Şarkıyla okursanız sevinirim. -TANITIM.
Saatlerdir yüzüne vuran soğuk rüzgara aldırmadan duruyordu kiremit duvarın arkasında. Soğuktan bir yere sığınan ve rüzgardan şemsiyeleri uçan insanlara aldırmadan sadece karşıdaki evden kurbanının çıkmasını bekliyordu. Sokaktaki insanların aksine soğuk onu etkilemiyordu. Adeta bedeniyle bütünleşmiş soğuk buz kesmiş kalbine göre daha masum kalıyordu. Saatlerdir izlediği binanın kapısı açılınca sanki mümkünmüşcesine daha fazla odaklandı. Eski binanın giriş kapısından çıkan altmış yaşlarındaki ihtiyarı görünce nefret ve hırs duygusu sadece buz kesmiş kalbini değil bütün bedenini sardı. Saatlerce ifadesiz bakan gözleri şimdi içindeki nefretin ateşiyle harmanlanmıştı.
Yaşlı adam sokakta attığı adımların son adımı olduğunu bilmeden ilerlemeye başlamıştı. Genç adam aklından planladığı bütün planı tekrar geçirdi. Her şey kusursuzdu. Olması gerektiği gibi. Hiç bir sorun çıkmayacak ve işini basitce bitirecekti. Öncekilerde olduğu gibi. Saatlerdir sindiği kiremit duvarın arkasından çıkıp yaşlı adamı takip etmeye başlamıştı. Kalabalık bir sokaktan çıkıp ayak sesleri boş bir sokakta tehlikeli bir şekilde yankılanınca durdu. Önündeki adam her şeyden bihaber ilerlemeye devam ediyordu. Ama ruhsuz adam ihtiyarın bu sokaktan çıkmasına izin vermeyecekti. Belinde duran tabancayı çıkardı ve önündeki ağır adımlarla yürüyen ihtiyara doğrulttu. Korumalığı çektiğinde çıkan sesin boş sokakta yankılanmasıyla yaşlı adam adımlarını durdurdu. Bu sesi tanıyordu. 30 yıllık meslek hayatında sürekli duyduğu sesti. Hep bir suçluya doğrulttuğu sesti bu. Duyduğu sesten sonra ne olacağını o da biliyordu. Bunu bekliyordu. Yaptığı hataların bedelini bir şekilde ödeyecekti.
Ağır adımlarla arkasını döndüğünde katiliyle gözgöze geldi kurban. Kurbanının gözlerindeki korku ve endişe katili tatmin etmişti. Keskin yüz hatlarına sahip olan kusursuz yüzündeki dudakları tehlikeli bir şekilde sağa kıvrıldı.
"Yapma." dedi yaşlı adam korkudan cılız çıkan sesiyle.
Daha da yalvarmasını istercesine kurbanının gözlerine baktı katil.
"Yapma." diye tekrarladı. Soğuktan çatlamış dudakaklarıyla tekrar konuştu. "Benim suçum yok. Ben sadece emir kuluydum. Masumdum. Beni zorladılar." Sonucun değişmeyeceğini bildiği halde çırpınıyordu.
Katilin yüzü donuklaştı. Diğer kurbanlarıda böyle yalvarmıştı ama hepsi yalancıydı. Asıl masum olan ailesiydi. Asıl masum olan bir zamanlar arkasında bıraktığı çocukluğuydu.
Geri kalan herkes sahtekârdı.
Eli tetiğe kaydı. Biraz olsun titremeyen eli bu işi daha önce defalarca yaptığını kanıtlıyordu. Geçmişin ruhsuzluğunu taşıyan bu beden karşısındaki adamın ruhunu istiyordu. Elini tetikte hiç oyalamadan bastı. Silahtan çıkan feryat ve yaşlı adamın kalbinin üstündeki yere damlayan kırmızı sıvı buradaki oyununuda bitirdiğini gösteriyordu.
Elindeki silahı tekrar yerine koyduktan sonra önündeki kanlı bedeni boş sokakta bırakarak arkasını dönüp uzaklaştı.
Adımlarını hızlandırırken içinde pişmanlık yoktu. Ya da vicdan azabı. Onun bir vicdanı yoktu. Sadece içine gömdüğü acısını hafifleten bir tatminlik vardı. O acı bu oyunu tamamen bitirmeden geçmeyecekti. İntikamını almadan içindeki yara iyleşmeyecek.
Arkadaşlar ne zamandır aklımda olan bir kurguydu. Sadece tanıtım yazarın ağzından anlatıldı. Okuyan ve oy veren herkese teşekkür ederim :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
Teen Fiction"Bana ölmeyi öğret bu gece adam. İlmiği boynuma değilde ruhuma geçireyim, bitsin bu ızdarap dolu yalnızlık." İçimde ruhum çığlık çığlığa yalvarırken dudaklarımdan dökülen acı dolu bir fısıltı oldu. Namluyu anlımdan çekerek kendi şakağına dayadı bu...