Rüya akıllanmıştı artık bu yüzden genç adamın sadece onun iyiliğini düşünerek yaptığı bu teklifi başka yöne çekmemişti. “Senin kollarında uyur kalırsam annen ile teyzem ne der. Bizi sabah birlikte görürler.”
“Merak etme. Ben onlardan daha önce uyanıyorum bu evde. Ben duş alırken onlar kalkmış oluyorlar. Sabah seni uyandırırım odana geçersin. Ya da seni kollarımda ben taşırım.”
“Buna gerek yok, uyandırman yeter.” Kapıyı tam kapamadı çok az aralık bıraktı ve yatağa yönelip genç adamın açtığı kısma uzandı.
Sevdiği adamın ısısı ile kokusu ile sarmalanmış yatak içine çekti adata genç kızı. Şu anda başka bir yerde olabilmeyi hayal dahi edemezdi çünkü zaten hayallerindeki yerde aşık olduğu adamın yanında, kollarındaydı. Biraz önce üşürken şimdi bedeni bir anda alev almıştı sanki. Hislerinin, mutluluğunun yoğunluğundan bedenine bir titreme geldi aniden.
Demir yanında uzanan genç kızın koluna dokundu ve onun titrediğini fark etti. Hemen üzerlerini örttü. “Üşüdüğün için mi titriyorsun?” diye sordu ama senden korkuyorum diyeceğini düşünerek kızmaya başlamıştı bile genç adam önceki yanlış anlaşıldığı an aklına gelince.
Rüya başını genç adama çevirdi. “Hayır.”
“Öyle mi?” dişlerinin arasından çıktı bu genç adamın.
Rüya, genç adamın kasılmasından, uzaklaşmasından bu seferde onun yanlış anladığını fark etti. Kendisi nasıl o gü yanlış anlamışsa şimdi de o yanlış düşünüyordu. “Sende beni şu anda yanlış anlıyorsun ama.”
“Gerçekten mi?” diye soran genç adam kızdan tamamen uzaklaştı kendi yastığına kafasını koyup sırt üstü sinirle tavanı izlemeye başladı. “ Yanımda titriyorsun Rüya. İstersen hemen odana gidebilirsin.”
Rüya eline dikkat ederek genç adama doğru döndü, hatta ona biraz daha yaklaşarak onun yastığına kafasını koydu. “Ben seninle burada olduğum için mutluyum, heyecanlıyım.”
Genç adamın kasılan kasları genç kızın ipek gibi sesinden çıkan bu sözler ile yumuşadı. Tek kolu üzerine yaslanarak yan yattı ve genç kızın yanağını okşadı. “Öyle mi?”
“Elimi kesmeden önce seni düşünüyordum. Beni öpmeni, sarmanı, dokunmanı.”
“Başka neler düşünüyordun.” Genç adam gülüyordu ve genç kıza yaklaşmış onun sıcaklığını kendi teninde hissetmenin keyfine varıyordu.
“Gerisi hoşuna gitmez.”
“Nereden biliyorsun?”
“Biliyorum işte.”
“Söylemeyeceksin yani.”
“Evet, söylemeyeceğim.”
Demir gülerek Rüya’ya tabi ki sarılı eline çok dikkat ederek sarıldı, genç kızın başını omzuna yaslamasını sağladı. “O zaman ben tahmin etmek zorundayım.”
“Tahmin edebileceğini düşünmüyorum.”
“Benim zekamı hafife alma tatlı cadım.”
Rüya başını kaldırıp genç adamın yüzüne baktı. “Hadi söyle bakalım. Ne düşündüm, başla?”
“Meydan okumanı kabul ediyorum cadım.”
“Ama sonunda ben galip geleceğim bunu unutma.”
“Kaybetmeyi sevmem tatlım….. bir düşüneyim bakalım.”
“Bulamayacaksın.”
Ama Demir sırıtarak “Buldum.” Dedi. “Benimle daha ileri gidebilmeyi düşündün. Benimle olmanın nasıl olduğunu. Ama evli olmadığımız için kendini tutmak zorunda olduğunu.” Genç kadına baktı. “Bildim mi tatlı cadıcık?”