Demet Evgar - Farketmeden.
"Huzur bazen bir çiçeği koklama, bazen ise birinin omzunda uyumakta."
***
Biraz daha Ali'ye sokulup elimle gökyüzündeki yıldızlara işaret ediyorum. O da bana bakmayı bırakıp bakışlarını gökyüzüne çeviriyor.
"Aliş, çok güzel parlıyorlar dimi? "
Gökyüzüne bakmayı bırakıp ona dönüyorum ve mavi gözlerinin zaten bana baktığını görüyorum.
"Çok güzel. "
Bu iltifatı yıldızlara mı yoksa bana mı ediyor bilmiyorum ama benim yanaklarım çoktan alev almaya başlıyor. Utandığımdan bakışlarımı ondan kaçırıyoruö ve tekrar gökyüzüne çeviriyorum. Onun hala bana baktığını hissediyordum ve hiçte şikayetçi değilim. O hep bana baksın, n'olur. Çok güzel bakıyor ve içimi aydinlatiyor o güzel gozleri.
Birden bir yıldız kayınca tekrar Ali'ye döndüm.
"Aliş, yıldız kaydı hadi hemen bir dilek tutalım. "
Kafasını aşağı yukarı salayıp gözlerini kapatı. Ben ise ona bakarak yıldızlardan ilk defa bir şey istedim. İlk defa bir dileğimin bu kadar gerçek olmasını istedim.
Lütfen, o yapmamış olsun. Lütfen, onu benden almasınlar.
İçimden bu dileğin gerçekleşmesi için dua ettim. Artık emindim ona deli gibi aşık olmuştum ve ben her sevdiğimi kaybettiğim gibi onu kaybetmek istemiyordum. Onu bu dünyada herkesten, her şeyden çok sevdim. Lütfen, onu kaybetmeyim. Onu kaybedersem yok olurum. Bu sefer kimse bana yeniden umut olamaz. Bu sefer yıldızlar benim tarafımda olsun ve onu benden almasınlar. Onun için hayatımın geri kalan dileklerinden vazgeçerim yeter ki, bu dileğim gerçek olsun.
"Ne diledin? "
Ali gözlerini açmış bana soru dolu bakışlarla bakıyordu.
"Söylersem olmaz. "
'Öyle mi' der gibi tek kaşını kaldırıyor.
"Kesin benimle ilgili dilektir. Tabi sen de haklısın benim gibi yakışıklı çocuğu herkes diler. "
Kendine övgüler yağdırıp bakıyor bana. Ben ise ona bakarak gülüyorum.
"Ego yığınısın, Aliş. Hem dilesem seni mi dilerim? "
Belimdeki elini sıkıp biraz daha yaklaştırdı beni kendine.
"Öyle mi, Selin hanım? Kimi dilerdiniz mesela? "
Düşünüyormuş gibi yapıp bakışlarımı gökyüzüne çeviriyorum ve sonra tekrar Ali'ye dönüyorum.
"Valla Ali'cim illa mavi göz istesem Leonardo DiCaprio'yu dilerdim. Adama baksana 43 yaşında ama hala taş. "
Belimden tutup beni kucağına çekiyor.
"Leonardo demek? "
"Hı hı. "
"Kızım, Leonardo halt etmiş benim yanımda. Sen bana baksana bir? Titanik olmasa Leonardo kimdi? "
Kahkaha atıp ona biraz daha sarılıyorum, o da bana karşılık veriyor.
"Tamam Aliş anladık. Leonardo senin yanında halt yemiş."
Egosunu tatmin ettiğim de bana kocaman gülümsüyor ve alnını alnıma yaslıyor. Her nefes alışı yüzüme çarpıyor ve bu öyle güzel bir hiss ki. Onun yanında kendimi dünyanın en özel kadını hissediyorum. İşte bu mucize, bir adam bir kadına böyle hissettire biliyorsa bu mucize. Her kadını mutlu etmek her adamın işi değildir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yabancı
Fanfiction"Hıçkırarak ağlayan kadının gözyaşları, ağlatan adamın başına gelecekleri altına atılacak imzadır. " diye okudu kadın ve bu cümlenin gerçekliğiyle bir kez daha yüzleşti. O mavi gözlü adama kan kusturacaktı, bunca yılın intikamını alacaktı ondan. #Al...