25.Bölüm

35 3 0
                                    

   Merabalaaaar :* Yeni bir bölümle tekrardan karşınızdayıım.Kısa oldu farkındayım ama ilham gelmedi.Bu seferlik de böyle olsun.Final yapma düşüncesindeyim zaten.Artık toparlayıp bitirmeyi düşünüyorum.Yine de hikayeyi takip edenleri dabıl dabıl seviyoruuum :D <3  

 Doruk’tan

  Duyduklarım karşısında şoke olmuştum.Oda da öyle saf saf yürürken köşede oturan Selim dikkatimi çekti.O kesin biliyordur diyerek yanına doğru gittim.’’Selim.’’ dedim sessizce ‘’Ne var?’’ diyerek karşılık verdi.O da bana bozuk davranıyordu.

   ‘’Abi bir şey sorcam?’’ dedim onay bekler bir tavırla.Kafasını zoraki bir tavırla çevirip. ‘’Buyur?’’ dedi tek kaşını kaldırarak.

   ‘’Almila sana anlatmıştır.Nas-‘’ dememe kalmadan.’’Sana da anlatmış zaten.’’ Dedi.Sanırım Almila’yı dinlemem gerektiğini fark ettim.Ama Selin’i yıllardır tanıyorum.Bu konuda bir sorun yaşamadık.Daha doğrusu biz Selin’le sorun yaşamadık.O her konuda olumlu melek gibi bir kızdır.Yani bunları yapması imkansızlıkta artı sonsuz.

   Almila’yla konuşmak için odalarına doğru gidiyordum ki köşeden dönüp buraya doğru yaklaşan Alara dikkatimi çekti.Alara’yı da severim.Harbi kızdır.

   Ona doğru yaklaşıp ‘’Alara.Biraz konuşalım mı?’’ diye sordum. ‘’Ne konuşucaz ki?’’ diye tekrar terslendim.Ya sabır.Ben bugün kimseyle doğru dürüst konuşamıyacak mıyım?

   ‘’Almila’yla Selin arasında olanlar.’’ Dediğimde ‘’Her şey açık Doruk.Sen görmüyorsun.En olmayacak kişiyi dinleyip gerisini sessize alıyorsun.Güvenmessen kaybedersin Doruk.’’ Dedi ve odaya girdi.Kapıyı açtığında Selin beni görünce ‘’Aaa!.Doruk beni görmeye mi geldin?’’ diye bağırdı odadan.Tam hiçbir şeyi bilmeden Selin’in günahını alamazdım sonuçta.’’Duurr.Bekle! Sana bugün çektiğimiz fotoğrafları göstereyim.’’ Dedi.Bende bekliyordum ki Selin geldi.Bana fotoğrafları gösteriyor ama ben dikkatimi toplayamıyorum ki.Almila’nın gözü sürekli bizde.Saklamaya çalışsa da anlarım ben.Selin de iyi ki kapıyı açık bırakmış.Bu kız kötü mü şimdi?

   Daha sonra Almila’nın telefonu çalıyor sanırım.Büyük bir uğraş sonucunda yataktaki telefonu buluyor.Her mimiğini çok özledim.

   Telefonu açti.Konuşuyor.Kimle ve ne konuştuğuyla ilgili tek bir fikrim bile yok.Ama sonra telefonu kulağından uzaklaştırıp yataktan kalktı ve telefonunu taytının arka cebine sıkıştırdı.

   Bize doğru gelmeye başladı ve aralık olan kapıyı tamamen açtı.Bir an göz göze gelsek de saniyeler sürmüştür en fazla.Daha sonra gözlerimi gözlerimden çekerek ve merdivenlere yöneldi. Daha sonra bir şekilde Selin’i odaya postalayıp bende aşağıya doğru indim.

   Almila’yla Selim konuşuyordu.Almila’nın sözlerine kulak misafiri oldum. ‘’Bırak Selim ya.Ona hiçbir şey açıklamak zorunda değilim.İnandırmak zorunda da değilim.Ki denedim.Kaç kere kendimi ifade etmeye çalıştım.O Selin’e inanmış.Almila’yı dinlemeye ne gerek var ki zaten.Ona hiçbir şey anlatmanı istemiyorum.Selim anlıyorsun değil mi?Seven insan güvenir.Ama Doruk’ta güven kırıntılarına bile rastlayamıyoruz.’’ Dediğinde bir an kendimden nefret edesim geldi.

   Selim yukarı çıkmak için bu tarafa doğru geldiğinde duvarın arkasına sindim hemen.Arkamı döndüğümde Okan’la konuşuyorlardı.

   Baya yakın konuşmaları da gözümden kaçmadı değil.Duyamıyorum öyle.Lan sen kimin sev- bi Dakka şu an bu cümleyi kullanamam.

   Okan yukarı doğru çıkarken Almila da bahçeye çıktı.Ağaçların arasında bir banka oturdu.Bende yanına gittiğimde bana ters bir bakış attı ama ben de bu bakışlarını umursamadan onu izliyordum.Bana bakmıyordu.Ara soğuk bakışlar haricinde tabii.

   ‘’Almila.’’ Diye sessizliği bozduğumda tek kaşını kaldırarak başını sağa sola doğru birkaç kere salladığında ne var demek istediğini anlamıştım.

   ‘’Neden bana soğuk davranıyorsun?’’ diye sordum ve sonra kendime lanetler ettim.Başka soru mu yoktu?

   Sonunda insan yerine konulduğumu hissettiğimde lanetlerimi geri aldım. ‘’Ara verdik ya biz.Yani nasıl davranmamı bekliyorsun?’’ dediğinde lanetler için erken karar verdiğimi anladım. ‘’Almila ara verdiğimizi sen söyledin.Benim ne diyeceğimi dinlemedin bile.Ve dün geceden beri beni ilk defa insan yerine koyuyorsun.’’ Dediğimde bana tuhaf bakışlar attı. ‘’Dinlenmemek nasıl bir duyguymuş Doruk?’’ diye sordu.

   ‘’Tamam.Özür dilerim meleğim.Ayrıntısıyla anlatır mısın lütfen?’’ dediğimde alaycı bakışlar eşliğinde gülüyordu da.Ne kadar güzel olduğunu bilse hep gülerdi.Ama bilmesin.Saat başı adam dövmeye lüzum yok.

   ‘’Kafana ne düştü senin? Ya da beni dinlemen gerektiğine nasıl karar verdin?Ya da kim sayesinde?Gidip alnında öpücem.’’ Sinirle söylese de Okan Berke Selim üçlüsü göz önüne gelince ‘’Öyle bir şey yaparsan varya-‘’ sonra ne yaptığımın farkına vararak cümleyi devam ettirmedim.

   ‘’Ne diyosun ya?Ne bu atarlar?’’ diye sordu Almila ama çok soğuktu.Sonra sinirle başını yere doğru hızlı bir şekilde eğdi ve topuz yaptı.Ellerini de biraz yelpaze görevinde kullandıktan sonra bana döndü.

   Bu kadar sıcaklıyorsa o şal gibi şeyi neden takıyordu?Kızlar depresyona girince tuhaflaşır ama bu biraz salaklık.Eziyet.

   Şalı alsam da Almila’ya yaklaşma bahanesi olsa diye fikirler kafamda fink atarken faaliyete geçirmeye karar verdim.

   ‘’Bu sıcakta buna ne gerek var?’’ diyerek şalını tam çektim Almila heme şala yapıştı.’’Sana ne be?’’ diye bağırırken ayağa kalkıyordu.Ama o şal kayıp yere düştü.

   O şal Almila’ya yaklaşmaya bahane abi.Kader yani bu.

   Eğildim şalı aldım.Kafamı kaldırıyordum ki bir dakika Almila’nın boğazı morluktan siyahlık derecesine geçicek gibi.

   ‘’Kim yaptı bunu?’’ diye kükredim.Benim?Sevdiğim kıza?

   ‘’Sana bu konuda bir kez daha kendimi savunmayacağımı söylemiştim.’’ Diyerek şalı elimden alıp yürüyecekti ki kolundan tuttum.’’Kim yaptı bunu?’’ dedim dişlerimin arasından.

  ‘’Gerçekten çok mu merak ettin?’’ diye sordu alaycı bir tavırla.Almila’nın boynunu gördükten sonra bir şey diyemiyordum.’’Biraz geç kalmadın mı?’’ alaycı tavrını koruyordu.’’Hani çok koruduğun arkadaşın varya.Senelerden beri güvendiğin falan.Tahmin ettin mi?Selin.Tabii ki Selin.Bunu sana defalarca söyledim.En son şizofren imasında bulunmuştun.Hatırladın mı?’’ diye sordu.Sonlara doğru bağırıyordu.

   Ama ben böyle bir şeyi nasıl fark etmem.Ne kadar da körmüşüm.Çevremdeki herkes bana anlatırken ben sadece Selin’i dinleyerek ne kadar da büyük aptallık yapmışım.Gözlerimi Almila’nın gözlerine sabitleyip.’’İ-inanıyorum.’’ Dedim sessizce.’’Ne?’’ dedi gülerek. ‘’San-sana inanıyorum.’’ Derken bile sesimi zor duyuyordum.

   ‘’Doruk.Sen bana inanmıyorsun.Sen kanıtlara inanıyorsun.Bana inanman gerekirdi.İlk anlatışımda sözlerime inanman gerekirdi.Güvenmen gerekirdi anlıyor musun?Bana güvenmen gerekirdi.’’ Dediğinde ne diyeceğimi şaşırmıştım. ‘’Özür dilerim.’’ İki kelime dökülebilmişti anca dudaklarımdan.

   ‘’Düşünmem gerek Doruk.Sana kendimden büyük değer vererek hata yaptım.Kendimi düşünmeliyim.Olanları düşünmeliyim.’’ Diyerek yurda doğru yürümeye başladı.

   Onu durdurmaya ne gücüm vardı ne cesaretim..Dibine kadar haksızdım.

Aşka KilitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin