Demir kıza bakarken gözlerini devirdi ve ayağa kalktı hiç sesini çıkarmadan sonra da eline kazmayı alıp yeniden işine devam etti kızı o şekilde yerde bırakarak. Genç kızı sinir ettiğini bilerek kızdan sakladığı yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu.
“Kalkmama yardım etsene ya.” Diyerek bağırdı genç kız bu seferde. “Buraya gel ve bana elini ver kalkmam için.” Diyerek kendi elini genç adama uzattı.
Demir kendisine bağıran kıza baktı sonra da eline. “Size emir verilemiyorsa bana hiç veremezsiniz Rüya Hanım.” Dedi ve kazmaya devam etti.
Rüya oturduğu yerden uflayarak saçlarını arkaya attı, ayağını topraktan kurtarıp kalkmayı denedi ve başarısız oldu. Çünkü lanet topuk ayağa kalktığı an yine toprağa gömüldü ve bu sefer dizini de acıttı genç kız. “Lanet olsun bana yardım etsene be adam. Görmüyor muzun kalkamıyorum.”
Demir her hareketini izlemişti genç kızın ve yüzündeki gülümseme hiç gitmemişti karşısındaki manzarayı izlerken. “Görüyorum ve zevkle ayağa kalkmak için çabalamanı izliyorum tatlım.”
Rüya çatık kaşlarla “Tatlın baksın senin.” Dedi dişleri arasından. Ve sonra bu adamın karşısında daha fazla yerlere kapanmış olarak kalmamak için sesini biraz kıstı, yumuşak bir şekilde “Demir.” Dedi.
Demir kendisine sakince adı ile seslenen genç kıza baktı. Anlaşılan yola gelmeye niyetlenmişti cadı kadın. “Demek artık Demir olduk.”
Rüya çizilmiş dizini gösterdi genç adama. “Dizim acıyor, bana yardım et.” Dedi.
“Lütfen.” Cevabını verdi genç adam ise elindeki kazmayı bırakıp kıza kollarını kenetlemiş bir şekilde bakarak.
Rüya eline biraz toprak aldı ve genç adama gelmeyecek şekilde ona doğru savurdu. “Seni kazma herif, seni elime geçirirsem benim gibi yerlere atıp süründüreceğim.” Dedi kızgınlıkla. “İnsanlık edip bağırmadan güzelce yardım istiyorum ama hata ben de sen insanlıktan ne anlarsın. Öküz. Burada canım yanıyor sen ise öylece bana bakıp gülüyorsun.”
“Bitti mi?”
“Ah daha bitmedi ama terbiyem müsade etmiyor gerisini yüksek sesle söylemeye.”
“Güzel, susmayı dene o zaman ve lütfen de.”
“Seni….. seni……”
“Lütfen.” Dedi genç adam bir kez daha.
Rüya sinirden ve sıcaktan yüzü kızarmış bir şekilde teslim oldu ama bunu acısını çıkaracağına da söz verdi içinden. “Lütfen.” Dedi kısık bir ses ile.
“Duyamadım.”
Genç kız bu sefer biraz daha yüksek sesle “Lütfen, bana yardım et.” Dedi. Ve genç adamın gözlerinin içine baktı. “Demir, lütfen.”
“Başımın belası cadı.”
Ve genç adam harekete geçti. Üç büyük adımda yanına geldi, elini uzattı Rüya’ya. Kız da hemen kendi elini genç adamın büyük elinin arasına bıraktı ve o kaslı kollar ile genç adamın kendisini yukarı çekmesine izin verdi. Ayağa kalkar kalkmaz dengesini sağlayamadığı için genç adam kolundan tutmaya devam etti onu.
Rüya cennetteydi sanki. Hayalini kurduğu pozisyondaydı şimdi. Tam hayalindeki gibi olmasa da yine sevdiği adamın sert kolları arasında duruyor, onun göğsüne sırtı ile yaslanmıştı. Sırtından genç adamın sert göğsünü, sıcaklığını hissediyordu. Kolunda da güçlü eli duruyordu. Parmakları incecik kolunun etrafını rahatlıkla sarmıştı.