Kerem, Demir ve Karan bir yerde oturmuş bebekleri kutluyorlardı. Demir ilk çocuğu için heyecanlıydı, Kerem ise yaşadığı mucize ile hem şaşkın hem de hiç olmadığı kadar mutlu. Karan ise iki arkadaşının mutluluğunu paylaşıyordu. Karan şimdilik ikinci defa baba olamayacaktı çünkü karısı kızlarının en azından beş yaşına gelmesini istiyordu. Melek annesi gibi sakin değildi. Bir yargaya başladı mı susmak pek bilmiyordu. Demir’in söylediğine göre onlar iki ya da üç yıl beklemeyi düşünüyorlardı ikinci için. Üçüncü de onlarda durmaya karar vermişti ve kardeşler arasında pek yaş farkının olmamasını Rüya çok istiyormuş. Böylece çocuklarının kardeş dışında yakın yaşlardan dolayı iyi arkadaş da olabileceklerini düşünüyormuş.
“İkinizi de tekrar tebrik ederim.” kadehini arkadaşlarına karşı kaldıran Karan.
“Sağ ol dostum.”
“Teşekkürler Karan.”
Ve kadehler tokuşturuldu. Amaçları tabi ki kör kütük sarhoş olmak değildi. Sadece hafif çakır keyif olabilirlerdi. Arabaları bile bu yüzden almamış üçü de taksi ile gelmişti. Karıları bu gece dağıtmalarına izin vermişti. Bebekler tabi ki önemliydi ama bu gecenin asıl kutlaması ikiz bebeklerdi. Kerem ve İnci için dünyadaki şahane mucize.
“İnci’nin tedaviye devam ettiğinden haberim bile yoktu. Hiç söylemedi.” Kardeşine döndü. “Rüya sana bir şey söyledi mi?”
“Söylemedi ama sizin konunuz açılsa bebeğiniz olacağına dair içinde bir umut olduğunu söylerdi hep.”
Kerem bu seferde Karan’ a döndü. “İnci’yi tedaviye teşvik eden annem ve Miray olmuş. Kardeşim sana bir şeyler anlattı mı?”
Karan ne söylemesi gerektiğine karar veremiyordu. Arkadaşına onun haberi yokken kendisinin olduğunu söylemek pek kolay değildi. “Aslında biliyordum.”
“Biliyor muydun?” diyerek Demir ilk tepkiyi verdi.
“Evet.” Arkadaşına baktı genç adam. “Beni anlamalısın Kerem, karıma söz vermiştim. Ama onlar bana senin biraz zaman geçince öğreneceğini söylemişlerdi ama İnci tedavi uzayıp da sonuç almadıkça sana anlatmak istemedi.”
“İnci anlattı neden söylemediğini. Seni suçlamıyorum dostum ben de karıma söz verdiysem tutarım. “ kısa bir süre genç adam elindeki kadehe baktı. “Bebeklerin erken doğma ihtimali varmış. Üstelik normal doğum da olmayacak ve İnci kırk yaşında. Korkuyorum Karan. Bebeklere bir şey olursa İnci bunu kaldıramaz, İnci’ye bir şey olması olasılığında ise ben kendimi düşünemiyorum.”
Karan arkadaşının omzuna elini koydu. “Ben doktorla konuştum, tüm testlere baktım hatta güvendiğim bir kadın doğum uzamanı ile de oturup konuştuk. Evet, normal bir hamileye göre İnci daha fazla zorlanacak. Fazla kilo alacak, daha halsiz, yorgun olacak ve ağrıları biraz daha sık ve şiddetli olacak ama bir şeyden eminim ki her şey doğumda yolunda gidecek. İstersen bir de birlikte gider doktorla konuşuruz.”
“En yakın zamanda gidelim.”
İki hafta sonra genç kadınlar İnci’nin evinde toplanmışlardı. Kerim, Melek ile oynuyordu. Genç kadınlarda sohbete dalmışlardı.
“Ağabeyim önceki hafta Karan ile doktora gitmiş.” Dedi Miray.
İnci “Evet. Her şeyi öğrenmek istemiş ve beni deli ediyor.”
“Neden?” diyerek merakla sordu Rüya.
“Vakit kaybetmeden eve, bana yardımcı olacak bir kadın aldı. Üstelik kadınla konuşmayı kendisi yaptı. Kadına neler yapacağının listesini verirken benim de asla neler yapmayacağımın listesini kadına verdi beni durdurması için. “