İkinci Kaza

383 23 4
                                    


    Herkesin yemeği bittikten sonra çantalarımızı toplayıp ayaklandık.

– Şimdi buraya çok yakındaki bir şelaleye gideceğiz. Herkes buradaysa yola koyulalım.

   Hoca önden biz arkadan yürümeye başladık. Bu seferki yolculuğumuz daha kısa sürdü. Şelalenin sesi bir süre sonra kulağımızda idi. Önümüzde ağaçların dallarının hafif kapattığı bu şelale, gerçekten çok güzel ve büyüleyiciydi. Herkes koşarak şelalenin yanına gitti. bazıları atladılar bile! Hoca oturmuş bizimkileri izlerken, ben de oturmuş kara kara düşünüyordum. O sırada yüzüme su geldi. Sağıma baktığımda Ateş'i gördüm. Sinirle ona baktım.

– Sen ne yaptığını sanıyorsun yaa? Her yerim ıslandı!

– Boşver ya sen de gel.

– Yok sağol ben istemiyorum.

–Hadi ama, yoksa ben seni suya sokarım.

– Ya niye ısrar ediyorsun istemiyorum işte!

  Yüzme bilmediğimi hiç kimse bilmiyordu. Ayrıca ona söylemekte istemiyordum. Nasıl kurtulacağım diye düşünürken hocanın sesiyle irkildim.

" Gençler toparlanın yavaş yavaş! "

Rahatlamadım değildi.

– Hocanın ne dediğini duydun, hadi çık artık.

– Benden bu kadar kolay kurtulamazsın.

Sudan çıkıp yanıma geldi. Çapkınca sırıtıp bütün gücüyle beni suya itti.

" Aaaaaaaa! "

Çığlığım kulağımda yankılandı. Birden kendimi suyun derinliklerinde buldum. Sanki su bedenimi gittikçe içine çekiyordu. Yukarıya çıkmak için çırpındım ama yine de bir işe yaramadı. Nefesim gittikçe tükeniyordu. En sonunda dayanamadım ve kendimi suyun derinliklerine bıraktım. Bilincimi yavaşça kaybediyordum. Ve en sonunda kendimi derin kapkara bir kuyunun içinde buldum...

#Ateş'in Ağzından#

Deniz suya düştükten sonra koca bir kahkaha attım. Etrafıma baktığımda herkes bizi izliyordu. Bir anda arkamdan " Deniz! " diye bir bağırış duydum.

– Sen ne yaptın Ateş!

– Ne yaptım ki kardeşim.

– Ateş, Deniz yüzme bilmiyor kii!

O anda beynim durdu sanki. Deniz yüzme bilmiyorsa neden bana söylememişti? Ben bunları düşünürken Rüzgar tişörtünü büyük bir hızla çıkarıp suya atlamıştı bile...

#Rüzgar'ın Ağzından#

Üstümdeki tişörtü atıp hemen suya atladım. Kalbim tüm hızıyla atıyordu. Beynim ise endişeden patlıyordu. Onsuz yaşayamazdım, bunu düşünerek Deniz'i aradım. Bir süre etrafıma bakındığımda Deniz'in orada olduğunu gördüm. Yazık çırpınıyordu kızcağız yüzeye çıkmak için. Ona doğru yüzmeye başladım ama çırpınışlarını bir anda kesti. Kalbimin atışları iki katına çıkmıştı. Nefesi tükenmiş olmalıydı. Yanına geldiğimde onu hemen kucakladım ve ayaklarımı çırparak su yüzeyine çıktım. derin bir nefes aldıktan sonra kıyıya çıkardım Deniz'i.

 Hemen yere yatırdım ve nabzına baktım. Kalbi, kalbi atmıyordu! Biran duraksadım. Onsuz bir hayat düşünemiyordum bile. Kalbim sıkışır gibi oldu biran, çok korktum. Hemen kendime geldim ve kalp masajına başladım. Herkes başımızda toplanmış, endişeli gözlerle bizi izliyordu. Yıldız Deniz'in başının dibinde ona uyanmasını söylüyordu, Ateş korku, dehşet ve umutla bize bakıyordu. Bir anda ağzıma tuzlu bir tat gelmişti. Ne ara ağlamıştım ben?

Yıldız'ın sesiyle irkildim;

– Rüzgar lütfen biraz daha hızlı ol. Onu kurtarmak zorundasın!

– Ta- Tamam.

Kalp masajını bırakıp Suni Teneffüse başladım. Ne yaptığım umrumda bile değildi. Tek istediğim onun beni bırakmamasıydı...

MESAJ (düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin