20.Bölüm

54 4 0
                                    

   Merabalaaaar :D Ben yine geç kaldım sanırım.Kusura bakmayın lütfeen.Bu arada ben düşüncelerinizi çok merak ediyorum.Artık 20. bölüme geldik yaniii :D Mesaj atın düşüncelerinizi belirtin.İsterseniz tanışabiliriz de.Tabii benim gibi üşengeçseniz yorum atıın.Voteler arttıkça daha mutlu oluyorum.Yoksa inanın insanın canı yazmak istemiyor.Neyse ben yine çok konuştum.İyi okumalaar :* <3

   Bütün masa olarak kürsüye bakıyorduk.Kürsü dediğime bakmayın cafenin köşesinde  bir karış yüksekliğinde bir yer.

   Okan şarkıyı bitirdiğinde bize doğru bir adım attığında kafamı sağa sola doğru iki kez salladım.Sonra durdu.Çenesinin kasıldığını görebiliyordum.Oda bana daha doğrusu gözlerime bakarak başını aşağı yukarı doğru salladı. Ama 10 saniye kadar bizim masayı izledi. Sonra gözden kayboldu.

   Herkes bir terslik olduğunu anladı. Ama kimse çaktırmıyordu. Alara ise terslik falan değil ne olduğunu anlamıştı.

   Tamam bence de bir terslik vardı.Ama onlar durumu bilmediği için sadece Okan’ın bu tarafa bakmasını garipsediler büyük ihtimalle.Ama Okan benden bu kadar nefret ederken böyle şeyler yapmazdı.Yani çocukluktan beri tanıyorum. Ben onu gerçekten tanıyordum.

   Ortada bir şey vardı ama bu umrumda değildi. Nasıl olsa sevdiğim adam yanımdaydı.

   Sevdiğim adam demişken;Doruk da bir tuhaf.Akıllı çocuk anladı bence.Biz oturduk falan işte.Sonra kalktık.Eve beni tabii ki Doruk bırakacaktı.

   Biz sessiz sessiz yürürken Doruk direk lafa girdi.’’Oydu dimi?’’ diye sordu.’’Kim?’’ diye salağa yatayım dedim ama yemedi tabii.’’Kim olacak.Sana şarkı söyleyen çocuk.Adam benim yanımda sevgilime şarkı söyledi resmen ya.Mert tuttu beni.’’ Dediğinde yüzüne bakamadım bile.Ve devam etti. ’’Bana neden söylemedin?Bütün yol boyunca bunu bekledim.’’ Dedi ama sesi biraz soğuk gibiydi.’’Doruk,yani bahsetmeye gerek duymadım.Ondan konuşup sinirleri bozmaya deymez.Zaman kaybı.Bugün ne güzel eğlendik.Bu huzuru bozmaya kıyamadım.’’ Dediğimde beni kolunun altına aldı ve kendine çekti.Yine o aşık olduğum hareket.Burnunu saçlarımın arasına gömüyor,derin derin nefes alıyor..Sonra beni tutan gergin elleri yavaş yavaş gardını düşürüyor.

   Ben Doruk’u seviyorum.

   Aradan geçen bir haftadan sonra artık karneleri almıştık.Ve bunu dışarıda kutlamaya karar verdik.Yine bizim ekip artık Onur’u da bizim ekipten sayıyoruz beraberdi. Öyle hava su toprak derken benim telefonum çalmaya başladı.Tabii herkesin dikkati bendeydi bu sırada.Doruk da soran gözlerle bana bakıyordu.Arayan da annem. Bir hafta oldu konuşmayalı.

   ‘’Efendim anneciiiim?’’ diyerek açtım ve masada dünya meselesi haline gelen sessiz soru işaretlerini yok ettim.

   ‘’Bebeğim seni çok özledim.Kafa dağıtmaya gittin gelemedin bi.’’ Dediğinde onu ne kadar özlediğimi pekiştirmiş oldum.Ben hep böyleyimdim hemen gözlerim doldu.Bir göz dolması bütün masanın dikkatini çeker mi demeyin.Çekiyor.

  ‘’Bende seni çok özledim anne.’’ Dediğimde bile sesim titriyordu.’’Ağlama meleğim.Ağla diye aramadım seni ben.Bir hafta sonra kampınız başlıyormuş.En azından o arada gel  buraya da hasret giderelim birkaç gün.’’ Dediğinde annemi özlediğimin yanında başka şeyler de vardı.Mesela hazır olmama duygusu.Şimdi ben hiçbir şey olmamış gibi nasıl gidicem de Okan’la Berke’yle konuşucam.

   ‘’Anne.Sen gelsene buraya.Hem burası da çook güzel.’’ Dediğimde onaylamayan bir ses çıkardı. ‘’Bebeğim Amerika’ya tekrar dönücem.Burda birkaç işim var.O arada seni de görmek istiyorum.’’dediğinde öyle bir ses tonu kullanmıştı ki hayır demek mümkün değildi.

Aşka KilitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin