• 24

92.5K 3.3K 372
                                    


Eve döneli bir hafta olmuştu. Döndüğümüzde ilk işim iki gün Eylül'ün yanında kalmak oldu. Bir otelde kalmış geri gelmiştim. Sonra Melike teyzelere uğramıştım. Bir hafta sonra ise Eylül buraya gelince ailecek onları yemeğe davet ettik. Aslında annem tanışmak istediği içindi.

Gelmelerine kısa süre kalmışken üstüme kışlık elbiselerden birini giyip uygun çizmeleri de çıplak bacaklarıma geçirmiştim. Hafif makyajım ve dalgalı saçlarımla aynadaki görüntüme baktım.

Eski Liya'yı göremedim. Gözlerinden hüzün eksik olmayan Liya artık yoktu. Hem psikolojik hemde görünüş olarak bir hayli değişmiştim. Bulunduğum şaşaalı dünya bazı zamanlarda ağır gelse bile Atahan'ın varlığıyla herşeyin üzerinden gelecek güçte buluyorum kendimi.

Dalıp giden gözlerimi aynadan çekip derin bir nefes aldım. Alt kata inerken annem yemek iyi geçsin diye telaşla ordan oraya geçip gidiyordu.

-"Canım ? Atahan'ı çağırdın mı ?"

Merdivenin metal korkuluğunu tutup son basamaktan indim.

-"Hayır anne konuşmadım." dedim. Bugün hiç konuşmamıştık. O aramayınca meşgul olduğunu düşünüp bende aramadım.

-"Bir şey mi oldu yoksa ?" Şüpheci tavrı karşısında rahatlaması için yüz ifademi yumuşattım.

-"Olmadı annecim olmadı. Ama biliyorsun kendisi yoğun bir iş adamı meşgul etmeye gelmez !" Gülerek söylerken elimi omzuna koymuştum. Bana göz devirip dişlerini gösterek güldü.

-"Erkekler boş bırakmaya gelmez anne tavsiyesi !"

-"Yaa öyleyse hemen koşarak aramaya gidiyorum. " Dalga geçtiğimi anladığı sırada eliyle vurucakken kaçıp salona geçtim.

Kapı çalınca açmaya Hülya abla gitti. Oturduğum koltuktan eğilip bakınca Akın abinin yanında Eylül'leri gördüm. Büyük ihtimalle kapıda karşılaşmış olmalılar. Gülümseyen yüzümle onları karşılamak için o tarafa yürüdüm.

Kucaklaşmalarımızın ardından hep birlikte masaya oturmuştuk. Melike teyzeyle Eylül'ün babası Mustafa amca pek rahat olmadıklarını anlamıştım. Ama bozuntuya vermiyorlardı. İlk kez tanıştıklarından dolayı olsa gerek.

-"Kahvelerinizi nasıl alırsınız ?" diye sordu annem oturduktan on beş dakika sonra.

Hülya abla herkese orta kahve yapmaya mutfağa geçerken bacağımın yanında duran telefonum titredi.

Atahan mesaj atmıştı.

-Ne yapıyorsun ? '

Görmediğim için baya özledim onu. Bekletmeden yazarken Eylül gözlerini ekrana dikti. Gittiğimde ona birlikteliğimizi tabiki anlattım. Hatta anlatmakta geç kaldığım için çok kızmıştı. Ve benim için mutlu olduğunu sayısız kere dile getirdi.

-Misafirlerimiz var , oturuyorum. Sen ne yapıyorsun ?'

Mesajı gönderip kitledim. Çok merak ediyorum nerede ne yaptığını.

-"Atahan'da gelseydi hayatım ben söylemedim. Daha doğrusu aklıma gelmedi." İsmini duyunca başımı kaldırdım.

-"Asil'in kızının doğum günüymüş. Atahan'da yeğenini kıramadığı için onlara katılmak zorunda kaldı."

Bahsedilen kişinin adını daha önce hiç duymamıştım. Bu yüzden ilgimi çekti.

-"O kim Akın abi ?" dedim konuya girip. Gözleri bana çevrildi.

-"Biliyorsundur diye düşünmüştüm. Erkek kardeşi. "

Anladım dercesine başımı salladıktan sonra farklı bir sohbet açıldı. Bende elimde mesaj gelmiş olan telefonumu açtım.

EFSUNLU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin