Üzgünüm ama oy sınırı koymak zorundayım.
1k okunmada 150 oy geliyor ve hak ettiğimi düşünmüyorum.
Oy sınırı: 200+
İyi okumalar... 💕-
Geçirdiğim iğrenç hafta sonunun ardından kendimi hastanede bulmuştum. Annemin isteği üzerine dizimdeki ağrıların sebebini teyit etmek adına hastaneye gelmiştik.
Dizime çekilen röntgen sonrasında doktorumun odasının yolunu tutmuştuk. Aslında istemiyordum. Çünkü o odanın içerisinde başka bir kötü haber almak, bütün gücümün kaybolması demekti. Ama insan kaderinden kaçamıyordu. Kendimi kötü bir sonuç çıkmayacağına inandırmaya çalışsam da içimde bir yerlerde kötülüğün asla peşimi bırakmayacağına dair sesler vardı.
"Miyeon," Kendi düşüncelerimin arasında boğulurken beni o derinliğin içinden çekip çıkartan annemdi.
"Efendim anne?"
"Hastaneye gelmişken acile gidelim. Yüzün bembeyaz, iyi olduğuna emin misin?" Hastaneye geldiğimizden beri aynı şeyi söylüyordu. Aslında gayet iyiydim. Sadece depresyondaydım işte. Bütün hasta sonumu ağlayarak geçirdiğim için gözlerim şiş, yüzüm bembeyazdı. Hasta gibi gözüküyordum.
"İyiyim anne. Gerçekten, iyiyim. Sadece biraz, halsiz hissediyorum o kadar."
"Peki, daha fazla üstelemeyeceğim."
Teşekkür edercesine gülümsedikten sonra doktorun odasından içeri giren annemin peşinden ben de girmiştim. "Hoş geldiniz." Kapıyı örterek doktorun masasının önünde bulunan koltuklardan birine oturmuştum.
"Hoşbulduk Dr. Sung."
Annem, eskitme kağıdın içine konulan röntgen sonuçlarını doktora uzatarak yerine oturmuştu.
"Miyeon, iyi gözükmüyorsun. Bir sorun mu var?"
"Ah, iyiyim Dr. Sung. Sadece biraz halsizim." İnsanların sürekli yüzüme bakıp kötü gözüktüğümü söylemesi beni daha iğrenç bir duruma sürüklüyordu fakat elimden bir şey gelmiyordu.
Dr. Sung, bana doğru gülümsedikten sonra elindeki filmleri negatoskopa yerleştirip incelemeye başlamıştı. Bizde annemle birlikte doktorun sorunun ne olduğunu söylemesini beklemeye başlamıştık. Ellerim titremeye başlamıştı. Çünkü fena halde korkuyordum.
"Evet, tahmin ettiğim gibi."
Bütün ilgimi doktora yoğunlaştırdıktan sonra annem lafa atladı. "Sorun neymiş Dr. Sung?"
Dr. Sung, koltuğuna oturduktan sonra dirseklerini masaya yaslamıştı. "Şöyle ki, Miyeon'un dizine takılan platin kemiklerle kaynaşmamış. Bunu da fiziksel tedavinin yarım bırakılmasına bağlıyorum."
Yerimde kıpırdandıktan sonra gerilmeye başladığımı fark ettim.
Dr. Sung, bana dönerek "Miyeon, dizin ne sıklıkla ağrıyor?" dedi.
Biraz düşündükten sonra ağzımı araladım. "Son zamanlarda çok fazla ağrı sıkıntısı çekmedim. Sadece hafta sonu biraz sızladı."
"Hiç yürürken düştüğün oldu mu?"
"Evet, bir kez." Aklıma yolda yürürken düştüğümde Jungkook'un beni kendi evine getirdiği geldiği için bir an duraksama ihtiyacı duymuştum. O gece, harikaydı. Ona sarılıp uyuyabilmiştim.
"Peki, nasıl oldu? Biraz anlatır mısın?"
"Dizim inanılmaz derecede ağrıdı. Kendimi zorlayıp yürümeye çalıştım ve sonucunda kendimi yerde buldum. Ağrıya dayanamadığım için bir anda düştüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Dear Teacher | Jeon Jungkook
FanfictionSevgili öğretmenim, Size yalan söylediğim için özür dilerim. Beni affedin ve öğretin. Bana, iyi bir kız olmayı öğretin. -Yürüyemeyen Kız