ASİ ÇİÇEĞİM - 48 (SON)

31.6K 1K 39
                                    

Ve sonunda son bölüme geldik arkadaşlar. İlk bölümden beri yanımda olan, beğenilerini, yorumlarını esirgemeyen sizlere çok teşekkür ederim. İnşallah son bölüm de hoşunuza gidecek şekilde olmuştur. İyi okumalar. 

Günler haftaları, haftalar ayları kovaladı ve Kerem karısı için ne yaparsa Demir de karısı için onu yaptı. Ağabey, kardeş resmen karılarının kölesi olmuştu ama Demir için bu biraz mecburiydi. Çünkü arkadaşı olan İnci ablasına ne yapıldıysa Rüya da istemeye başlamış ve olmayınca da tüm aksiliğini kocasına yönlendirmişti. Demir bu hamilelikte karısı tatlı cadılıktan ekşiliğe dönüşünce mecbur kalmıştı ağabeyini taklit etmeye. Kerem ve Kerim, İnci ve ikizler için pervane gibi hamile kadının etrafında dönüyordu ve buna şahit olan herkes onlara hak veriyordu. Ve bebeklerin cinsiyetini öğrenmemeye karar vermişlerdi.

İnci kocasına "Kerem bebeklerimizin cinsiyetini öğrenmek istemiyorum." Diye söyledi sonunda.

"Neden İnci'm? Merak etmiyor musun?"

"Ediyorum." beş aylık ama yedi aylık gibi olan karnını okşadı genç kadın. "Ama onlar bizim mucizemiz."

Kerem de karısının elinin üzerine elini koydu ve bebekleri birlikte sevdiler. "Biliyorum ama neden istemiyorsun hala anlamadım."

"Onlar bizim için hediye, hayatımızın sürprizi. Bebeklerimizin cinsiyetini doğdukları zaman öğrenmek istiyorum. Sürprizimizin sonuna kadar böyle kalmasını istiyorum."

"Anladım."

İnci kocasının yanına biraz daha yaklaştı. "Kerim'e de sorsak, bebeklerimizin cinsiyetini doğuma kadar öğrenmesek bana darılır mısın? Senin de çok heyecanlı olduğunu biliyorum."

Kerem gülerek karısının sırtına kolunu sardı ve onu kendi bedenine çekip gevşekçe sarıldı karısı ile ikizlerine. "Senin gibi şahane bir kadına nasıl darılırım İnci'm. Sen benim aşkımsın. Sen ne istersen o olur. Peki, ya Kerim kardeşlerini hemen öğrenmek isterse?"

"O zaman doktorla konuşuruz. Bebeklerin cinsiyeti neyse sadece Kerim'e söyler. Oğlumuz çok ketum, sırrımızı kendine saklar nasıl olsa."

Ve Kerim de her ne kadar çok merak etse de annesinin isteğine uydu ve beklediler. Ta ki İnci yedi aylıkken sancıyla hastaneye kaldırılıp hemen ameliyata alınıncaya kadar. Erken bekliyorlardı ama bu da çok erkendi. Tüm aile endişe ile doktorlardan haber beklediler. Ve sonunda inci ameliyattan çıkarılıp özel bir odaya alındı. Hala uyuyordu. Çok kan kaybetmiş, güçsüz düşmüştü ama iyiydi.

İkizler de hemen küveze alınıp bakımlarına başlandı. İkizler biri kız biri ise erkekti. İnci'ye baktıktan sonra tüm aile bebekleri görmeye gitti. Çok küçüktüler. Bir birinin kopyası gibi duran iki bebek. Biri erkek ve birinin kız olması şu an için hiç fark edilmiyordu. Çünkü yüzleri aynıydı. Küçük, buruşuk, cılız ama iyi olacaklardı.

"Baba onlar çok küçük."

"Biliyorum oğlum."

Hamile olan Rüya ağlamaya başladı cam arkasından baktığı bebekleri görünce. "Çok tatlılar."

Demir hıçkırıklar ile ağlayan karısına sarıldı. "Şşşşt, Rüya. Hepsi iyi canım. Bizim kızımız da sağlıklı doğacak."

"Ben..... sanırım çok duygulandım.... ama iyiyim." Gözlerini sildi cama biraz daha yaklaştı. "Çok güzeller. İnci abla uyanır uyanmaz onları görmeli."

Bebekler uzun süre tedavi gördü. Organların gelişmesi sağlanıp da her şey yoluna girince eve çıkma izni verildi. İkizler artık normal doğumla doğmuş gibi sağlıklı, orantılı bir bebek gibi duruyorlardı. Hastaneden çıkıldığı gün üç kurban kestirdiler. Anne ve ikizler için. İkizlerin adları ortak konulmuştu. Herkes farkı isimler söylemişti ama sonunda ikizler için birbirine yakın isimler seçilmişti.

BAĞLILIK 3 - ASİ ÇİÇEĞİM -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin