• 22

90K 3K 181
                                    

Kalın polar örtüye sıkıca sarılıp başımı gökyüzüne çevirdim. Kızıllaşmış gökten yağan kar taneleriyle adeta büyüleniyordum. Oturduğumuz balkon iç kısımda kaldığı için üstümüze gelmese bile çok yakından görülüyordu.

-"Üşüdün mü ?" Üstünde sadece kazakla oturan Atahan'a göz deviresim geldi. Kendine hiç bakmıyor.

Soğuktan kuruyan dudağımı yalayıp arkamdaki balkon duvarına yaslandım. Ayaklarıma koyduğum sıcak suyla çok iyi hissediyorum.

-"Hayır üşümedim asıl sen üşümelisin." Annemin bakışlarını hissedince gözlerimi ondan çektim. Karşımızda oturuyorlardı. Yeri minderle kaplayıp bir güzel kurulmuştuk.

-"Sizi bilmem de ben dondum." Annem örtüye sarınıp ayaklandı.

-"Aşağıda devam edelim oturmamıza." Akın abi de kalkınca bizde mecbur kalktık. Atahan kaçamak bir öpücüğü onlar fark etmeden yanağıma kondurdu. Tepkisiz kalıp sıcak eve girdim. İster istemez uzaklaşmıştım. Annemden dolayı vicdan azabı çekiyorum sanırım.

Yanan şöminenin önünden geçerken verdiği ısı hissiyle içten içe rahatladım. Söylemesem de baya üşümüştüm. Örtüyü bırakmadan koltuğa oturup bağdaş kurdum.

Annem oturmadan ışıkları söndürmüş öyle gelmişti. Akın abi de bir film açınca sıcacık ortam yaratılmış oldu. Koltuğun bir kısmında Atahan'la ben , diğer uzantısında ise annemler vardı. Kucağımda serbest duran ellerimi sıcak avuç içine alan adama baktım. Kalbime sığdıramadığım koca adam. Her gün sevgim nasıl da fazlalaşıyordu.

Geniş göğsüne sokulup bana sarılmasını istiyorum. Sarılırken bedenimde elleri dolaşsın istiyorum. Ama olmuyor işte.

Gözlerinin içi parlarken ondan gözlerimi alamadım. Bakışmamızı bozan titreyen telefonu oldu. Açarken istemsizce gözlerim kaydı. Mesaj gelmişti. Ekranda Asu yazısını görünce gerildim. Ellerimi sıkıp mesajı okumaya çalışırken o da yazmak için girmişti.

'Duru'yla aranızdaki saçmalık bittiğine göre eve uğramaya ne dersin ?'

Zorlukla ısınan bedenime soğuk bir titreme geldi. Yutkunmaya çalıştım , yutkunamadım. Asu kimdi ? Onu nereye hangi eve çağırıyordu ? Gözlerimi sıkışan kalbimden dolayı yumup nefesimi verdim. Eminim vardır bir açıklaması. Sormadan bir yargıya varamazdım. Gerçi ona soramazdım o ayrı konu.

Ne yazacağına bakmayı unuttuğum için hemen gözlerimi açıp sola çevirdim.

Yazıyordu.

'İşine bak Asu.'

Yazmış göndermişti. Ekranını kitleyince televizyona baktım. Boş bakışlarımın ardından binlerce düşünce akıp geçiyorken hiç bir yere odaklanamadım. Kendimi yiyip bitirdiğim konulardan nefret ediyorum.

Tekrar titreme sesi gelince yanan ekrana kaydım yeniden.

'Kaçmaktan vazgeç ve kabullen artık Atahan. Seni çok sevdiğimi görüyorsun bir şans versen mutlu bir evliliğimiz olacak. Lütfen oturup konuşalım.'

Okuduklarım karşısında elim ayağım boşaldı. Göz yaşları gözlerime hücum ederken aklım allak bullak oldu. Hayır hayır diye içimde çığlıklar yükseliyordu. Ne dönüyordu görmediğim bilmediğim hayatında ? Kahretsin şimdi hıçkırıklara boğulacağım !

Örtüyü attığım gibi hızlıca ayağa kalkınca üçüde bana baktı.

-"Benim uykum geldi. İyi geceler size." Devamında olabildiğince hızlı yanlarından ayrılıp odaya kendimi kilitledim. Yüzüme bastırdığım yastık sayesinde sesim duyulmadan rahat rahat hıçkırıklarla sarsılarak ağlama seansına girdim.

EFSUNLU AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin