Annem bensiz üzüldükçe dayanamayıp bu eski evi tamamen kapatmış yeni hayatıma geri dönmüştüm.
Yolunda olmayan bir çok şey vardı. İlki Atahan'la asla konuşmuyor olmam. Ama bu benden kaynaklı değil. Tamam ben ona kırıldım fakat o şehir dışına çıkmış gideceği haberini banada vermemişti. Sanki yabancıydık.
İkincisi ise en son ki akşam yemeğinde bizi gören sosyete halkı Duru'nun dolduruşlarıyla iyice dedikodu kazanlarına bizi sokmuşlardı. Tabii bunları annem anlattı benim nerden haberim olsun. Ne zaman dışarıya annemle çıksak hep birisi önümüze çıkıp Atahan'la benim hakkımda durmadan sorular soruyordu.
-"Atahan dönüyormuş bu akşam niye hiç söylemedin bana ?"
Sıkıcı fakat renkli sayfaları olan dergiyi masaya bırakıp koltuğa elimi yerleştirdim.
-"Anne biz konuşmuyoruz. Daha doğrusu görüşmüyoruz." diye itiraf ettim en sonunda. Sürekli bana Atahan'la alakalı konu açışında hep geçiştirmiştim.
Şuanda ise tahmin ettiğim gibi dehşete düştü !
-"Nee ! Niye ?! Ben neden bunu bilmiyorum ?! Daha birlikteliğinize yeni alışmışken ayrıldık deme bana bu genç yaşımda kalp krizi geçiririm !" Elini kalbine götürüp koltuğa sindi.
İçimde kopan fırtınaların aksine dışım sessizdi. Onu çok özlemiştim. Kokusunu , yüzünü , tenini hatta mimiklerini ve gür sakallarını bile ! Bir insanın sesine ancak bu kadar hasret kalınabilir. Biraz daha görmezsem nefes alamayacak gibiyim. Şu dört gecedir uyuyana kadar ağlamaktan bitap düştüm. Elim her telefona gittiğinde aptal gururum yüzünden geri çektim elimi. Her seferinde o neden aramıyor neden özlemiyor dedim.
-"Bilmiyorum sadece konuşmuyoruz."
Zaten düzgün bir ilişkimiz olmamıştı ki. Araya hep aksilik girdi. Ona hiç doyamadım. İstediğim gibi sevemedim koklayamadım. Yapmaya da cesaretim yoktu işte.
-"Kavga mı ettiniz ?" diye sorunca başımı iki yana salladım.
-"En son yemekte o kadınla konuşmaya gittikten sonra orada onunla konuşmadım. Ki sonuna kadar haklıydım ! Ondan sonra da cenaze sırasında akşamdan arkadaşlarıyla geldi. Yüzüme bakmadı onlarla geri gitti. Ne yapacağımı şaşırdım bende anne. Ben kendimi haklı görürken o benden uzaklaştı." dedim.
-"Asu konusunu anlattı mı sana ?" dedi şüpheyle. Haberim olmasaydı bunu sorarken ki çekingenliğini anlardım.
-"Evet , biliyorum. Sence o tepkiyi vermekte haksız mıydım ?" diye sordum sesimi yükseltip. Akın abi henüz gelmediği için bir miktar rahat davranıyordum.
Annem gözlerini yere indirirken dudaklarını büzdü.
-"Aslında olayın ilk yüzünü , yani senin gördüğün kadarını bilseydim evet haklısın derdim bebeğim. Ama sonra ben Atahan'a sordum. Dedim ona kızımla birliktesin Asu'yla konuşmaya çıkıyorsun falan anlattı bana. Sana bu kısmını anlatmadığı içinde kızgınsın belli ki. O orada Asu'ya seninle birlikte olduğunu artık bu evlenme olayını tamamen kapatmasını söylemiş. Daha bir şeyler de vardı ama önemliler bunlar. "
Git gide asılan yüzümü ve dolan gözlerimi görünce dayanamayıp sarıldı. Ama bilmiyordum !! Bilsem öyle davranır mıydım ?!! Olayın iç yüzünü neden bana direk söylemiyor ? Şimdi böyle olunca kabak bana patladı.
-"Banane ama ben bilmiyordum." dedim ve gözlerimi silip kollarımı göğsümde bağladım.
-"Evet bilmediğin için arkandayım. Atahan bir gelsin konuşuruz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EFSUNLU AŞK
Storie d'amoreAralarındaki yaş farkı hiç bir şeye engel olamayacaktı. "Anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere dip not ; bu bir yaş farkı hikayesidir. Yaş farkı günümüzde olan 6-7 yaş gibi sıradan bir fark değildir. İdrak edecek olgunluğa erişmemiş okuyucular lütf...