki battaniyeyi tutarak doğruldum ve belimi yatağın başlığına verdim. Komodinin üzerinde duran suyu aldığımda Alp, ''Geldin mi kendine sonunda?'' diye sordu. 

Suyu içmeye başlayıp bir yandan ona baktım. Beyaz gömleğinin üstten 3 düğmesi açıktı ve yakaları yukarı doğru kıvrılmıştı. Bir bacağını oturduğu koltuğun yanındaki sandalyeye atmıştı ve altındaki kot pantolonunun paçaları yukarı katlanmıştı. 

''Sanırım.''

Suyu geri yerine bırakıp battaniyenin altına baktım. Sadece baksırım duruyordu. Geceye dair her şeyi hatırlıyordum ama sonrası yoktu. Buraya nasıl geldiğim ve burada neler olduğunu bilmiyordum.

Şaşkın bir ifadeyle Alp'in sinirli suratına baktım. ''Biz... Yani senle ben... Yaptık mı?''

''Saçmalama seninle senin hatırlamayacağın bir geceyle mi başlamak isterim sanıyorsun?''

''Bilmiyorum sadece çıplağım ve aklıma gelen ilk şey buydu.''

''Unutma Bilal; sabırla beklemek zor olabilir ama meyvesi tatlıdır.''

Cümlesini bitirdikten sonra son kez yüzüme baktı ve, ''Duşunu al, banyoda yeni kıyafetler bıraktım sana,'' dedi. ''Sonra yanıma gel çünkü konuşmamız lazım daha doğrusu ağzına sıçmam gerek.''

''Alp ama-'' diye konuşmaya başladığımda dudaklarını birbirinin üstünde bastırıp kaşlarını çattı. ''Peki duş alıp geliyorum.''

Alp'in odadan çıkmasıyla utandığım vücudumla yataktan kalkıp banyodaki aynanın karşısına geçtim. Gerçekten berbat bir haldeydim ve bu hale nasıl geldiğimi tahmin ediyordum. Hepsi o Melike'nin bana verdiği hap yüzünden olmuştu. Zaten sonrasında olanlar ise tam bir felaketti. Hayatımın sonuna kadar hatırlamak istemeyeceğim bir gece yaşamıştım ve isteyerek yapmasam bile yaptığım her şeyden pişmanlık duyuyordum. 

Sanki sıcak su bütün yaptıklarımı temizleyecekmiş gibi su başlığının altına geçtim ve en azından içten rahatlama yaşayacağımı düşünerek kendimi temizlemeye başladım. 

Duştan çıktıktan sonra kurulanıp Alp'in bana bıraktığı kıyafetleri giydim ve ölüm fermanımı imzalaması için bulunduğum odadan çıktım. Kimin evinde olursam olayım evin her yerinde gereksiz süslemeler ve pembe rengi hakimdi. Alp ve Fahriye'yi mutfaktaki masada oturmuş kahvaltı yaparlarken gördüğümde Alp kafasını çevirip beni baştan aşağı süzdü.

''Tam kurulamadın mı kendini geri zekalı? Hasta olacaksın.''

''Beni düşünmek zorunda değilsin.''