İkk randevumuza çıkacaktık bugün. İlk kez iki yakın arkadaş , dost olarak değilde , iki sevgili olarak . Çok kasılmıştım , ne giyeceğimi bile düşünmekten delirmek üzereydim. Sonra kendimi dürtüp ya barış senin kaç yıldır kaç bin tane halini gördü diyip kendimi rahatlattım. Rahatlatmaya çalıştım ama asla rahatlamadım.
"Nereye gidicez biz" diye mesaj attığımda
"Ne giyeceğini mi düşünüyorsun sen" diyip dil çıkarma emojisi göndermişti. Cevap vermedim , ve her zaman giydiğim şeyleri giydim tamam biraz abartmış olabilirim.Sanırım biraz erken hazırlanmıştım kapının önüne çıkacağım esnada annem seslendi.
"Kız sen nereye gidiyorsun böyle " diyerek yanıma gelip elbiseme garip garip bakışlar attı.
"Haha aman anne sende ben sanki hiç giymiyorum elbise falan" dediğimde
"Evet sen düz bir kızsın t shirt kot şort yada pantalon düz yani , beni şaşırtıyorsun" dediğinde dudakları sinsice kıvrılmıştı.
"Neyse anne hadi kaçtım ben , erken gelirim " diyerek koşar adımlarla çıktım evden ...Kapının önünde barışı bekliyordum. Allahım neden şu hayatta bir kere bile birilerini bekletemedim de hep bekleyen oldum ben diye düşünürken yavaşca yanıma yaklaşan barışı farkettim. Bana hayran hayran bakıyordu.
"Vav vav vav bu ne güzelliktir allahım, gözlerim neler görüyor. Hayır sen hep güzeldin ama bugün über düzeyde " dediğinde
"Daha fazla konuşursan gidip üzerimi değiştiricem kafam patlayabilir utançtan" dedim.
"Nereye götüreceksin sen beni bakalım" diye sorduğumda arka sokağa geçmiştik , elimi tuttu.
"Çok uzak bir yer değil ama senin bayılacağın bir yer eminim" dedi. El ele yolda yürüyorduk biz şu anda , insanlık için küçük benim içinse kelimelerle ifade edemeyeceğim bir olaydı. Güzel bir yere gitmemize , güzel şeyler yememize , herşeyin güzel olmasına gerek yoktu . Ben şu anda onun elini tutuyordum ve bu tek başına herşeyden güzeldi zaten .
Biraz yürüdükten sonra taksiye bindik ve çok değil belki 5 dk sonra deniz kenarında bir yerde indik . Aynı çeşmedeki yer gibi sessiz ve sakindi burası da . Şehirde böyle bir yet olduğunu bilmiyordum. Sandaletlerimi çıkardım ayaklarım kuma deymişti , yanıyordu şu an ama umurumda değildi.
"Burada böyle bir yer mi vardı ya ? Hemde bize çok yakın" dediğimde gülümseyerek
"Dün seni eve bıraktıktan sonra keşfettim" diye cevap verdi. Bu sırada oda ayakkabılarını çıkarmıştı.
"Neden eve gitmedin" dediğimde
"Eve sığamayacaktım" dedi. Ve gülümsedi . Kumun üzerine sere serpe oturmuş denizi izliyorduk yan yanaydık.
"Aslında ne düşündüm biliyor musun?" Dedi ve bana doğru döndü elimi tuttu.
"Burada evlenmemiz gerektiğini" dedi.
Yüzüne yaklaştırdım kendi yüzümü , nefesi yanaklarımdaydı . Gözlerine kenetledim gözlerimi
"Seninle evlenecek olursam , yer mekan zaman. Umurumda olmaz" dedim. Önce sırıttı sonra gülüşü soldu yüzünde
"Ne demek evlenecek olursam? Kimle evleneceksin sen benden başka?" Diyerek beni gıdıklamaya başladı. Kumların üzerine yatmıştım gülmekten
"Ya barış , yapma şunu habahha" diye hunharca gülüyordum , o ise beni gıdıklamaya devam ediyordu. Sonra durdu . Ben yatıyordum kendi bedeni ile kumların arasında kalmıştım bir anda yüzlerimiz arasında neredeyse mesafe yoktu. Kalbimi orada bıraktım , çünkü beni öptü. Diğerleri gibi olup biten bir öpücük de değildi daha derindi , daha uzundu. Gözlerimi kapadım ve ona bıraktım kendimi. Ne kadar güzelmiş insanın aşık olduğu adama kendini bırakabilicek kadar güvenmesi...
Bir insan başka biri dudaklarını çektiğinde saniyesinde özler mi ? Özlermiş bilmezdim .
Kulağıma eğilip
"Seni artık kimselere bırakmam" dedi.İlişkimiz başlayalı 3 ay oldu yazı bitirdik hatta okullar bile başladı . Aynı üniversitede okuyorduk barışla , her anımız beraberdi yine her zaman olduğu gibi . Okulda onu 2 yıl boyunca göremedim ben üniversitedeyken ama şimdi hergün ders saatlerimiz tutarsa okula beraber gidiyorduk. Tutmasada öğle aralarında mutlaka görüşüyorduk. Hayatımın en huzurlu günlerini yaşıyordum, bir yandanda korku vardı içimde sanki herşeyi bir anda kaybedecekmişim gibi. Yine bu düşüncelerle boğuşurken beni dürttü ve
"Ne düşünüyorsun , uzaklara daldın" dedi. Omuzlarımı silktim ve
"Hiç" dedim yüzüm huzursuzdu ama anlamıştı.
"Tamam tamam söylüyorum. Korkuyorum galiba" dediğimde çimlerin üzerinde yanıma yaklaştı.
"Neyden?" Diye sorarken saçlarımı okşuyordu.
"Çok mutluyuz ya hani, sanki bozulucak gibi hissediyorum " dedim. Gülümsedi ve bana sarıldı
"Bozulmayacak. Böyle şeyler düşünme" dedi. Ne olabilirdi ki en kötü . Sağ oldukça , beraber oldukça bizi ne yıkabilirdi ki ...İlişkimizin 6. Ayı ,hala annemlerin haberi yok. Barış biraz garip davranmaya başladı şu sıralar , eskiden beni daha sık arardı. Geceleri arayıp aşağıya gel yada cama çık derdi . Okulda ders aralarında bile beni 10 dk görmek için gelirdi yanıma . Şu sıralar fazla sessiz davranıyordu, çok ilgisizdi , ne olduğunu sorduğumda ise beni geçiştiriyordu. Korkuyordum onu hala ilk günkü gibi seviyordum ben , benden uzaklaştığını hissettikçe delirecek gibi oluyordum. Birsen teyzeylede konuşmuştum bu konuyu birşey bilmediğini söylemişti. Ama onlarada öyle davranıyormuş onu öğrendim. Haftada bir iki aileden birinin evinde yapılan yemeklere bile neredeyse katılmıyordu. Nasılda hissetmiştim ama mutlu olduğumuzda korkmuştum, sanki hissettiğimi yaşıyordum şu an . Bir anda uzaklaşması hayra alamet değildi. Şimdi beni gecenin köründe evlerinin bahçesine çağırmıştı. Birsen teyzeler evde değildi o tekti . Evden gizlice çıkıp evlerine gittim . Bahçedeki masaya oturdum, kapı açıldı ve yanıma geldi, karşımdaki sandalyeye oturdu.
"Nasılsın?" Dedi. Bunu sorması çok normaldi. Çünkü ben erkek arkadaşımı yaklaşık 5 gündür neredeyse görmüyordum.
"Bıraktığın gibiyim" dediğimde
"İyi görünüyorsun" dedi ona istinaden
"Sen iyi değilsin ama , söylemiyorsunda " dedim eli masanın üzerindeydi elimi onun elinin üzerine koydum.
"Neden anlatmıyorsun? Bilmediğim ne var ? Herkesin bilmediği şey ne ?"diye sorduğumda gözleri yaşardı ama elini çekti.
"Sadece istemiyorum artık"dedi. Şok geçiriyordum , sevdiğim adam gözlerimin içine bakıp beni istemediğini söylüyordu.
"Ne demek ? Neyi istemiyorsun ?" Dediğimde ben olduğunu anlasamda söylemiştim bunu, belki söyleyemez diye düşünmüştüm çünkü.
"Seni istemiyorum" dediğinde ise yıkıldı dünyam, tam anlamıyla yıkıldı . Söz vermişti bana beni bırakmayacaktı ,şimdi bana bir sebep bile sunmuyordu.
"Neden ?"diye sorduğumda ağlamaya başlamıştım. Ellerini saçlarına daldırdı .
"Ne olur ağlama" dedi. Anlamıyordum, onunda gözlerinde yaş vardı.
"Neden?" Diye tekrar sorduğumda
"Sıkıldım senden. Bana olan aşırı sevgin beni bunalttı " dedi. Sevgim seni bunalttı mı? Sıkılmak ... benden mi . Biz sadece sevgili değiliz ki seninle ne saçmalıyordu gerçekten anlamıyordum.
Daha fazla dinleyemeyecektimde zaten hrörn ayaklandım kapıyı çarpıp çıktım.
Hayatımın en güzel uykuları geride kaldı bu akşam, kalbimin ağrısı ile gözyaşlarım eşliğinde uyumak zorunda kaldım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İki Aptal Aşık
Fiksi RemajaO ailesi ile birlikte oradan ayrılırken arabalarının arkasından belki bir kere dönüp bakar diye kaybolana kadar izledim, o bakmadı.. Bir kere bile . Ben hep onu izleyendim o arabanın arkasından o ise asla dönüp bakmayan... Sesini seviyorum, her zam...