• 12

106K 3.6K 231
                                        


Onu yokmuş hissiyatıyla karşılayıp gülümseyen yüzümü Salih'e çevirdim.

-"Şimdi alabilirim sanırım." Çantaları kapıdan içeri koydum.

Gözleri Atahan'daydı. Ona baktığımı fark edip bana döndü.
-"Görüşürüz o zaman. Müsait olduğunda tekrar..."

Başımı salladım.
-"Görüşürüz. Tekrardan teşekkür ederim. " dedim. Arkamı döndüğüm Atahan'ın soluklarını duymam hiç zor olmuyor.

-"Rica ederim." Parmaklarını omzuma koyup yanağımı öptükten sonra geri dönüp arabasına ilerledi.

Atahan'ın yanından geçip yerdeki çantaları aldım. Aldıktan sonra da merdivenleri çıkmaya başladım.

-"Kimdi bu lavuk ?!"

Başımı olumsuzca iki yana salladım. Cidden dengesiz.

Cevap dahi vermedim.

Odama girince yorgunlukla yatağa kıvrıldım. Aklıma gelince botlarımı çıkartıp öyle uzandım. Yaklaşık on dakikanın ardından biraz olsun dinlendiğimi hissedip kalktım. Aşağıda varlığından rahatsız olduğum adam yüzünden aklım karışıktı. Burada olmamalıydı. Yakınımda olunca iyice kötü olucağım.

En iyisi bir duş almak dedim ve sıcak suyun altında bedenim rahatlayana dek durdum. Çıktığımda nemini aldığım saçlarımla beni ısıtan uzun kollu toz pembe pijamalarımı giyip odadan çıktım. Çıplak ayak mermer merdivenlere basınca üşüdüm ve daha hızlı indim.

Salonda tekli koltuğa oturmuş sigara ve içki içiyordu. Onu ilk defa sigara içerken gördüm. Parmaklarının arasına olağanüstü şekilde yakışmıştı.

Baktığımı anlamasının üstüne orada durmayıp mutfağa geçtim. Kimse yoktu. Işığı yakıp buzdolabını açtım ve içinden çikolatalı süt aldım. Uzun bardağa dökerken aklımda annemi aramak vardı. Ama telefonum odadayken çıkıp almak gözüme çok yorucu geldi. Yarın sabah ilk iş onu arayıp Atahan'ın daha gelmemesini söylemek olucaktı.

Çikolatalı sütümden yudumlaya yudumlaya alt kata indim. Televizyonun karşısına her zamanki gibi uzanıp örtünün altında ısınma evresine geçtim. Ekrana bakıp orada onun yüzünü görmek neye dahil oluyordu ?

Yanında olmak isteyip , olmamın yanlışlığı içimi sıkıyor. Hayatımda tutulacak en son kişiyi bulmuş karalar bağlamıştım. Yüreğim çırpınıyordu elini yüzümde hissedebilmek adına. Sürekli her saniye dediklerini düşünüp duruyorum. Bence o da farklı hisler içinde. Benim gibi duyguları olmasa bile bana yakındı işte.

Aklıma gelen fikirle Atahan'a görünmeden merdivenlerden odama koştum. Dışarıda lapa lapa yağan karı izleyebilirdim ! Dolabımdan şişme montu alıp giyindiğim gibi bu katta olan terasa çıktım. Kenarda bahçeye inen merdivenler vardı. Ayağıma odamda pofuduk terliklerimi geçirdiğim için rahat basıyordum.

Kar taneleri üstüme düştükçe gülümseye gülümseye bahçeye indim. Çimleri üstü çok yüksek olmasada baya kar tutmuştu. Evin mermer kenarında yürüyüp bahçenin salondan görünen kısmına geldikten sonra çimlere bastım. Basmamla kaldım öyle. Kaldırırken terliklerim ayağımda zor durdu. Neden bot giymemiştim ki ?

Bir kaç adım daha atayım derken çıplak ayaklarımla buz gibi karın ortasında kaldım. Nerde bu lanet terlikler ?! Bende böyle otururum ne yapayım diyip karın ortasında popomun üstüne oturdum. Tenim yavaş yavaş buz kesilmeye başlamıştı ama onun yerine keyfini çıkartıp geriye doğru uzandım. Ellerime aldığım kar toplarından dolayı avuç içlerim soğuktan kızarmıştı.

-"Çocuk diyince kızıyorsun bir de gel buraya ufaklık."

Issız bahçede nasıl olmuştu da duymamıştım gelişini ? Beni kucağına çekerken de sesimi çıkaramadım. Evin girişinde karla kaplanmış ayaklarını bir iki defa yere vurup temizledikten sonra içeri girdi. Evin sıcaklığıyla tenim karşı karşıya gelince ne kadar üşüdüğümü o an anladım.

EFSUNLU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin