Okuldan ayrılmadan önce sınıfa gittik. Neyim var neyim yok topladım. Gözüm Jimin i aradı. Gözleri kızarmış, sanırım ağlamıştı. Çantamı da alıp sınıftan çıkarken sınıfa son bir bakış attım. Elveda Jimin... Elveda...
"Unnie iyisin değil mi?"
Ağlamamak için tuttuğum gözyaşlarım gözlerimi kızartmıştı. Gözümden bir damla yaş aktı. Ardından da devamı geldi. Kızlar bana sarıldılar. Sarılmaları iyi gelmişti.
"Unnie ağlama! O emin ol ki şu an gülüyordur!"
"Bilmiyorum Lisa. Sadece kalbim çok acıyor. Siz benimle mi geleceksiniz?"
"Tabii ki unnie. Seni oralarda tek başına bırakıcağımızı düşünmüyorsun herhalde!"
"Kızlar gelmeseniz de olur sevgilileriniz burda. Benim için böyle bir şey yapmak zorunda değilsiniz!"
"Jendeuk! Sakın bir daha böyle bir şey duymayayım. Biz kardeşiz birimiz hepimiz hepimiz birimiz için!"
Jisoo unnie kızınca susmak zorunda kaldım. Telefonumu komple kapatıp cebime yerleştirdim. Okul bahçesini de terk ettik. Arabaya doğru ilerledik sürücü koltuğuna oturacaktım ki Rose kapının koluna uzanan elime vurdu. Ona bakınca da konuştu.
"Bu halde araba kullanamazsın unnie. Gözyaşlarından önünü göremezsin!"
Haklıydı. Aklıma Angelina nın Jimin in saçıyla oynadığı geldikçe gözyaşlarım durmak bilmiyordu. Cidden Jimin neden Angelinayı engellemedin ki? Şimdi bu halde olmazdık.
"Unnie şimdi telefonunu aç Jimin den kaçarak bir yere varamazsın!"
Lisa haklıydı. Ama kaçmak istiyordum.
"Hadi Jennie!"
Jisoo unniemde Lisa yı onaylayınca kaçamadım. Telefonumu açtım.
284 arama Jimin den.
87 mesaj Jiminden.Hayır anlamıyorum madem elini ittirmiyorsun daha hala bana nasıl mesaj atıp beni arayabiliyorsun? Mesaj kutusunu açmadım bildirim çubuğundan baktım.
Jimin:
Gerçekten üzgünüm lütfen gitme. Benim sana ihtiyacım var."Ne yazmış unnie?"
Rose dikiz aynasından bana baktı.
"Üzgün olduğunu ve bana ihtiyacı olduğunu söylemiş."
Cevap vermedim, daha doğrusu cevap veripte uzatmayı istemedim. Nereye gideceğimizi de bilmiyorum.
"Kızlar nereye gidicez?"
"Avustralya!"
"Tayland!"
"Jisoo unnie sence nereye gidelim?"
"Bence Tayland a gidelim hem Bambam i de görmüş oluruz."
"Evet unnie Bambam e sürpriz yapalım."
"Rose sen ne düşünüyorsun?"
"Tayland a gidelim! Bambam i çok özledik."
Kafamı salladım. Evimize geldik bavulları topladık. Jisoo unniemde biletleri hazırlıyordu. En erken yarına bilet vardı. Kabul edince Jisoo unniem biletleri aldı. Bavullarımıza eşyalarımızı yerleştirdik. Jimin i şimdiden çok özlemiştim. Tayland da yaşamaya başladığımızda nasıl dayanacaktım? Telefonumu alıp Jimin in fotoğraflarına bakmak istedim.