Demir hamileliğin dördüncü ayına giren karısı için tek başına bir hediye almaya karar vermiş ve sonunda da çok tatlı minik ayakkabılar bulmuştu. Ama bebeğin cinsiyeti belli olmadığı için beyaz renk seçmişti ve üzerinde uğur böceklerinin minik desenleri vardı. Karısı ve bebeği de hayatının uğuruydu zaten ve bu bir hediye çok uygundu güzeller güzeli karısını mutlu etmek için.
Ama sonra mağazadan çıkmadan önce aklına sevgili yengesinin umutla, korkuyla aynı zamanda da heyecanla beklediği ikizleri için de anı ayakkabılardan almaya karar verdi. Zaten bebekler her ne kadar kuzen olacak olsalar da genç adamın düşüncesine göre daha da yakın olup kardeş gibi ayrılmaz olacaklardı. Bu yüzden ikizler için de aynısını aldı ve kız kardeşinin büyüyen kızı için de daha büyüğü olup olmadığını sordu. Ama yoktu. Aldıkları meğer yeni doğanlar için yapılmış. Böylece ufak Melek için de pembeli bir ayakkabı aldı. Bu akşama herkes evde bir araya gelip vakit geçirecekti nasıl olsa. Akşama hediyeye açmak karısına iyi gelirdi.
Eve gittiğinde kapıyı Rüya açtı genç adama ve elindeki torbaları görünce hemen atıldı. “Neler aldın Demir? Yoksa bana mı?”
Demir gülerek içeri girdi ve karısını dudaklarından öptü. “Bebeklerin hepsine.” Dedi paketleri göstererek.
“Oh hemen ver o zaman. İnci abla ile Miray da burada zaten.” Diyerek paketleri eline aldı bile genç kadın merakla.
Demir de kolunu karısının kalınlaşan beline sardı ve içeri doğru yürümeye başladılar. “Ağabeyim ile Karan gelmedi mi?”
“Telefon ettiler yoldaymışlar, birazdan burada olurlar.”
Emine Hanım gelinin elinden çekiştirdiği oğlu içeri girince “Hoş geldin oğlum.” Dedi hemen ilk anda.
“Hoş bulduk anne.”
Sonra yengesi ve kız kardeşi de genç adama bakıp evliliğin kendisine ne kadar da yaradığı, eve erken gelmeye alıştığı gibi bir şeyler gevelediler. Ama karısının aklı paketlerde olduğu için genç adam yerine oturmadan bir paketi yengesine
“Bu senin için İnci abla.”
“Bana mı_ teşekkür ederim Demir. “ genç adama sevgiyle bakıyordu genç kadın. Böyle bir kardeşi insan nasıl sevmezdi ki. “Ne var paketin içinde?”
“Açınca görürsün. “ ve diğer paketi de kız kardeşine verdi. “Bu da senin küçüğüm.”
“Teşekkür ederim ağabey ama nerden çıktı bu hediye işi. Bayram değil seyran değil. Neden bu gün noel baba rolündesin?”
“Üzümünü ye bağını sorma kardeşim.” son paketle de karısının yanına gitti. Karısı oturduğu zaman hemen o daa yanına geçti ve pakti karısının kucağına bıraktı.
“Küçük birer hediye, hadi açsanıza. Ben böyle şeyleri pek bilmem ama mağazada ki kız çok yardım etti.”
Rüya elindeki paketi tam açacakken durdu kocasına bakmak için. “Kız çok yardım etti demek. Çok da güzel miydi bari kız?” dedi kıskançlıkla.
Demir karısının bu huylarına bayılıyordu. Karısını asla aldatmayacağını karısı da dahil herkes biliyordu buna bir kadını süzmemek de dahildi. Ama yine de sevgili aşkı arada bir ufak kıskançlık krizlerinden geri kalmıyordu hele ki hamile olduğu, şişmanlamaya başladığı andan beri da çoğalmıştı bunlar.
“Çok çıtırdı gerçekten.” Demeden edemedi yine de Demir.
Rüya paketi hemen kocasının kucağına koydu ve ayağa kalkmaya çalıştı. “Demek öyle.” Dedi ama kocasının kolunu tutması ile gerisin geriye oturmak zorunda kaldı. “Bırak beni gidip İnci ablanın yanına oturacağım. Sen de git benden daha çıtır, zayıf, güzel olan o kızla otur.” Dedi dudaklarını büzerek. Ve eliyle şişmeye başlamış olan karnını okşadı.