Evlerine gittiğimde önce kafamda nasıl özür dileyeceğimi tasarlamak istedim ama birşey bulamamıştım. Onu görünce karar vericektim. İşe gidememiştim ama umurumda bile değildi . Kalbini kırdığım bir sevgilim vardı . Nefes alıp verdim ve kapıdan içeriye girdim. Zile bastığımda birsen teyze .
"Yukarıda , kapıyı kilitledi " dedi. Yavaşça adımladım merdivenleri kapısının önüne geldiğimde seslendim.
"Barış" dedim. Cevap vermedi.
"Barış , özür dilerim dünyadaki en salak insanım ben , en mal , en en en en iğrenç " dediğimde hala ses çıkarmıyordu.
"Konuşmayacak mısın? Çok üzgünüm" dedim. Kapıdan bi tıkırtı geldiğinde oraya çöktüğünü anladım. Bende onun yaptığını yaptım tam oraya çöktüm.
"Bu sahneyi daha öncede yaşamıştık dimi? Ama kızgın olan bendim sen değil." Dedim.
"Ben seni affetmemiştim, ama belki sen edebilirsin olmaz mı?" Diyerek tüm şirin ses tonum ve minnoşluğumla gönlünü almaya çalışıyordum.
"Bana güvenmiyorsun" dedi içerideki ses
"Bak şimdi kabul et , bana söylememen yanlıştı, ki hala o kız kim neden burada bilmiyorum. Evet fevri davrandım ama sevdiğimden allah çarpsın sevdiğimden" dediğimde güldüğünü duydum.
"Aç kapıyı seni öpmek istiyorum" dediğimde kapı aniden açıldı. Oha artık bu kadar kolay olcaktı madem ilk önce bunu söyleseymişim. Gözlerimin içine beklenti ile baktığında onu öptüm. Uzun zamandan sonra ilk kez böyle öptüm. Odasına çekip kapısını kapatmıştı annesi görebilirdi çünkü. Dudaklarımız ayrıldığında"Affettin mi beni " diye sordum. Gülümsedi ve
"Seni affetmemek mümkün mü? Ama bir daha en ufak bir olayda bana güvenmediğini hissetmek istemiyorum ya allah aşkına benim buraya senden ayrılmaya gelmem mantıklı mı? O kızla öyle şeyler yaşamam, seni unutmam ? Mantıklı mı bunlar . Hastanede tanıştığımız dışında söylediği hiçbirşey doğru değil. Bela oldu başıma buralara kadar takip etti yemin ederim keyfin kaçmasın diye söylemedim sana " dediğinde sarıldım sımsıkı.
"Kokunu hiçkimsenin kokusuna değişmem ki ben yıldız " dediğinde dahada sıktım onu .
"Öghh dur ciğerlerim çıktı . Kız sen güçlendinmi ?" Diyip saçlarımı karıştırdığında arkadaş moduna geçmiştik. Allahım o kadar seviyordum ki bunu size anlatamam . Ben artık herkesin bizi bilmesini istiyordum babalarında öğrenmelerini , anneme devrettim bu konuyu ben utanırım babama söylemekten diye , annem hallettiğinde babam barışı bize çağır dedi. İçime öküz oturmuştu onu yalnız çağırması beni aşırı derecede korkutuyordu. Kapıyı açtığımda barış takım elbiseyle karşımda duruyordu.
"Oha az daha abartsaydın" dediğimde
"Ay çok mu abartmışım ben , ay böylede kızınızı alcam götürcem gibi , dur ben geri gideyim, ne giycem ben yıldız" dediğinde gülerek
"Ya sen salak mısın? Normal davran babama yabancı değilsin ki , gitme artık gel hadi" dedim . Kendi gerdinliğimi yansıtmayaya çalışıyordum. Babam aslında barışı severdi ama o gittikten sonra beni acillere taşıdığı için.... içeriye buyur ettiğimde babam har zamanki koltuğunda oturuyordu. Titresede belli etmeden karşısına oturdu barış .
"İyi akşamlar baba , şey efendim yani şey iyi akşamlar hepinize " dediğinde kıkırdadım , gerginlikten sanki babamla yeni tanışmış gibi davranıyordu.
"Bu saçlar böyle mi kalacak ?" Dedi babam. Adamın gerçekten ilk sorduğu sorunun bu olması garibime gitmişti.
"Kalmayacak , düzeltirim" dedi gülümseyerek. Bence çok değişik bir hava katmıştı ona saçlar ama sokağa çıktığımızda herkes ona bakıyordu benim işime gelmezdi bu .
"Tamam . Önceleri beraber büyüdüğünüz için size kızdım ama şimdi duygularım değişti, aranızdaki şey kaçınılmazdıSana tek bir şey söyleyeceğim barış . Beni bir daha asla kızımı acillere kaldıracak duruma getirtme , bir daha asla kızımın hıçkırıklarıyla uyuyacağım bir duruma sokma . Aranızdaki şeyi dinlememe gerek yok . Onun gözlerine baktığımda görüyorum zaten. Tek bir damla yaş akmayacak o gözlerden yeterince aktı zaten" dediğinde barış başını yere eğdi. Babamın ağzından benim ozaman ki hallerimi dinlemek canını yakmıştı sanırım.
"Asla , onu birdaha asla ağlatmayacağım" dedi, güçlü sesiyle. İnandım ona , her zaman inanırdım. Babam başka birşey söylemedi yalnızca beni bir yere götürmek için izin istedi babamda geç dönmemem kaidesi ile izin verdi.
"Nereye gidiyoruz " dediğimde
"Neden bu kadar meraklısın sen?" Diyerek cevap verdi . Babasının arabasını almıştı . Babamın bu işi bu kadar kolay atlatması beni mutlu etmişti. Hemde fazlasıyla rahatlamıştı , artık aramızda pürüz kalmamıştı. Bunun huzurunu yaşarken nereye gittiğimizi farketmedim bile . Arabayı durdurdu camdan baktığımda fazlasıyla ışık ve ağaçlarla kaplı bir yerde olduğumuzu gördüm.
"Bize hazırladım bakalım beğenecek misin?" Dediğinde ışıltılara şimdiden hayran kalmıştım.
"Ya sen deli misin çok güzel olmuş burası" dedim ve arabadan indim . Yaklaştıkça ışıklara daha çok hayran kalıyordum. Ne mi oldu tamamen klasik ayağım ışık kablolarından birine takıldı ve acı içerisinde yere kapaklandım. Barış kahkaha atıyordu.
"Vallahi tam romntikleşicem bana bir gülme geliyor" dediğinde
"Ben burda acı çekiyorum yalnız şu anda" diyerek tepki gösterdim.
"Ah mızmız sevgilim benim gel buraya " dedi be önümde diz çöküp sırtını işaret etti. Sırtına çıktım. Beni ışıkların arasında öyle gezdiriyordu, biraz yürüdükten sonra beni öptü.Dünyanın en rahat uykusuna yatıyordum bugün. İçimdeki mutluluğun sonsuza kadar sürmesini dileyerek..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Aptal Aşık
Teen FictionO ailesi ile birlikte oradan ayrılırken arabalarının arkasından belki bir kere dönüp bakar diye kaybolana kadar izledim, o bakmadı.. Bir kere bile . Ben hep onu izleyendim o arabanın arkasından o ise asla dönüp bakmayan... Sesini seviyorum, her zam...