Yoongi daha hala şaşkındı ve cevap vermemişti. Sadece Roseye bakıyordu. Ancak Rose Yonngiye bakmıyordu. Ortam sessiz ve sıkıcı bir hal alınca Jimin konuştu.
"Hadi sınıfa çıkalım."
Jimin onayladıktan sonra Jimin elimi tuttu ben de elini tutup kusursuz yüzüne bir öpücük kondurdum. O da yanağıma bir buse kondurdu.
"Iyy ne o öyle öpücükler gülümsemeler... vıcık vıcık!!"
Taehyung un dediği şey ile kahkaha attık.
"Bizi de bekleyiiiiiin!"
Diyen Lisa ve Jungkook a kaydı gözüm. Lisa Jungkookun omuzlarında, jisoo da Jin in omuzundaydı. Islaklardı. Umarım hasta olmazlar. Lisa nın tişörtünü sıksam baya su çıkardı.
"Umarım hasta olmazsınız."
Rose de bu işin sonunu biliyordu. Kesin hasta olacaklardı. Hep birlikte sınıfa çıktık. Yanıma Jimin çantasını koydu. Angelina'nın yanına geçeceğine benim yanıma geçmesi en iyisiydi. Gerçi Angelina çoktandır ortada gözükmüyordu. İnşallah bir şey planlamıyordur.
"Ne düşünüyorsun böyle kara kara sevgilim?"
Jimin elini yanağına bastırmış bana bakıyordu. Oyyş çok şirin... ona ne kadar seni demek istesemde demeyecektim azıcık oyundan zarar gelmez öyle değil mi?
"Geçen gün dansta tanıştığım çocuk Baekhyun onu düşünüyordum."
Jimin kaşlarını çattı, boynundaki damarlar belirginleşti. Korkuyorum desem yalan olurdu. Siz siz olun sakın oyun oynamayın.
"Peki, sen onu düşünmeye devam et!"
Dedi ve ayağa kalktı. Elini tuttum ve sıkıca sarıldım.
"Kıskanınca çok karizmatik olduğunu söylemiş miydim? Tabii ki seni düşünüyordum. Başka kimi düşünebilirim ki?"
Yumuşamıştı, beni koltuk altına sıkıştırıp saçlarımı karıştırdı.
"jimin ya yapma!! Onlara ne kadar zor şekil veriliyor senin haberin var mı?"
Dediğime sadece güldü, gülüşünden öptüğüm.
***
Jimin başımı omzuna yasladı ve soru sordu.
"Sevgilim bankta otururken niye bana böyle bir soru sordun?"
Bu sorunun cevabı Rosenin meselesine gidiyor, o da bana kızlara bile anlatma dedi. Şimdi ben Jimine anlatamazdım ki...
"Öylesine. Jimin Yoongi daha önce bir kıza vurdu mu?"
"Şimdi anlaşıldı sen de bu olayı biliyorsun değil mi? Jennie Yoongi sinir hastası. Rose ye eminim ki vurmak istememiştir ama sinir krizi geçirirken gözü hiçbir şey görmüyor."
"Ben çook üzgünüm, Jimin. Rose nin halini görmeliydin omun için çok endişelendim."
Bence daha fazla bir şey antlatmamalıyım. Yoongi için üzgünüm ama Rose için... Rose Yoongi yi çok seviyordu. Anlaşılan Yoongi de ancak birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlar. Bu gurur insanı mahvediyor ya...
"Rose ye bir şey mi oldu?"
Hayır bunu söylemeyeceğim.
"Önemli bir şey değil ya neyse. Ama sana söyleyeceğim tek şey onları barıştırmamız gerektiği Jimin."
"Haklısın sevgilim. Diyorum ki dersi assak mı?"
"Tabii, hadi diğerlerine de haber verelim."
Telefonumu çıkartıp toplu mesaj attım. O gargamel tipli, unicorn çişinde boğulasıca, klozet ağızlı adamın dersine girmeyecektim. Sınıftan çıktık ve dans odasına gitmek istedik. Biz dans edecektik erkekler puanlayacaktı, onlar dans edecek biz puanlayacaktık. İlk olarak biz çıktık. Beyonce ın Partition şarkısında dans edecektik. Şarkıyı başlattık ve dans etmeye başladık. Kızlarla kendimizi kaybetmiştik. Şarkı bittiğinde çocukların ağzı açık kalmıştı ve hep birlikte aynı anda 10 puan yazılı kağıtları kaldırmışlardı. Onların bu haline kızlarla birlikte güldük. Ardından alkış sesi geldi. Dikkatimizi oraya doğru çevirdik. Erkekler pek sevinmişe benzemiyorlardı. Birden Rose ile Lisa koşarak alkışlayanların yanına gitti. Gelenler... tam kestiremiyordum.
"SEHUN OPPAAAA"
"CHANYEOL OPPAA"
16.BÖLÜM BİTTİ!
Nasıldı?
Oy ve yorum yapmayı unutmuyoruz.
Erkekleri biraz kıskandıralım öyle değil mi?
Seviliyorsunuz.
ÖPÜLDÜNÜZ!...😘😘😘
Kelime sayısı: 505
