Bölüm • 40

13.1K 586 272
                                    

Canım okuyucularım size müjdeli bir haberim var. 40'da vuslat demiştim ilk bölümlerde ama M. denen arkadaşım yüzünden hikayeyi uzattım ve olmadı. Fakat size kutsal haberi yine de vereyim. Vuslatlı bölüme çok ama çok az kaldı. 

Şöyle bir spoi vereyim. Çok garip bir yerde olacak kdlsajdklas

Sizce bunların ilk sevişmesi nerede olacak? Bilene helal olsun valla dklsajdksal (M. sen sakın yazma çünkü biliyorsun.) 

***

Gülay Hoca -yaratıcı drama hocası- elinde dosyaları ile salona girdiğinde hepimiz sahnenin ortasında bağdaş kurup oturmuştuk. Bir gözüm sürekli Hakan ile fısıldaşıp gülen Alp'teyken diğer gözüm Hakan'ın orospu çocuğu olan yüz ifadesindeydi. Sen benim sevgilimle konuşurken nasıl gülümseyip eğlenebilirsin amın oğlu?

Kaşlarımı çatıp sinirle Alp'e bakmaya devam ettiğimde göz göze geldik. Dudakları yukarı kıvrıldı ve Hakan ile sohbetine devam etti. Bugün konuşmamaya başlamamızın üzerinden geçen 12. gündü. Bugüne kadar ne mesajlarıma dönmüştü ne de aramalarıma. Belki o haklıydı belki ben ama kesin olan tek bir şey vardı. Biz birbirimizindik. Birbirimizin olmak zorundaydık. 

Gülay Hoca oluşturduğumuz çemberin ortasına geçti, hızlıca. Elindeki dosyaları bir kenara fırlattıktan sonra, ''Yavrucuklarım hazır mısınız?'' diye sordu. ''Çok eğlenceli bir oyun oynayacağız derse geçmeden önce.'' 

Hep bir ağızdan evet dediğimizde ayağa kalkmamızı ve partnerlerimizin yanına geçmemizi söyledi. Alp yanıma geldiğinde bilerek ellerimi birbirlerine değdirdim ve birden elektrik çarptı. ''Yanıyorsun,'' dedim fısıldayarak. ''Benim için yanıyorsun.''

Kimsenin bize bakmadığı bir anı kollayıp kulağıma eğildi. ''Bu yangınımı başkaları söndürüyor ama sen değil.''

Kaşlarımı kaldırıp suratına baktım. Dudaklarım o şeklini almıştı. ''Orospu çocuğu.'' 

Hiçbir duygusunu belli etmeden önüne bakmaya devam etti. Onun bu yaptığına sert tepki vermeyip daha da üstüne gittim. Elimi birden giydiği geniş basketbol şortunun içine soktum. Etrafı kolaçan ettim ardından. Herkes partnerini bulma derdindeydi ve ortalık iyice karışıktı. Aleti tahmin ettiğim gibi kalkıktı. Zaten ne zaman inikti ki... Tek hamlede kavradığım gibi iyice sıktım. ''Beni çıldırtma.''

''Asıl sen beni çıldırtma.''

Aleti elimi hissetmesiyle giderek büyümeye başlamıştı. Giderek daha fazla büyüdü ve neredeyse elime sığmayacaktı. ''Konuşmamız gerektiğini biliyorsun.'' 

''Bırak şunu! Ah!'' Birkaç defa yutkundu. ''Biri fark edecek anlamıyor musun salak?''

''Şaka yapıyorum derim.''

''Sen gerçekten psikopatsın Bilal.''

''Ve beni bu hale sen getirdin. Bu yüzden benden bu kadar kolay kurtulamazsın,'' deyip kavradığım aletiyle ileri geri oynamaya başladım ve zevkinin doruk noktasındayken elimi çektim. 

''Bana nefretini kusan sendin Bilal.''

''Ben sadece seninle konuşmak istemiştim. Nereden bileyim o kadar yüksek bir tepki vereceğini ulan!''

Suratını bana döndü. ''Beni yargıladın.''

''Evet yargıladım Alp! Olağan bir şey değil mi sence de?''

''Ders bitiminde konuşalım tamam mı?''

''Peki.'' 

Gülay Hoca birkaç defa öksürdükten sonra konuşmaya başladı. ''Bugünkü ders öncesi egzersizimiz her partnerin birbirlerinin gözlerinin içine bakıp seni seviyorum demesi.'' Herkes büyük bir şaşırmayla hocaya baktığında, ''Susun ayol. Başım çatlıyor zaten,'' diye bağırdı. 

cinsel gerilim | boyxboy • textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin