Ama yine de kızın ince belini zevkle kavradı Demir ve onu kendine çekti. Rüya da itiraz etmeden ona boyun eğip göğsüne yaslandı. Genç kızın şekerli şampuan kokusu yine burnuna doldu genç adamın. Bu kokunun müptelası olacaktı yakında. Bu kucaklamanın kedi için değil de kendi için olmasını istedi bir an. Genç kızın zevkle kendi kollarına atılmasını, sarılmasını düşledi. Hatta daha da ileri giderek ateşli bir öpücük hayalini süslemeye başladı.
Ne olurdu bu kız masum, evlilik için yaratılmış bir kız olmasaydı. Yattığı diğer kadınlar gibi olsaydı şimdi çoktan onunla yatmış olurdu. Ve işindeki isteği, merakı da öldürürdü. Ama bu kızla yatamazdı. Onunla yatabilmesi için kaçtığı şeyi yapmalı ve o imzayı atmalıydı. Genç kadını resmen karısı ilan etmek zorundaydı onunla olabilmek için. Ama ne kadar çok istese, onun için yansa da o imzayı atmaya niyeti yoktu. Yatacak kadın bulmakta da zorluk çekmediğine göre buna gerek yoktu.
Fakat şöyle bir düşününce şu anda kollarında olan kızla tanıştığından beri kimseyle yatmamıştı. Bunun nedeni kız bulmaması değil kendisine olan bir şeydi. Her defasında eğlenmek ve unutmak için birisini buluyor ama kıza verdiği öpücükler bile zevk vermiyor aksine kendinden iğrenmesine neden oluyordu. Çünkü aslında istediği kolları kendi isteğiyle gelen o kadınlar değil şu anda sadece küçük bir kedi için kendisine sarılmasına izin veren cadısıydı. Başka bir kadına ilgi duymuyor sadece onu unutmak için denemeye kalkışıyor ve işte başaramıyordu.
Lanet olsun. Artık bir kadını öpmekten aciz bir adam haline gelmişti. Bu kız ne yapmıştı kendisine de bu hale gelmişti. Ona aşık değildi bunu biliyordu ama yine de bir şeyler yanlış gidiyordu. Ağabeyinin evlendiği günden itibaren hiçbir kadına dokunmadığını biliyordu. Bunu kendi ağzıyla itiraf etmişti. Hem de karısı olan kadınla aralarında yapılan o anlaşmaya rağmen yapamamıştı. Sonra ise karısına aşık olduğunu anlamıştı ağabeyi hem de ne aşk. Hayır. Kendisi için bu geçerli değildi ve olmayacaktı. Evlenmek istemiyordu. Bu yüzden aşık olmayacaktı.
Genç adam kafasında dönüp duran düşünceler ile sinirle kasıldı. Bedeninde ki her hücre düşüncelerine isyan ediyor kendi bedeninin isteklerine karşı çıkıyordu. Bunların tek açıklaması vardı yasak olanın cazibesi. Başka bir şey değil.
“Şimdi diğer elin ile de kedinin başını okşa. Ama yavaş ol, elin büyük olduğu için tek parmağını kullan. Uyanmasın bebeğim.” Diyordu genç kadın ise adamın düşüncelerinden habersiz.
Bir an önce şu işin bitmesi için Demir elini kaldırdı genç kadının omzunun üzerinden kediye bakarak uyumakta olan yavrunun başını okşamaya başladı. Yavrunun tüyleri çok küçük olduğu için daha annesinden çıktığı yumuşacık tüyleriydi ve biraz da seyrekti. Burnunda ilaç sürülmüş bir yara vardı. Büyük bir ihtimal kızın ellerinden aldığı çocuklar yapmıştı.
Genç adam kedinin uykusunda okşanmaktan zevk aldığını belirten mırıldanmaları ile kendisi de yavruyu okşamaktan zevk aldığını hissetti. Kedinin başını okşamanın haricinde genç kızın elleri arasında uyuyan kedinin boynunu ve sonra da karnını okşadı.
Rüya genç adamın kediyi sevmekten hoşlandığını fark etti. Bu ana tanık olduğu için kendide çok mutlu oldu. Ve ayrıca sırtına değen genç adamın sert, sıcak göğsü de ayrı bir olaydı. Genç adama bakabilmek için başını çevirdi ve “Teşekkür ederim Demir.” Dedi bir kez daha. Sonra da genç adamın beline sarılmış olan kolunun olduğu omza başını yaslayıp kendini iyice genç adama bıraktı.
Demir de zevkle genç kadını biraz daha kendine çekti ama genç kadına dolanan kolu haricinde ona dokunmadı. Genç kızın tedirgin olmaması için kendini yavru kediye odakladı. Ve biraz önceki kabus gibi olan düşüncelerini aklına bile getiremedi kıza olan ilgisinden.