THUG LİFE -14-

1.1K 62 21
                                    

Sabah olduğunda kamp hocasının bağırışına uyanmıştım. Cırtlak sesiyle bütün kampı inletiyordu. Zaten adam akıllı uyuyamamıştım. Milleti erkek arkadaşı öpücükle uyandırıyor ben kamp hocasının cırtlak, alarmdan beter sesiyle uyanıyorum. Nerede adalet?

Perrie ve ben yataktan kalkarken dışarıya ne olduğuna bakmak için çıktık. Herkes pijamalı ve uykusunu alamamış, zombi gibi hocaya bakıyordu.

"Herkes beni iyi dinlesin. Geldiğimizden beri iyi dinlenip eğlenmişsinizdir umarım. Ancak bu saatten sonra saat 8'de kalkıp 1 saat boyunca koşucaksınız! Şuan saat 9 ve bu gün geç başlayacaksınız. Çeşitli aktiviteler yapacağız. Anlaşıldı mı?" Onloşoldo. Kabus gibi bir Almanya yetmemiş gibi kabus gibi bir psikopat kamp hocamız var! Aman ne güzel.

İçeri geçtiğimizde horul horul uyuyan bir İrem yaratığıyla karşılaştık. "Ulan bu kız bu sese nasıl uyanmıyor hayret ediyorum." diye söylenirken Perrie'de beni onaylarcasına kafasını salladı. "Kaldıralım da koşu var, azar işitmesin." dedi Perrie. Elimle onu dürttüğümde hiç bir tepki vermedi.

"İrem." dedim. Tepkisiz.

"Safir?" Tepkisiz.

"Lan kime diyorum!" Tepkisiz. Daha fazla sarstığımda garip bir ses çıkardı.

"Kızım kalksana öldün mü?" Tepkisiz. Sinilenirken aklıma yine dahi bir fikir geldi. "Dışarıda ki Francisco mu?" dedim bağırarak. İrem hızla yataktan fırlarken gözleri fal taşı gibi açılmıştı. "NERDE LAN!" Onun bu haline donup kalırken yumruğumu kafasına indirdim.

"Ulan gavur kız. Kıyamet kopuyor, ülkeler arası savaş çıkıyor, sen Francisco'ya uyanıyorsun. Ne tür bir yaratıksın?" Kafasını ovuştururken neyr uğradığını şaşırmıştı. "Aman ne be? Niye uyandırdın?" Gözlerimi devirdikten sonra Perrie spor kıyafetlerini giymiş bir şekilde yanımıza geldi.

"Koşu var. Hazırlan." dedi. İrem anlamışçasına kafasını salladıktan sonra hepimiz üstümüzü giyindik.

Karga sesli hocamız bizi sıraya soktuktan sonra konuştu, "Kız-Erkek eşleşeceksiniz. İtiraz istemiyorum." Gözlerim belki Doğaç buradadır diye ararken birinin bileğimden çekmesiyle sarsıldım. Kafamı çevirdiğimde Deran'ı gördüm. Gözlerimi devirdim ve kollarımı göğsümde birleştirdim. "Senden kurtulamayacak mıyım ben?" diye sorarkan düşünür gibi çenesini kaşıdı. "Bir bakayım... Hayır." yeniden gözlerimi devirdim.

"Uzak dur demedim mi sana?" Bu sefer daha da yakınlaştığında kafamı geri çektim. "Sakın."

"Sana bayılmıyorum. Benden başka erkeklerle yan yana durduğunu görmeyeceğim dedim." Elizabeth'in kayıp kayınçosu! Emir yağdıran piç!

"Ay ben sana çok bayılıyordum ya." dedim yapmacık bir şekilde. "Bana herkes bayılır." dediğinde omzuna vurdum. Egoist piç!

Koşu bittiğinde kan ter içinde kalmıştım. "Hocam. Allah rızası için biraz oturalım!" dedim fakat karga sesli hocamız hiç izin vermedi. Hızla kendimi yere attım. Kafamı çevirdiğimde herkes aynı durumdaydı. Duş almak için gittiğimde pide sırası gibi kuyruk vardı. "Ne lanet bir gün lan." diye söylendim.

Duş faslı bittiğinde İrem'le dolaşıyorduk. Deran ve arkadaşlarını güç ölçen Box aletine vuruş yapayken gördüm.

"Ooo Şimal. Katılmaz mıydın bize?" Bildiğim kadarıyla çocuğun ismi Jack'ti. "Yok be. 99 dereceyi yapamadan ayrılır o." Deran söze atıldığında kaşlarımı kaldırdım. İrem'le sinsice bakışmamızdan sonra teklif sundum,

"Seni geçersem yaparsam ne yaparsın?" dediğimde etkilenmişçesine kaşlarını kaldırdı. "Kamp bitene kadar emrine amade olurum. Kaybedersen aynı şey senin için geçerli." dediğinde elini sıkıp anlaştık. İlk atışı o yaptı.

"Hassiktir! Elim kaydı." dediğinde kahkaha attım. Tabloda '849' rakamı göründü. Eli cidden kaymıştı. Kaymasa makinayı patlatır herhalde. Sıra bana geldiğinde birkaç adım geriledim. Parmaklarımı kütlettikten sonra sert bir vuruş yaptım. Tablodaki rakamlar yükselirken gözlerimi kapayıp dua ettim. Öyle bir manyağım.

Gözlerimi açtığımda tablodaki rakam '900' gösterdi. Deran'a döndüğümde şaşkın şekilde bir bana bir de tablodaki rakama bakıyordu. Gülümseyere yanağını sıktım. "Üzülme, büyüyünce geçer." dedim alayla. Bana ters bir bakış atıp, "Siktir git!" dedi. Kahkaha atarak İrem'le Thug Life nidasıyla çadıra doğru yürüdük.

"Helal be!" diye beni destekledi. Benim için çocuk oyuncağıydı. Çünkü Şimal olmak bunu gerektirir...

Vote ve yorumlar ellerinizden öperler :3 ndjsnfjck

YURT DIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin