YURT DIŞI

OYUN -18-

Selamlar öncelikle. Baya bi geç oldu ama Yurt Dışı 1 yaşında. ^^ Haber vereyim dedim. Neyse bdjfkfk

Keyifli Okumalar!

Almanya'nın garip sokaklarında yürüken telefonum yine çaldı. "Sen de bi susmadın be!" diye söylenirken cebimden telefonu çıkardım. Üzerinde 'Özel Numara' yazısını gördüm. Gizli hayranlarım var! Derken telefonu açıp açmamakla arasında kaldım. En sonunda açmaya karar verip kaydırdım.

"Alo?" dedim ince sesimle. Cevap yoktu.

"Alo? Orda mısın?" diye sordum bu sefer. Yine cevap yoktu. Sinirlenmeye başladığım sırada tekrar konuştum,

"Sapık mısın nesin? Zevk mi alıyorsun bundan? Bir daha ararsan sonu kötü olacak!" der demez telefonu suratına kapattım. Sinirle telefonu cebime yerleştirdim. Burada pideci, lahmacuncu falan yok mu ya? Yere bakıp yürürken sert bir cisme çarpmıştım.

"Sen bana çarpmaktan zevk mi alıyorsun?" ani bir hareketle kafamı kaldırdım. Yok artık!

"Senin ne işin var burada?" diye sorarken aptalca sırıtışını yüzüne yerleştirmişti. Kampın bitmesine daha yirmi gün vardı. Hayırdır ya bu?

"Seni çok özledim." gözlerimi devirdim. "Ciddiyim ne işin var burada Deran?" dedim. Bokta çıkabilir. Pek güvenmiyorum. Nedense aklıma gözlüklü hıyar vatandaşımız gelmişti.

"İşlerim var, güzelim." dediğinde omuz silktim. Tedirgindi biraz nedense. "Neyin var?" diye soruğumda gözlerini yere çevirdi.

"Şey... Bak ben yapamayacağım." dedi. Şaşkın bakışlarımı üzerinde gezdirdim. "Anlamıyorum." gerçekten anlamıyordum. Gözlerini gözlerime dikti. "Ayrılalım tamam mı? Yapamayacağım. Nedenini sorma yakında anlarsın." daha sonra yanımdan geçip gitti. HÖDÜK!

Bir dakika.

Az önce ben terk edildim.

Ben az önce terk edildim!

Ya siz hayırdır lan! Kimse beni terk edemez. Hem de durduk yere! Yada edebilir mi? Erkek milleti işte. Hepsi aynı. Peşinden gideceğimi falan sanıyorsa yanılıyor!

Hem ne demiş ünlü şair; Koy poposuna gitsin!

Yumruğumu sıkarak yürümeye başladım. Yapamazmış, hah! Daha kaliteli bir yalan bulsaymış bari. Aman neyse, kimsenin arkasından göz yaşı dökmem ben.

Eve vardığımda kimseye birşey söylemeden odama çıktım. Pijamalarımı üstüme çekip yatağa bıraktım kendimi.

"Sen neden geldin ya? Sensiz iyiydik!" kapımın açılma sesiyle aptal kuzenime baktım. "Ya sinirliyim, hıncımı senden çıkartırım şimdi. Defol git!" sinirli çıkışımdan sonra kapıyı kapattı.

"Ben anlamam. Bu evin bir kuralı var!" sinirle yataktan doğrulup alev saçan gözlerimi ona diktim. Sinirliyken küfür ederim bilirsiniz beni.

"Kayra, siktir git! Kurallarına da başlatma şimdi. Kum havuzunda mı oynuyorsun, arabalarınla mı oynuyorsun ne bok yersen ye! Yakmayım şimdi canını." dediğimden sonra kuzenim bir tırsak oldu. İçimden canavar çıkıyor evet!

Hı slk hı bakışını yolladıktan sonra odamdan dışarı çıktı. Gözlerimden yaş geldiğinde kalkıp ıslak mendil aldım. Alırken halay kuyruğu gibi hepsi birlikte geldi.

"Hay senin firmana!" diye söylenirken tek bir tane alıp diğerlerini sıkıştırdım. Odamın kapısı tekrar açıldığında İrem'i gördüm.

"Ne oldu sana?" diye sorduğunda peçeteyi çöpe attım. "Terkedildim." iki saniyelik temassızlıktan sonra kendine geldi.

"Doğru söyle, hangi kanal?" dediğinde gözlerimi devirdim.. "Ciddiyim. Yolda yürüyordum. Karşıma çıktı, yapamıyorum dedi. Gitti." herhalde en kısaltılmış haliydi bu.