ASİ ÇİÇEĞİM - 14

23.8K 1.1K 4
                                    

Rüya genç adamın arkasından sinirleri tavan yapmış bir şekilde baka kaldı. Utanmasa şimdi çocuk gibi tepinebilirdi. Kıyafetine laf ettiği kalmamış bir de bu evin sahibi olarak yanında çalışan bir köleymiş gibi odaya hapis kararı vermişti sanki. Bu adam kendini ne zannediyordu böyle. Yüzüne bakan da o yakışıklı çehrenin ardında adam gibi adam var sanırdı.

Ah ama maalesef yoktu. Ahlaksız, terbiyesiz adamın tekiydi. Sanki bu evin onun olduğunu bilmiyordu? Bir de sevgilisi olan o zavallı kızla daha uzun ilişki planlıyormuş? Ah sen kim uzun ilişki kim. Hangi aklı başında kız seninle iki günden fazla takılabilir. Ama maalesef yanında olan kızların da pek aklı başında bir hali olduğu söylenemezdi ama neyse artık. Bu kızın da farklı olduğunu düşünmüyordu. Böyle bir adamada ancak öyle kızlar tahammül edebilirdi zaten. Kendini bir şey zannediyordu. O salak kızlar çok havalandırmıştı anlaşılan egosunu ki herkesin kendisine köle olacağını düşünüyordu beyzadem.

Ama hata bende! Dışına bakarak karar erirse insan böyle yolda kalır işte. içine bakmadan malın kontrolü yapılır mı? Yapılmaz tabi. Yapmaya kalkılırsa malın ne kadar da koftan olduğu sonradan anlaşılırdı böyle. Ah lanet olsun sinirden başına ağrı saplanmıştı ama hala yakılıklı olduğunu, onun sevgilisi olmanın nasıl olabileceğini düşünmeden edemiyordu genç kız. Salak kalbi hala onun yokluğunda bile onun arkasından hızla atıyordu. Bu haksızlıktı. En azından bu kadar laftan sonra biraz durulmalı, onu düşünmemeli, onu istememeliydi. Ama istiyordu. Hala aşıktı.

Emine Hanımın arkasından gelen sesi ile kendi salaklığına sövmeyi bıraktı aklı. Yaşlı kadına döndü ve neden konuştuğunu anlamaya çalıştı.

“Bu neydi Rüya? Hani dik kafalılığı bırakacaktın. Sana Demir’in de yeri gelince ne kadar huysuz olabileceğini anlatmıştım, sende sakin olacağını söylemiştin. Senin sakin olmaktan kastın ağzını açıp gözünü yummak mıydı kızım?”

Tamam sözünde duramamıştı belki ama bunun suçlusu sadece kendisi değildi. “Ben suçluyum da oğlunuz değil mi sanki? Ben konuşmadan bana bakıp neymiş kıyafetim olmamış, neymiş gözlük olmazmış. Ben başlatmadım bu savaşı. O bana baktı ve hemen saldırıya geçti sanki ben düşman askeriymişim gibi. Doğru dürüst kendimi tanıtmama bile izin vermedi.”

Yaşlı kadın içini çekti. “Seninle uğraşmak için söylemedi ki kızım onları. Demir’in konuşma şekli o. Dışarı çıkarken eteğin uygun olmayacağını, gözlüklerinin de zara görebileceğini düşündüğü için sana yardım etmek istedi. Sen de biliyorsun ki doğruyu söyledi.”

“Ama……”

Yaşlı kadın elini kaldırdı ve kendisi devam etti. “O üzerindeki elbisenin boyu ile nasıl çömelip de gül dikebilirsin rahatça? Ya da başını toprağa eğince gözlüklerin düştüğü zaman ne olur? Ayağında topuklu ayakkabılar var canım. Onlarla kazışmış toprağın içine batarsın. İlk izlenim için ben de onayladım güzel giyinmeni ama gül dikmek için değil. Demir de bahçe için tamamen uygunsuz giyindiğini vurgulamak istedi.”

“Oğlunuz elbisemin uygunsuzluğu vurgulamak değil, bunu benim kafama vurarak anlatmak istedi bence. Ah ama bunda başarılı olamayacak, ben istersem bu halde bile o güllerle başa çıkabilirim.” Ve arkasını dönüp hızla gitti.

“Rüya dur.” Ama dinleyen kim.

Nurgül içeri gelip “Sana bir kez daha düşünmen gerektiğini söylemiştim.” Dedi.

Ama artık bir kez daha düşünmek için geç kalmıştı yaşlı kadın. “Ben odamda kitap okuyacağım.”

“Onları kendi başına mı bırakacaksın?”

BAĞLILIK 3 - ASİ ÇİÇEĞİM -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin