AKRABA? -22-

762 38 3
                                    

BÖLÜM KISALIĞINDAN DOLAYI ÖZÜR DİLERİM. SINAVLARIM OLDUĞU İÇİN YENİ YENİ GİREBİLİYORDUM. BANA KIZIYORSUNUZ FAKAT ELİMDE OLAN BİRŞEY DEĞİL. GELECEK BÖLÜMDE, YAKIN ZAMANDA GÖRÜŞMEK DİLEĞİYLE...

İyi okumalar...

Elime rastgele siyah bir elbise aldım. Elbiseyi görebileceğim şekilde karşımda tuttum. Straplez, dizin bir karış üstünde ve arkaya doğru uzanan bir tül vardı. Hiç beklemeden kabine girdiğim gibi straplez elbiseyi üzerime geçirdim. Kabinde duran siyah topuklu ayakkabıları giydim. Ayakkabı ayağıma 'cuk' diye oturmuştu. Ellerimi saçlarıma geçirdim ve karıştırdım. Kabinden çıktığımda ayakkabım tok sesler çıkartıyordu. İrem sesin geldiği tarafa baktığında göz bebekleri büyümüştü.

''Hönk?!'' diye bir ses çıkardığını duydum. Bu haline kahkaha attığımda tipimin güzel göründüğüne ikna olmuştum. Aynaya doğru adım atacakken lanet beş santimlik topuklar yüzünden ayağım kaydı. Sonuç olarak üç saniye içerisinde kendimi yerle yapışık bir şekilde buldum. ''Buraya yedi cüceler mi geliyor lan? Beş santim topuk nedir!''diye söylenirken ayağa kalkmaya çalışıyordum.

Görevliler kolumdan tutup yardım etmeye çalıştıklarında kollarımı onlardan kurtardım. İrem bana kıkır kıkır gülerken ona ters bir bakış atarak susturdum. Hızla ayağımdaki topukluları çıkardım. İrem yanıma sayabildiğim kadar sekiz tane elbiseyle yanıma geldi.

''Kararsız kaldım. Hangisi güzel sence?'' dediğinde neyin kafasını yaşadığını sormak istedim. ''İrem sen sınavda iki şık yerine, olmayan sekiz şık arasında mı kalıyorsun yavrum?'' diye söylediğimde omuz silkti. Sırt dekolteli, kırmızı, tülleri yere kadar uzanan elbiseyi gösterdim.

''Bunu dene.''

***

"Bu nasıl bir düğün yeridir?" içten içe sitem ediyordum. Halay yok lan burada. Halaysız düğün mü olur? Gavur bunların hepsi. Oturduğumuz sandalyede neredeyse 2 saattir aynı konumdaydım. Popomun düzleştiğini iliklerime kadar hissedebiliyordum.

"Ya şu adama söyleyeyim bi Adana Merkez patlatsın." İrem'in sesini duyduğumda gülmemek için dudaklarımı bastırdım. İç sesim sanki çalıyormuş gibi oynamaya başlamıştı bile.

Sandalyeyle bütünleşmiş popomu kaldırdığımda bir ağrı hissettim. "Ay, acıyor! 112'yi arayın, popo nakli lazım bana. Durum çok kritik... ay!" elimle popomu ovuşturarak doğrulmaya başladım. Ovuşturma işlemi bittiğinde şarkı eşliğinde Gelin ve Damat dans etmeye başladı. Ne kadarda sap bir ben.

Damat tarafının oturduğu yerlere gözlerimi gezdirdim. Fakat orada çok tanıdık birini gördüm. Hatta o kadar tanıdıktı ki onun Deran olduğunun her iddasına girebilirdim.

"Çüş lan yok artık." diye şaşkın gözlerle bakarken sonunda bana bakabilmişti. Evet, o Deran'dı!

Topuklu ayakkabılarım tok sesler çıkartarak yanlarına yürüdüm. Oda beni gördüğünde ayaklanarak bana doğru yürüdü.

"Sakın bana akraba olduğumuzu söyleme." alaylı bir şekilde kahkaha patlattı. Gülünce çok şeker oluyor lan. Gülüşü mıncırdığım. "Sakin ol, minik. Uzak akrabayız." deyip burnumu sıktı. Bir saniye. Bana minik dedi. NEREM MİNİK LAN BENİM.

"Kes şunu." derken burnumdaki elini itiyordum. Gözleri kıyafetlerimi süzdüğünde hoşnut olmamışçasına kaşları çattı. "Şimal." Ha gülüm?

"Efendim?" dedim ne diyeceğini merak edercesine. "Bu etek boyu ne lan? Deli mi edeceksin beni?" gözlerimi eteğimin boyuna diktim. O kadar da kısa değildi. "Neden, beğenmedin mi?" deyip omuz silktim. Elimden çekerek yanına aldı. Ardından kolunu omzuma yerleştirdi ve kendine iyice çekti. "Çok beğendim. Ne kadar beğendiğimi anlatamam sana. Kıç kadar etekle gelmişsin. Ne de iyi etmişsin." hayır, bunu imalı şekilde söylüyordu. Dişlerini sıktığı çok açıktı. Yürümeye başladığında bende paytak adımlarla takip ediyordum.

"Sağol ya." deyip ayağına bastım. Evet, piç olduğum doğrudur.

Ne kadarda piç bir kız.

Sen nerden çıktın lan?

Yumurtadan, heheh.. Şaka lan şaka iç sesin ben. Tanıdın mı?

He... Tamam kes şimdi.

Hayır.

Kapa çeneni ve siktir git. Başka zaman gelirsin.

Küfür etme lan bana! Bi çakarım... Tamam çakamam ama beynini şişiririm.

Susmazsan sesini keserim.

Hah..

Kesemezsin.

Lan... Kestin mi?

Hayır görüldü yaptım.

Lan beynini sevdiğimin özürlüsü. Whatsapp mı  burası?

Hayır. İki saattir seninle tartışıyorum. Az sus be amk.

Öyle olsun... Birgün işin düşer bana. Görürsün.

Tamam görürüm. Şimdi siktir git.

Bak gidiyorum...

Tamam.

Gidiyoorum...

Defol lan defol!

YURT DIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin