-Sana büyü yaptıran kişi, ah çok özür dilerim bu telefona bakmalıyım.
Ah tam sırası! Bana bu işkence yaptıran kişi her kim olursa olsun ona yaşadıklarımı yaşattıracağım. Her gün insan öldürmek ne demek ona bunu ödeteceğim. Jimin ne zaman başladığını bilmediğim sigara paketini alıp arkadaşlarına göz işareti yaptı.
-5-10 dakika sonra geliriz.
Onlar çıktıktan sonra peşlerinden gidecektim. Bunu neden yapıyorum bilmiyorum ama kalbim onların arkasından gitmemem gerektiğini söylüyordu. Mantığım ise kalbime ters geliyordu. Merak ve mantığım ağır bastığı için evden çıktım. Çocuklar gözükmüyordu. Sesler geliyordu, bizimkiler banka oturmuşlar parmak aralarındaki sigaralarını içiyorlardı. Burdan sonra kesinlikle Jimin e ve çocuklara sigarayı bıraktırmalıydım. Bankın bir 100 metre gerisinden onları duymaya çalışıyordum. Biraz daha yaklaştım ve dinlemeye başladım. Olduğun noktadan seslerini çok iyi duyabiliyordum.
-Sence G-Dragon söyler mi?
-Jimin... başından beri bunu yapmamalıydın! Sırf hırsın için gittin kızın hayatını mahvettin.
Hangi kızın hayatını mahvetmişti ki Jimin? En fazla ne yapmış olabilirdi kıza? Ayrıca abim ne alakaydı.
-Jungkook! Ben sadece çok sevdiğim için yaptım bunları anladın mı?
Sevmek? Hangi kızı bu kadar sevmişti ki benden başka?
-Jimin. Kardeşim anlıyorum seni ama yaptığın çok yanlıştı. Her şeyi kenara bırakalım da seni affedecek mi sen onu düşün!
-Jin hyung. Ben sırf Jennie için o büyüyü yaptırmayı göze aldım! Sırf Jennie için okulumu değiştirdim. Neden yaptım bunları? Jennie ye aşık olduğum için yaptım!
N-nasıl yani? Bana bu lanet olası eziyeti Jimin mi çektirmişti? İnanamıyorum! Demek ki buraya kadarmış! Jimin artık benim için yabancı...
***
Gözlerimden akan yaşın haddi hesabı yoktu. Hani bazen insanlar en sevdiklerinden en büyük yarayı alır ya... benimki de işte bu! Jimin e çok fazla değer veriyordum ama bana bunu yapmasını yediremiyordum. Daha gelmemişlerdi eve.
-Unnie aç hadi kapıyı sadece ben geldim.
Lisanın sesini duyunca daha da sinirlendim. Yanlış anlamayın Lisa ya değil sinirim... sinirim Jimin in Lisa ları tehdit etmesi. Bunu nasıl yapmıştı ya?! Akıl alır şey değil! Ağır adımlarla kapıyı açtım. Lisa yı içeri aldıktan sonra kapıyı kilitledim. Tekrardan ağlamaya başlayınca Lisa başımı göğsüne yasladı.
-Geçecek unnie. Şimdi sakin ol ve bana nasıl öğrendiğini anlat.
-Ben arkalarından gittim ve konuşulanları dinledim. İlk başta ismimi vermeden konuşuyorlardı. Sonra Jin Hyung ismimi söyleyince çok kötü oldum.
Lisa ile konuşurken zil çalmıştı. Kapıyı açtım.
-Sen onların yanına git Lisa benim bu olanları sindirmem lazım.
-Tamam ama önce ilacını iç.
Lisa kapıyı kapattıktan sonra kilitledim ve masamın üstündeki ilacımı içtim. Yatağa oturup karşımdaki boy aynasından kendime baktım. Bu gördüğüm kişi ben miydim yani? Yıkık... dökük... paramparça...
Hemen elimi yüzümü yıkadım bu bana iyi gelmişti. Kapım tıklatılmıştı.
-Jennie?
Ürkek bir yabancının sesi...