Yeliz'den
Teneffüste yine beraberdik ama bu defaki mekanımız kantindi ve erkeklerimiz süper ötesi centilmen olduğundan sıraya giden kişi ben olmuştum.
Siz siz olun, geniş bir erkek topluluğuna “Kantine gidiyorum. Bir şey isteyen var mı?” demeyin.
Ben dedim, pişmanım.
Kantin sırası değil, cehennem sırasıydı sanki arkadaş. Bitmiyordu, bitmiyordu.
Ellerimi ceplerime koymuş, ayağımı ritmik bir şekilde yere vuruyordum.
Ben yaşlanmaya başlamışken sıra gelmişti.
“Muharrem abi, bana iki karışık, üç üçü bir arada, dört su-”
“Dur be kızım! Karışıklar oluyor zaten. O ara sen diğerlerini yavaşça söyle.”
Dediğini yapıp sülale doyuran siparişlerimi verdim. Bir yandan getiriyor, bir yandan hesaplıyordu.
Seni sınavlarda hesap makinesi olarak kullanabilsek ya Muharrem abi...
“Yuh amk! Kantini alsaydın direkt, böyle zor olmuştur.” diyen Aydın'a ters bir bakış attım. Kendisi 9 ve 10'dan zevzek bir arkadaşım...
“O kadar zengin değiliz be yavrum,” diyip poşeti koluma geçirdim. Zira dört su ile zor olacaktı, o yüzden onları poşete koymuştu Muharrem abiciğim.
Tepsiyi de alıp sıradan çıktım.
Bizimkilerin masasına giderken bana memnun olmuş mimikler yaptılar.
“Aslanıma bak be!”
“Poşetin olayım koluna tak beni Yeliz Başkan.”
“Herkül be!”
“Zeyna mı desem, modern Amazon kadını mı desem, bilemedim.”
Göz devirip masaya oturdum.
Hasan hemen tostlara saldırdı. Evet, ikisini de o istemişti. İki kahve de onundu. Bir de su var tabii...
Zannediyorum ki Tuğrul amca tüm maaşını, oğlu açlık sınırına düşmesin diye harcıyordu.
Bizden kimse şaşkınca bakmasa da görüş alanına Hasan'ı alan herkes şaşkınlıklar içindeydi. Bilmiyorlardı ki biz daha kötülerini görmüştük.
Telefonumun ışığı yanınca sol elime aldım onu da. Mesaj gelmişti ve annemdendi. Kaşlarımı çatarak baktım.
Annem: Eve gelirken 3 ekmek al.
Ben: Anne, bu mesajı babama atmalısın.
Annem: Ben anneyim, kime atacağımı bilirim.
Ben: ANNE DAHA 2. TENEFFÜSTEYİZ.
Annem: Unutursam diye şimdiden attım işte kızım.
Ben: Anne, ömür törpüsüsün. Allah babama sabır versin. Bir ömür seninle zavallı adam.
Tamam, babamın da ömür törpüsü olmadığını söyleyemezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Erkek Fatma | Texting
Short StoryYeliz: Sen kime bakmıştın? B.N: Sana. Yeliz: Ben kimim, beyin fakiriiiii? B.N: Kalbimin sahibi. Yeliz: Te allam Yeliz: Allah aşkına, siktir git bi' başımdan yaa! Yeliz: Deli, deliyi bilmem nerde bulurmuş. B.N: Onu bilmem de ben, seni sahada bulmuşt...