Ah yine kopasıca dilini tutamamıştı. Ne vardı böyle şeyler düşünecek? Ah bu adam bu kadar sinirlendiğine göre kesin yine yanlış anlamıştı genç adamı. Şimdi çık bakalım bu işin içinden. Kafasındaki saçmalıklar söylemeden önce derin bir nefes aldı Rüya. “Demir ben sanırın yine saçmalıyorum. Sen bana aldırma.”
“Kaçışın yok Rüya. Bana ne düşündüğünü anlatacaksın.”
“Demir gerek yok diyorum ya sana. Hadi beni evine götür.”
Demir hiç kıpırtısız bekliyordu öylece. Cevap almadan bir adım öne atmamaya niyetli bir keçiydi. Rüya da bazen keçi gibi inadının tuttuğunu bilirdi ama bu adamın kadar keçi inadı ağır basan birini tanımamıştı.
Pes eden genç kız “Benimle birlikte olmak istediğini düşündüm.” Dedi yanakları kızarıp başını çevirerek. “Diğer sevgililerin gibi neden benden de seninle yatmamı istemeyeceksin ki? Evine başka ne için gideceğimizi düşünemedim. Aslında buna inanmıyorum ama bir anda aklıma geldi işte. Onlardan senin gözünde ne farkım var ki?”
Genç adam tekrar direksiyona döndü. Sevgilisinin yarı utanarak yarı hüzünle söylediklerini düşündü. Doğruydu. Bu kıza kendini önemli hissetmesi için hiç bir şey yapmamış ya da söylememişti bu güne dek. Başka ne düşünecekti ki. Ama düşünmemesini isterdi. Kendi hatasının farkındaydı ve kendine kızıyordu ama en gerçek duyguları ile ileriye adım atmaya karar verdiği kızın bunları düşünmemesini isterdi.
“Üzgünüm.” Dedi Demir.
Rüya yana döndü, genç adamın put gibi karşıya bakan yüzünde gözlerini dolaştırdı araştırarak. Yanaklarındaki kaslar gergindi. Kızgındı. “Asıl ben özür dilerim Demir. Bunları aklıma bile getirmemeliydim ama aklıma geldi bir anda.”
Genç kız aklına gelenler için üzgündü belki ama genç adam o olayı çoktan aşmıştı. Tek düşündüğü genç kızın kendi değerini anlayamamış olmasıydı onun gözünde. Genç adam bunu ona hissettiremediği için kendine öfkeliydi.
Rüya elini uzatıp genç adamın koluna dokundu. “Lütfen bana bak Demir.”
Demir ise “Başka bir yere gidelim.” Diyerek arabayı çalıştırmaya kalktı.
“Hayır.” Diyerek atıldı hemen genç kız. “ Yapma böyle. Seni yanlış anladım diye beni cezalandırma.”
Demir hızla genç kıza döndü hışımla. “Sana ceza mı verdiğimi sanıyorsun?” diyerek tısladı bir kedi gibi ama yırtıcı bir kedi. “Ceza verdiğim kişi kendim. Sen değilsin. Sana kendini böyle hissettirdiğim için kendime kızgınım. Sen her normal kızın aklına gelecek şeyi getirdin sadece. Benim her anımda arkamda olup beni gözetleyen sen başka ne düşünebilirdin ki. ”
Genç kız kendisine öfke duymadığı için sevinmişti ama onun kendisine de öfkeli olmasını istemiyordu. “Demir…….”
Genç adam kızın ellerini kendi elleri arasına aldı ve gözleri kesişti. “Ben, senden önce nasıl bir adam olursam olayım seninle farklıyım, her şey farklı çünkü sen varsın bu sefer. Kendini o kadınlarla bir tutmanı asla istemiyorum çünkü değilsin, olamazsın. “ Bir yandan da kızın ellerini ovalıyordu.
“Onlar hayatıma dahil hiç olamadılar. Yüzeyseldi her şey ama sen değilsin. Seninle hiçbir şey yüzeysel, sıradan olamaz. Sen önemsediğim kadınsın. Kardeşim, annem ya da yengem değil önemsediğim sevgilimsin Rüya. Bazen inatçısısın bazen ise ağlak bir kız ama sen benim hayatımın parçasısın artık.”
Genç kız çok duygulanmıştı. “Sen de benim bir parçamsın.” Dedi.
“O zaman sen benimsin ben de sadece senin. Başka bir kadının değil, senin.”