UÇAK -2-

2.6K 110 23
                                    


Multimedya= Şimal

Sesizce odama geçtim. Beni neden gönderdiklerini hala anlamış değildim.

Eşyalarımı gerekli olan herşeyi valizime doldurdum. Üstüme siyah önü kısa arkasına doğru uzanan bir bluz giyindim. Aktımada eskimiş görünümlü beyaz şort giyindim. Yani sıcak olmalıydı heralde. Burası sıcaktı.

Lanet olası Almanya. İlk defa iç sesime katılarak yavaş adımlarla valizimi alıp kendimi dışarı attım.

Saate baktığmda 11:30 tu babamlar beni havaalanına götürdü. Yol boyunca hiç konuşmadık. Ne ben onların yüzüne baktım, ne de onlat benim yüzüme baktı. Tamam belki birkaç kez bakmış olabilirimde herneyse.

Ve saat gelmiştik, artk gidiyordum. Ben giderken annemin ağladığını gördüm. Hadi ama beni gönderen sizsiniz. Duygusal olmayın lütfen. Sıkıca anneme sarıldım

"İyi olucam ben. Sakın ağlama." dedim.

Ve uçağıya bindim.

Ben bir taşın yanında oturma hayalini kurarken numaraya baktığmda yaşlı teyzenin yanındaydı yerim.

Allam neden beeen ? Yapıcak bir şey yok oturdum. Her ne kadar istemesemde.

Uçak kaltıktan yarım saat sonra omzumda bir ağırlık hissettim.

Bu ne ?? Döndüğümde uyumuş yaşlı teyze omzunu yaslamıştı.

"Hadi canım!" dedim kısık sesle.

O sırada birinin bana bakıp durumuma sırıttığını duydum. Anlaşılan o durumda olan tek ben değilim. Yüzümü çevirdim.

Yok artıkk. Maviş gözlerini yerim seniin. Bebek suratlıımm. Beni gözlerine gömün çok güzeler. İçimdeki sesi susturmaya çalıştım.

"Merhaba" dedim içten bir gülümsemeyle.

"Merhaba numaralarda karışıklık var sanırım bizi yanlış yere koymuşlar " dedi sırıtarak.

Sırıttım

"Evet bende öyle düşünüyorum "

Tabiki karışıklık olmuş, beni mavisimin yanina götürün.

İç sesimi pataklamak o kadar çok isterdim ki. İlla her kızın içinde bir yavşak tarafı oluyordu.

"Bu arada ben Berke " dedi gamzeleri konuşurken bile belli olurken. Belediye çukurundan bir farkı yok mübarek.

"Memnun oldum bende Şimal" dedim gülümseyerek.

"Almanya'ya mı gidiyorsun Şimal?"

"Evet"

"Neden?" Ya canım şimdi biz böyle her sıkıldığımızda katlanılamayan, biricik kuzenlerimi (!) görmeye gideriz işte. SANA NE BACIM?
İç sesime gözlerimi devirdim.

"Annemle babamın Türkiye'de isleri var benide kuzenlerime gönderdiler. Sen ?"

"Bende orada okuyorum." Dedi aynı şekilde gülümseyerek. Uzaktan minicik etekli beyaz gömlekli, çakma sarışın hostes kızımız yemekleri getiriyordu. Atıştımaları yedikten sonra içim geçmiş ki uyuya kalmışım.

Bir kaç saat sonra uçak indi. Ben o sıra uyanıktım. Valizimi almaya içeri girdiğimde benim gözüme çarpan 4 kişiden oluşan baş belalarıyla karşılaştım. SÜPER! DAHA MÜKKEMELİ OLAMAZDI (!) Valizimi hazırlarken neden çarşafları birbirine bağlayıp balkondan atıp inmediğime lanet ettim. Bu sıralar kendime aksiyonlu film izlemeyi yasaklıyorum. Derin bir nefes aldım. Lanet olası kuzenlerimi, bir süre çekmek zorundaydım. Kıyamet meselesi.

YURT DIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin