Birkaç bölüm sonra daha ciddili olaylara geçiyoruz. Haber vereyim dedim dklsajdkl
Kitapla ilgili bir şey sormak istiyorum. Sizce Bilal gerçekten Alp'i seviyor mu?
Bu bölüme uygun tek şarkı Charlie Puth - One Call Away
İyi okumalar
***
Alp: Neredesin?
Bilal: Mert'te kaldım dün gece. Hala onun evindeyim yani
Alp: Mert diyorsun?
Bilal: Evet?
Alp: Niye bana haber vermedin pek değerli Mert ile aynı odada kalacağınızı?
Bilal: Mert'i mi kıskanıyorsun?
Bilal: Aynı oda değil ayrıca amk aynı yatak :d
Alp: Çıldırtma beni gerizekalı
Bilal: Tamam tamam bütün gece uyanıktık zaten PUBG oynadık sabaha kadar
Bilal: Şimdi de eve dönüp yatarım zaten
Alp: Bütün gece uyanıksan mesajlarıma niye geri dönmedin?
Bilal: Sen beni sorguluyor musun amk
Bilal: Görmemişimdir yani ne olabilir
Alp: Her sevgilinin yapacağı gibi sorguluyorum amk
Bilal: Seni yerim
Alp: Bu işten şakaya vurup sıyrılamazsın çocuk
Alp: Eğer bi daha böyle bir şey yaparsan
Bilal: Eğer yaparsam?
Alp: Seni 10 gün yürüyemeyecek hale getiririm
Bilal: Of romantizm mi bu amk
Alp: Romantizm olsun diye söylemedim zaten gerizekalı
Alp: Açık açık söyledim
Alp: İstediğin yöne çek
Bilal: Sen iyi misin gerçekten?
Alp: Değilim
Bilal: İyi olmadığında bana böyle çıkışma anlıyor musun gerizekalı
Bilal: Neden iyi olmadığını anlat, buluşalım de
Bilal: Benimle böyle kaba bir şekilde konuşma tamam mı?
Bilal: Sok bunu o sikik beynine
Bilal: Şimdi ayarımı çektiğime göre anlat bakayım sevgiline sorununu
Alp: Sana anlatabileceğim türden bir şey değil
Alp: Evle ilgili bir şey
Bilal: İstersen hemen şimdi buluşabiliriz
Bilal: Telefondan anlatmak ya da konuşmak zor olur
Alp: Anlatmam için zorlamayacaksın beni ama tamam mı?
Bilal: Nasıl istersen yavrum
Bilal: Yosuntepe'ye gelirsen daha rahat oluruz. Hem kimse olmaz.
Alp: Yoldayım.
Alp evinden çıktığında hava yağmurluydu. Sanki yağmur Alp'in gözyaşlarını saklamak istercesine yağıyordu. Yollar onun rahat ağlaması için boşaltılmış, kaldırımlarda yağmur kokusu hakimdi. Alp bir yandan yaşadıklarını düşünürken diğer yandan çantasına doldurduğu eşyalarıyla boş sokakta yürümeye başladı. Gözyaşları yavaş yavaş akmaya başladığında sevgilisine kavuşacak olmanın sevinciyle adımlarını hızlandırdı. Bir yandan seslice konuşarak...
''Böyle bir cehennemde yaşadığımı ona nasıl anlatırım? Öğrenirse belki de benden korkup uzaklaşır. Bunca zaman sonra onunla olmuşken benden ayrılırsa ne yapardım?''
Gözyaşlarının ıslattığı yanaklarını yağmurla temizledi ve bastıran yağmura yakalanmamak için ilk gördüğü taksiye atladı.
Bilal
Yosuntepe'ye geldiğimde yağmur yüzünden her yerim ıslanmıştı. Hemen en sevdiğim kafelerden birine girip dilimli peteklerden birine kalçamı dayadım. Alp'in gelmesini beklerken diğer yandan Instagram'da stalk yapmaya başlamıştım.
15 dakika geçtikten sonra Alp garip bir surat ifadesiyle kafeye girdi. Sırtında taşıdığı çantasını bir masaya bırakıp koşarak bana sarıldı. Islak vücutlarımız birbirleriyle buluştuğunda kafasını boyun girintime koyup, ''En çok olmak istediğim yer,'' diye fısıldadı. ''Burada yaşayabilirim. Hemde sonsuza kadar.''
Elimi saçlarına götürdüm usulca. ''Kaç zamandır böylesin sen?''
''Boşver,'' dedi titreyen sesiyle. ''Şuan olmak istediğim yerdeyim ve öncesinde olanlar umurumda değil.'' Ağlamaktan kızarmış gözlerini kapatıp dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. ''Daha fazla sığınmak isteyeceğim biri yok.'' Kollarıyla bedenimi sarıp kafasını kalbimin üstüne koydu ve giderek kısılan sesiyle konuşmaya başladı. ''Biliyorum beni böyle görmeye alışkın değilsin.'' Kafasını kaldırıp ağlamakla gülmek arası konuşmaya devam etti. ''Ama bir daha görmeyeceksin emin ol.''
''Bak bana,'' deyip suratını avucum içine aldım. ''Ne olduysa oldu. Bilmiyorum. İster anlat ister anlatma seni zorlayacak değilim fakat bizim için şuan önemli ve ben şuan burada bizden başka hiçbir şey göremiyorum.''
Dudaklarımız tekrar buluştuğunda akan dudaklarımızın üstüne düşen gözyaşları kalbimi titretti. Sanki ilk defa onu sevdiğimi hissediyordum. Evet bir kere mesajdan seni seviyorum yazmıştım ama açıkça söylemek gerekirse öylesine yazılmış bir cümleydi. Onu ilk defa kalbimde hissediyordum. Hemde yaşadıklarını bilmeden tüm acısıyla...
''Herkes beni terk ediyor Bilal. Sen sakın gitme olur mu?''
''Sen istesen bile ben senden gitmem.''
Tüm masalar boş olduğu için istediğimiz masaya oturduğumuzda Alp, ''Ben tuvalete gidip geliyorum,'' deyip yanımdan ayrıldı. Garsona siparişlerimizi verdikten sonra sandalyemde oturmuş Alp'i beklerken çantasından telefonunun çaldığını işittim.
Hiç düşünmeden çantasını alıp ön gözünü açtım ve telefonunu elime aldım ama telefonunun altında gördüklerim yüzünden çantasını açtığıma çoktan pişman olmuştum. Kutu kutu ilaçlarla dolu bir bölmeydi. En az 15 kutu ilaç vardı. Bazıları aynı bazıları değişik bir sürü ilaç kutusu... Telaşla telefonu aldığım yere çantasını ise koyduğu yere bıraktım.
Bu ilaçlar neydi ve kimin içindi sorusu zihnimi meşgul ederken Alp tuvaletten çıkıp yanıma gelmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cinsel gerilim | boyxboy • texting
Short Story''Karşımda giyinmen hoşuma gitti,'' dedi zorlanarak. ''Evlenince de böyle yaparız.'' Evlenince dediği anda kendimi uçurtma uçuran bir çocuk gibi hissetmeye başladım. Bu durumda bile hayal kurabiliyorduk. ''Sen şu cinsel gerilim hattını bırak da ban...