cuarenta y cuatro

956 60 21
                                    

Yeliz'den

Varınca Uğur amcaya teşekkür edip indik. İndiğimdeyse kapıda bekleyen bir sürpriz vardı.

Birkaç saniye göz göze geldiysek de kontağı kesip yoluma devam ettim.

“Hemen yanıma geliyorsunuz.” Kısık ve hayır'ı kabul etmeyen sesiyle bir an duraksasam da ilerleyecekken Çınar, elimi tutup engelledi.

Babama dönüp baktığımda arkası dönük olduğundan görmemişti.

“Gidelim, güzelim. Benim yüzümden aranızın bozulmasını istemem.”

“Senin yüzünden bozulmadı.” Sesim de yüzüm de donuktu. Beni babama doğru sürüklerken engel olmadım.

Arabaya bindiğimizde ikimiz arkada, babam öndeydi. Aynadan ikimize bakıyordu.

“Dün gece gelmedin.”

“Gelmeyeceğimi söylemiştim.”

İkimiz de buz gibiydik. Arabanın içi, klimaya rağmen soğuk bir kış günü gibiydi sanki.

“Cevabı belli olsa da sorayım: Neredeydin?”

“Bizdeydi, Haydar amca.”

“Sana sormadım!” diye tısladı.

“Çınarlardaydım. Mutlu musun?”

Yüzünü elleriyle kapatıp erkeklerin sinirlenince yaptığı yüz yıkama benzeri hareketi yaptı.

“Sevgilinin evinde gecenin bir vakti ne yaptığını sorabilir miyim?”

Çınar'ın konuşmak için hareket ettiğini anlayınca elimi sıktım.

“Sorsan ne olacak? Yine de istediğine inanmayacak mısın?”

Aynayı bırakıp direkt arkasını dönüp bana baktı. Gözleri bir an kenetli ellerimize kaysa da tekrar gözlerime çıktı. “Sana inanıyorum.” dedi tane tane.

“Bir insan sevgilisinin evine gittiğinde ne yaparsa onu yaptık.” gibi kaçamak bir cevap vermirdim ben de. İstediği kötü şeyleri düşünebilirdi.

Çınar'ın başı bana döndü ve kocaman açtı gözlerini.

Tekrar sıktım elini.

Bu kadar belli etme be çocuk!

“Doğru düzgün soruyorken doğru düzgün cevap ver bana, Yeliz.”

“Cevabım gayet doğru düzgün, Haydar Bey.”

“Senin bu çocukla,” diyip yüzünü buruşturdu. “Sevişmediğini biliyorum.” Bu cümlesi gülümsetecek gibi olsa da kendimi tuttum. Çınar'sa hemen atladı. Bu defa tutamadım.

“Tabii ki öyle bir şey yok, Haydar amca. Sadece ders çalışıp bir şeyler yedik, içtik. Biraz da ailemle tanıştı. Hatta hemen gitmeseydi babamla da tanışırdın.”

Sanki daha önce Çınar hiç konuşmamış gibi babama sinsi bir gülüş atıp “Niye ilk aklına gelen sevişmek oluyor ki? Yoksa...” diyip hafifçe ona doğru eğildim. “Kişi, kendinden mi biliyor işi?”

Babam biraz kızarıp bozardı. “Sevgili diyince aklına herkesin bu gelir.”

“Benim gelmiyor ama, baba. Onu ne yapacağız?”

“Sana erkekler ve kızlar farklıdır, dedim!” diye tısladı yüzüme yüzüme.

“Belki de... Şu an ortamdaki tek kız ben olduğum için bu durumu deneyleyemeyeceğim.”

Kafamı çevirip baktığımda Çınar'ın şaşkınca bize baktığını gördüm.

Fazla mı açık konuşuyorduk ki?

Erkek Fatma | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin