-10

1K 235 5
                                    

Jimin'in attığı mesaja bakılırsa baya değiştirmişti kendini. Yazdığı mesaja karşılık ne cevap vereceğimi düşünüyordum. Bu çocuğun sevgilisi yok muydu? Niye hâla bana mesaj atıyor? Evet, bunu sormalıydım.

Kime: JİMİN

"Senin sevgilin yok mu? Hâla ne yüzle bana mesaj atabiliyorsun?"

Kimden:JİMİN
"Biliyor musun jennie? Hastanede söylediklerinin gerçeklik payı yoktu. Acı çekme sırasının sana geldiğini düşünüyorum."

Kime:JİMİN
"Bir daha bana mesaj atma sevgilim kızıyor!"✔️✔️

Jimin ile saçma bir diyalogdan sonra kızların yanına indim ve konuşmalarımızı anlattım.

"Hiçbir şey yapamaz unnie. Aksine ona asıl sen acıyı yaşatacaksın! 2 hafta öncesine git ve ona ne yaşattıklarına bir bak.  Evet, onu seviyor olabilirsin ama bak o şu an başkasıyla mutlu! Lütfen unnie ona bağlanmak gibi salak bir şey yapma!"

"Lisa'ya katılıyorum unnie. Sen ondan daha güçlüsün bunu unutma! Savaş mı başlatıyor? O zaman kuralları sen koy ve koyduğun kurallarla onu yok et!"

Kızlar haklıydılar ama yanıldıkları bir konu var. Ben savaşmayı Jimin'den öğrendim. Ondan usta olmam ve onu yok etmem imkansız. Tabii ki de bana savaş açmayı göze alıyorsa seve seve katılırım. Kızlar odalarına geçince rahat bir nefes alıp uykuya daldım.

***

İlk ders sonunda bitmişti. Jimin ile Angelina ben yokken 2 yabancı gibiler ama benimle aynı ortamda olduklarında iç içe geçecekler. Sahte ilişki bunlarınki. Güçlü sandıkları bağları ben tek hamleyle kopartırım. Neyse Jennie sakin ol! Angelina bir çete oluşturmuş bir şeyler planlıyorlardı. Bunu hissedebiliyordum. Neden Angelina'yı öldürmem istenmiyordu ki?  İsteseler gözümü kırpmadan onu öldürebilirdim. Bu kız cidden sinirimi bozuyordu. Gittim yoksa onları ellerimle boğabilirdim. Dışarı çıktım. Bir çocuk yanıma geldi.

"Jennie Kim siz misiniz?"

"Evet."

"Lalisa Monaban'ı tanıyor musunuz ve okula neden gelmediğini biliyor musunuz?"

"Tabii ki tanıyorum. Rahatsızdı ve o yüzden gelmedi."

"Jisoo koşarak yanıma geldi ve sana haber vermemi söyledi. Lisa kaçırılmış ve Jisoo da okulu terk etti. Lisa'yı aramaya gitti Rose ile birlikte."

"Sen kimsin ki? Sana bunları anlatsın?"

"Yerinde olsam arkadaşımı kurtarmaya giderdim Jennie. Ama sen benim sana bunu söylememi garipsiyorsun."

Çocuğun sözleri beynimin duvarlarına çarpıp duruyordu. Lisa kaçırıldı... lisa kaçırıldı... yok başım çatlıyor hareket edemiyorum. Korkuyorum kardeşime bir şey olacak diye. Hemen koşarak okuldan çıktım. Nereden bulacaktım ki onu?

Kimden:BİLİNMEYEN
"Lisa's photo" zaman daralıyor Jennie. Arkadaşın ölmeden onu kurtarabileceksindir umarım."

Kime:BİLİNMEYEN
"Eğer seni bulursam bana ölmek için yalvaracaksın!!"

Kimden:BİLİNMEYEN
"KOMİK! Ben yavaş yavaş sinirleniyorum Jennie. Lisa ise ölmek için bana yalvarıyor! Ne yapayım sence öldüreyim mi onu?"

Fotoğrafa dikkatli baktım. Burası Seoulun bitişinde bir yerdi. Tekin bir yer değildi ama Lisa için bunu göze almalıydım. Hemen bir taksi çevirdim.

"Biraz daha hızlı olamaz mısınız?"

Adam mümkünmüşçesine dediğimi yapmaya çalışıyordu. Gelmiştik sonunda. İleriden Lisa'nın bağırış sesleri geliyordu. Çok sinirliydim. Bunu yapanı aradı gözlerim. Lisa'nın sandalyeye bağlı olan el ve ayaklarını çözdükten sonra. Alkış sesi geliyordu hemen etrafıma baktım. Ah gerizekalı Jennie! Bunun Angelina'nın işi olduğunu anlamalıydın! Bütün gün okulda bana bakıyorlardı. Aralarında bir tane adam vardı o ne içindi?

"Çok zekisin Jennie!"

"Seni pis sürtük bunun yanına kalacağını mı sanıyorsun!?"

"Komik olma Jennie. Okuldaki olayı hatırlıyorsun değil mi? Beni bütün okulun maskarası yaptın Jennie. Hemde SEVGİLİMİN önünde!!"

"Yine yapıcam ama bu sefer seni öldürücem herkesin önünde hem de!!!"

"Sence numaranı nereden buldum biliyor musun? Tabii ki de Jiminden. O da bu işin içinde ve senin ölmeni istiyor(uz) Jennie."

Gözlerimi sıkıyordum, demek bu işte Jimin'in de parmağı vardı ha! İşte şimdi ondan nefret etmeye başladım. Ama bunun hesabımı bana verecek. Ben de onu en ağır cezalarla bitireceğim.

"Ne istiyorsun Angelina? Bırak Lisa'yı senin sorunun benimle."

"Emredersiniz Jennie Hanım! Ama onu burda tutucam senin dövülmeni izleyecek!"

Ellerimi sıktıkça tırnaklarım elimin içine giriyordu ve bu kanamasına yol açıyordu. Bunu umursamıyorum. Telefonum olanları kayıt altına alıyordu. Her ihtimale karşı.

"Angelina sınırlarımı zorluyorsun! Ne yazık ki ben sinirlenirsem senin burdan cesedini çıkartırlar."

"Ah Jennie. O zaman ben de ölmeden senin psikolojini bozayım ha ne dersin?"

Ne dediğini anlamadım. Ardından elini havada şaklaktı. Arasındaki adam öne çıktı.

"Ne yapacağını biliyorsun John!"

Şimdi emindim ki bu adamı kullanıp beni tecavüz ettirecekti. O kadar sinirliyim ki Angelina ile Jimin'i öldüreceğim.

"Seni öldürmeden ASLA!"

Cebindeki zor durumlar için taşıdığım silahı Angelina'ya doğrulttum. Lisa silahı elimden aldı. Ah cidden aklımı kaybedeceğim."

"LİSA BUNU NASIL YAPARSIN! BENİ TECAVÜZ MÜ ETMESİNİ İSTİYORSUN ADAMIN HA! SENİ APTAL VER ŞU SİLAHI BANA!!!"

"Hayır unnie! Sadece onu öldürüp beni sensiz bırakmama izin veremezdim. O adam sana hiçbir şey yapamayacak emin ol ve korkma unnie?!!"

Nasıl bu kadar emin olabiliyordu? Adam kolumdan sürüklüyordu beni. Kimsenin olmadığı bir yere getirdi beni. Adamı yumrukluyordum işe yaramıyordu.

"BIRAK KIZI AŞAĞILIK PİÇ!" Dedi biri ona bakamıyordum. Sen kimsin ha? Beni kurtaran sen kimsin?

10.BÖLÜM BİTTİ!
Sizce kim kurtardı?
Beğendiniz mi?
Oy ve yorumları unutmuyoruz.

ÖPÜLDÜNÜZ!...😘😘😘

Kelime sayısı: 754

Ölüm Tanrısı ↬ JenminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin